1. HABERLER

  2. PSİKO-MAGAZİN

  3. 'Therapy'yi Gece Vakti Dinleyin

'Therapy'yi Gece Vakti Dinleyin

Kerem Görsev'in Londra Filarmoni eşliğinde kaydettiği yeni albümü 'Therapy'de 10 yeni bestesi yer alıyor. Albümdeki her şarkının hikayesi var

A+A-

ARZU HAKSUN GÜVENİLİR / RADİKAL


Albümün adıyla başlayalım. Müziğin terapi gücü var mı?

Müzikle tedavi yüzyıllardır uygulanan bir tedavi şekli. Uzakdoğu’da hatta Osmanlı’da kullanılan bir metot. Doğadaki sesler, su sesi her zaman insana sakinlik ve sükunet verir... 

İnsanlar üzerinde ne derece etkilidir?

Bilim adamlarının araştırmalarına göre Mozart dinleyen çocukların matematik zekasının daha geliştiğini söylerler. Büyük orkestralardaki yaylı sazların legato (uzun bağlı) cümleleri insanlara masal gibi gelir. İçinde melodisi güçlü eserler hem kolay dinlenir, hemde akılda kalır ve sizi etkisi altına alır. 

Tüm besteler size ait... Albümdeki eserlerin bir hikayesi var mı?

Müzik uzun yaşanmışlıkların hikayesidir, yaşanmış olayların hayal gücünüzü kullanarak notalarla belgelenmiş halidir. ‘Therapy’ albümümdeki her bestelediğim parçanın bir hikayesi ve bir kahramanı var. ‘Letter to Mimaroğlu’ New York’ta yaşayan İlhan Mimaroğlu’na. ‘Storyteller’, geçtiğimiz sene vefat eden kontrabas sanatçısı Oğuz Durukan’a... Oğuz Durukan bize gençlik dönemlerimizden son günlerine kadar hayat dersimizi verdi. Müzik anlattı, insan olmayı anlattı. Her anlattığını masal edasıyla anlattı, o bir beyefendi ağabeyimizdi. Bende ona Storyteller parçasını yazdım. Ve kontrabasçı olarak çok sevdiği Kağan Yıldız’a çaldırdım. ‘Sunday’, rahmetli Kenan Onuk için 1995 yılında yazdığım bir parçaydı. 1995-2009 yılları arasında yaşamış dalmaçyalı köpeğim Bebop için yazdığım parça ‘Flashback’, albümün 10 numaralı kapanış parçası. Öteki her parçaların da yaşanmış bir hikayesi, anısı var. 

Eserlerinizi neden bir orkestrayla yorumladınız?

Klasik müzik eğitimi almış bir müzisyenim. Çocukluğumdan bugünlere kadar klasik müzik seslerinden hiç kopmadım ve 1970’li yıllardan sonra dinlediğim efsane caz müzisyenlerinin yaptıkları büyük orkestralı plaklar beni çok etkiledi. İlk büyük orkestralı CD’mi 1999 yılında St Petersburg Filarmoni Orkestrası’yla Rusya’da kaydetmiştim. Büyük orkestralarla çalmak denizin üzerinde yürümeye, gökyüzünde ipek çarşafta yaylanmaya benzer. Ben bu tadı çok tattım ve unutamıyor, hep yapmak istiyorum. Onun için Londra Filarmoni Orkestrası’yla Abbey Road stüdyosunda Alan Broadbent, Ernie Watts. Kağan Yıldız, Ferit Odman Londra’ya gidip kaydettik. 

Albümünüzdeki eserler cazın soft halini ortaya çıkarıyor... Cazın hangi halini daha çok seviyorsunuz?

Müzikal yaşantımda her zaman melodinin ön planda olduğu, ritimlerin takip edilebilir formlarda olan müzikleri dinledim. Akustik formatlar içinde olan tahta enstrümanlarla çaldım, dinledim. Sonunda dinlediğim tarzlar bana yol gösterdi... 

Bir caz albümüne kişiliğini veren nedir?

Akustik sesler ve aynı anda girip stüdyoda kaydedilmiş parçalardır. Her albümümde piyano, kontrabas, davul olmazsa olmazım. İlave olarak nefesli bazı projelerimde vokalistlere yer verdim. Hepsinin ortak özellikleri akustik sound ve toplu stüdyo kayıtları. 

Bazı müziklerin belli bir saati vardır denir... Albümünüzün zaman dilimini sorsam? Hangi ruh hali ve günün hangi saatinde dinlenmesini tavsiye edersiniz?

Sabah kalktığımda bossa nova dinlerim. Güne başlamak için iyi oluyor. Sonra nitelikli swing albümleri, akşamları ‘up’ tempo caz CD’leri iyi müzik olsun yeter ki. ‘Therapy’ albümünün geceleyin dinlenmesini tavsiye ederim.

Therapy/ Kerem Görsev/DMC

Bu haber toplam 4394 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.