1. HABERLER

  2. KAVRAMLAR

  3. Psikanalitik Psikoterapi Yöntemi

Psikanalitik Psikoterapi Yöntemi

Psikanalitik Psikoterapi Yöntemi Nedir? Yöntemin temel kavramları, temel tezleri, ana amaçları ve uygulamada etkili olduğu alanlar...

A+A-


Kişiliğin Dinamikleri ve Yapıları

Jungien psikoloji birçok kişilik yapısı üzerine temellenmiştir. Bunların her biri diğeriyle bağlantılıdır. Bu önemli kişilik yapıları ego, kişisel bilinçdışı, kollektif bilinçdışı, persona, anima, animus, gölge ve benliktir. Ayrıca içe ve dışa dönük olmak üzere kişiliğin iki temel tutumu vardır. Bunlar:

Ego: Bilincin merkezidir. Düşünme, duygu, algı, anımsama ... egonun fonksiyonlarıdır. Kendimizi ve dış dünyayı algılamamızı sağlatır.

Kişisel bilinçdışı: Yaşantılar sonucu oluşan materyalleri içerir. Bunlar bilinçli olarak yaşanmış ve bastırılmış deneyimlerdir. Unutulmuş ve görmezden gelinmiştir. Acı veren düşünce ve fikirler daha bilince bile gelmeden bastırılıp görmeze gelinirler. Birey yaşantılarını unutmaya çalıştıkça bunlar kümelenerek Jung'un kompleks adını verdiği duygusal olarak rahatsız edici fikir ve davranış güdüleri tarzındaki yaşantılara dönüşürler. Davranış, güç, mükemmel olma, başarı, prestij, kontrol gibi temalar etrafındaki komplekslere, zihin uğraşısı içinde olunduğu için kompülsif bir nitelik kazanır. Oluşmuş olan kompleksler bilincin kontrolünden çıkarak doyumlu yaşama engel olurlar.

Kolektif bilinçdışı: Birey ötesi bilinçdışı kavramı kişiliğin değerlendirilmesi en zor olan,en derin kısmıdır. Atalarımızdan bize geçen kalıtımsal benliği içerir. Nesilden nesile geçen önemli anıları(arşetip) ırksal bir yapıdadır. İnsanın evrimleşmesi sürecindeki yaşantıların katoloğunu kapsar. Arşetipler imajlarda ve anılarda ifade bulur. Rüyaların, fantezilerin, mitlerin (mitoloji) ve inançların sembolik olarak yorumlanması ile anlaşılabilir. Arşetiplerden bazıları büyükanne, büyü sihiri, kahraman, ermiş, ölüm, güç, Allah, bütünlük...aşağıdaki arşetiplerin kişiliğin gelişiminde oynadığı rolden dolayı özel bir anlamı vardır: Persona, anima, animus, gölge ve benlik.

Persona: Kişinin içrel arşetipal gereksinimlere, sosyal durum ve geleneklerin getirdikleri ile topluma gösterdiği yüzü taktığı maskedir. Bireyin dünyaya kendini uydurma düzenidir. İnsanın kendi personası ile özdeşleşmesi tehlikelidir. Profesör okuduğu kitapla, tenor kendi sesi ile özdeşleşebilir. İnsanın olduğunu sanıpta olmadığı şeydir ya da başkalarının onun olduğunu sandığı şeydir diyebiliriz. Danışanlar çoğunlukla dışa rolleriyle yaşamdan anlam bulmaya çalışıp bir süre sonra bundan sıkılarak yaşamlarının anlamsızlaşmasından yakınırlar. Kişi kendini ortaya koymaksızın maskeleri ile yaşam içinde varolamaz. Dışta sergilediği roller ile kişiliği uyuşmazsa kendilerini kısıtlanmış ve rahatsız hissederler.

Anima-Anismus: İnsanlar her iki cinsiyet özelliklerine sahiptirler. Erkekteki kadınsı yön anima, kadındaki erkeksi yön animustur. Erkekler animaları ile kadınları anlayabilirler, kadınlarda animusları ile erkekleri anlayabilirler. Jung'a göre kişinin tam bir insan olabilmesi için her iki arşetipinide ifade etmesi gerekir. Her iki cinsiyette kişiliğin bu her iki yönünü sergileyebilmelidir. Eğer erkek, içindeki kadınsı yönünü sınırlarsa yaşamını sınırlamış demektir. Kadın içinde aynı durum geçerlidir. Psikolojik danışmanlıkta bazı erkeklerin kendi kadınsı yönlerini inkar ettikleri görülür. Bu kendi duygularını inkar eden erkekler duygularından kendilerini uzaklaştırırlar. Yaşamlarını düşünce ile kısırlaştırırlar.

Psikolojik danışmanın amacı danışana her iki yönüde geliştirmesine izin vermeyi sağlatmaktır. Ne tür bir erkek ne tür bir kadın olduğunu bilmelerine karar vermelidirler. Böylelikle ikinci bir cinsiyet yönü bastırılmayan insan bilinç dışına ittiği malzemeleri artırmayacak, cinsiyet ifadesini bilincin kontrolünde tutabilecektir. Jung'a göre psikopatoloji bilinç dışına itilen istenmeyen yönlerin patlamasının sonucudur.

Gölge: Arşetiplerin en alt kısmındaki, en derinde yer alan bölümüdür. Genellikle gölge konusunda bilgi sahibi değilizdir. Olduğunun bile farkında değilizdir. İlkel, hayvansal içgüdüleri içerir. Gölgeyle ilgili bilgiye sahip olmak istemeyiz. Çünkü toplum buna izin vermez. Kendimizde göremediğimiz bu yönü, başka insanların tutumlarında görebiliriz. Daha doğrusu onlara projekte ederiz. Gölge, içimizdeki şeytan yönümüzden daha fazla bir şey olmalıdır.

Aynı zamanda yaratıcılığın kendi olma (kendiliğindeliğinde) kaynağıdır. Gölge insanın mükemmel olmasına yardımcı olur.

Bu haber toplam 76434 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.