Klinik Psikolog Serap Hanlar

Klinik Psikolog Serap Hanlar

Yüz Yüze Terapi Neden Hâlâ Güçlü Bir Seçenek?

Yüz Yüze Terapi Neden Hâlâ Güçlü Bir Seçenek?

— İlişkileri Onarmanın ve Derinleşmenin En Temaslı Yolu —

Zamanımızın büyük kısmı ekranlar arasında geçiyor. Çocuklarımızla, eşimizle, dostlarımızla bile artık telefonların arkasından konuşuyoruz. Hâl böyle olunca terapi de teknolojiden nasibini aldı. Online seanslar hayatımıza girdi, elbette yer yer büyük kolaylık sağladı. Ama hâlâ bazı anlar ve alanlar var ki, temas ister. Kalpten kalbe bir mesafe gerekir. İşte o yüzden, “Neden yüz yüze terapi?” sorusu çok kıymetli. Çünkü yüz yüze terapi, sadece konuşmak değil; birlikte susmak, göz göze gelmek, bazen tek bir bakışla anlaşmak demektir.

İlişki Dinamiği: Göz Teması, Beden Dili ve Güvenli Mekân

Yüz yüze terapi, sadece sözcüklerin değil; duruşun, bakışın ve sessizliğin de konuşmasına alan açar. Terapistinizle aynı odada olmak, beden dilinizle daha derin bağlar kurmanıza yardımcı olur. Göz teması, insan beyninde güven ve bağlılık duygularını pekiştirir. Terapi odası ise fiziksel olarak “güvenli alan” olma özelliği taşır. Dış dünyanın gürültüsünden uzak, sadece sizin ve terapistinizin olduğu bir mekân... Bu bile başlı başına iyileştirici bir etki yaratır. Çünkü insan, bazen sadece “orada biri olduğunu” bilmek ister.


iliski-terapisti.jpg


Online ile Farkları: Kolaylık mı, Derinlik mi?

Online terapi kuşkusuz birçok kişi için erişilebilirlik açısından büyük fırsat. Ancak ekranın diğer tarafında biriyle konuşmak, kimi zaman yalnızca konuşmaktır. Halbuki terapi sadece kelimelerle değil, birlikte yaşanan anlarla da şekillenir. Yüz yüze seanslarda bir sessizlik anı bile çok şey söylerken, online’da bu anlar “bağlantı koptu mu acaba?” endişesiyle bölünebilir. Elbette online terapinin güçlü yönleri var; ama evli çiftler, ilişkide kırılmalar yaşayan bireyler için, aynı fiziksel ortamda bulunmak bazen terapinin yarısına denk gelir. Çünkü bazen sorunlar, sadece konuşarak değil, birlikte oturarak çözülür.

Danışanın Aktif Katılımı: Bir Hazırlık Ritüeli Olarak Terapiye Gidiş

Danışan olarak terapiye giderken aslında sadece mekân değiştirmiyorsunuz; zihin de değişiyor. Arabaya binmek, otopark aramak, merkezin kapısından içeri adım atmak... Bunlar sadece fiziksel hareketler değil. Beyninizdeki “anterior cingulate cortex” (dikkat ve hata algısı), “prefrontal cortex” (odaklanma ve karar verme) gibi bölgeler, bu süreçte aktif hale geliyor. Yani bedeniniz seansa giderken, zihniniz de terapiye hazırlanıyor. Dikkatiniz, farkındalığınız, duygusal derinliğiniz artıyor.


"İnsan bazen sadece anlaşılmak istemez; hissedilmek, görülmek, varlığıyla yer tutmak ister. Yüz yüze terapi, sadece kelimeleri değil, insanı duyar."


Terapiden Sonra: İçselleştirme ve Duygusal İşlemleme

Seans bitip terapi merkezinden ayrıldığınızda başlayan dönüş yolculuğu, bir tür “tamamlama ritüeli”dir. O kısa yürüyüş, arabada geçen birkaç dakika ya da eve gidiş yolu, zihninizin yaşananları hazmetmesine yardımcı olur. Terapide konuşulanları içselleştirme, duyguları sindirme ve anlamlandırma bu süreçte başlar. Psikolojide buna bilişsel işleme süreci denir. Tıpkı placebo (plasebo) etkisinde olduğu gibi, bu süreci yaşayan beyin, gerçek bir değişim yaratır. Yani siz fark etmeden, terapi seansı yalnızca odada değil; yolda, sokakta, hatta eve vardığınızda da sürer.


cift-terapisi.jpg


İnsan Bağlantısının Gücü

Yüzyüze terapi, bir terapist ve danışan arasında gerçek, insani bir bağ kurma fırsatı sunar. Bu bağlantı, terapinin temelini oluşturan güven ve anlayış ortamını yaratmada kritik bir rol oynar. Terapistinizin fiziksel varlığı, jestleri, mimikleri ve ses tonu gibi sözel olmayan ipuçları, empati ve ilişkinin derinleşmesine yardımcı olur. Bu sayede danışanlar kendilerini daha rahat ve güvende hissederek iç dünyalarını daha açık bir şekilde ifade edebilirler.

Sözel Olmayan İletişimin Önemi

İletişimin büyük bir kısmı sözel olmayan yollarla gerçekleşir. Yüzyüze terapide, terapist danışanın beden dilini, göz temasını, duruşunu ve yüz ifadelerini gözlemleyerek çok daha fazla bilgi edinebilir. Bu sözel olmayan ipuçları, danışanın gerçek duygularını, düşüncelerini ve içsel çatışmalarını anlamada paha biçilmezdir. Online terapide bu tür detayları yakalamak çok daha zor olabilir.

Güvenli ve Dikkat Dağıtıcı Olmayan Bir Ortam

Yüzyüze terapi, danışanın tamamen odaklanabileceği, dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış güvenli bir ortam sunar. Kendi evinizde veya kamusal bir alanda terapi yaparken yaşanabilecek kesintiler veya mahremiyet endişeleri, yüzyüze terapide minimize edilir. Bu da danışanın seansa tam olarak odaklanmasına ve terapi sürecinden en iyi şekilde faydalanmasına olanak tanır.

Yöntemler Değişir, Ama Temasın Gücü Aynı Kalır

Elbette her bireyin ihtiyacı farklıdır. Kimi online terapiyle büyük ilerleme kaydeder, kimi içinse yüz yüze olmak vazgeçilmezdir. Ama şunu unutmamak gerekir: Yüz yüze terapi, sadece içerik olarak değil, süreç olarak da terapötiktir. Aradaki mesafeyi kat etmek, göz göze gelmek, aynı ortamda bulunmak... Bunlar, sadece birer detay değil; iyileşmenin ta kendisidir.

Eğer ilişkinizde çatırdamalar varsa, birlikte yol almayı yeniden öğrenmek istiyorsanız; belki de ilk adımınız, o terapi koltuğuna bizzat oturmak olabilir. Çünkü bazen yüz yüze gelmek, yüzleşmenin en şefkatli halidir.


Yüz yüze gelmek sadece fiziksel bir yakınlık değildir; duyguların da yerini bulduğu, iç dünyanın yankı bulduğu bir karşılaşmadır.


Bir Hatırlatma

Bu yazının amacı, online terapiyi eleştirmek değil. Aksine, uzun süredir birçok danışanımla online ortamda etkili ve anlamlı bir şekilde çalışıyorum. Özellikle erişim zorluğu yaşayan ya da farklı şehirlerde bulunan kişiler için bu yöntem büyük bir kolaylık ve fırsat sunuyor. Ancak burada dikkat çekmek istediğim, yüz yüze terapinin bazen fark edilmeyen ama oldukça derin etkiler doğuran avantajlarıydı. Aynı mekânda bulunmanın, bedensel varlığın, göz teması ve sessizliğin paylaşıldığı o anların nasıl bir terapötik derinlik oluşturduğunu vurgulamak istedim. Eğer imkan varsa, yüz yüze terapiyi tercih etmek; süreci daha bütünlüklü, daha duyumsal ve daha içselleştirilebilir bir hale getirebiliyor.


Klinik Psikolog Serap Hanlar
Çift ve İlişki Terapisti

Bilgi ve Randevu için Whatsapp: 05070538485

Bu yazı toplam 888 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Klinik Psikolog Serap Hanlar Arşivi