Oneirofreni (Oneiroid Sendrom) Nedir?

Oneirofreni (Oneiroid Sendrom)  Nedir?
Oneirofreni, belirli semptomlar açısından şizofreniye benzer. Bunlar arasında duygusal ve düşünsel bozukluklar, belirgin bir gerçeklik kaybı hissi ve zihinsel karmaşa yer alır.

Oneiroid sendrom, ilk kez 1950 yılında Willy Mayer-Groβ tarafından katatonik şizofreni bağlamında bilinçte delüzyonel, rüya benzeri fantastik öğelerin bulunduğu bir durum olarak tanımlanmıştır. Gerçekliğin, yanılsamaların ve varsanıların bir araya gelebildiği, değişken deneyimlerle karakterizedir, tipik olarak katatonik tablolarda ortaya çıkar. Bu nedenle altta yatan organik ve nörolojik nedenlerin araştırılması gerekir.

Oneirofreni, rüya benzeri halüsinasyonlara benzer bir durumdur. Bu durum, duyusal yoksunluk, uyuşturucu kullanımı veya uzun süreli uyku yoksunluğu gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Ancak, oneirofreni genellikle ayrı bir klinik durum olarak kabul edilmez.


TANIM

Duygu ve çağrışım bozuklukları gibi bazı semptomlarda şizofreniyi andıran, ancak duyu bozuklukları ve bilinç bulanıklığı ile şizofreniden ayrılan rüya benzeri, sanrılı bir durum. Uzun süreli uyku yoksunluğu, duyusal yoksunluk veya ilaç kullanımı ile ilişkilidir, ancak yaygın olarak ayrı bir klinik antite olarak kabul edilmez. [ilk olarak 1950'lerde Macaristan doğumlu ABD'li psikiyatrist Ladislas von Meduna (1896–1964) tarafından tanımlandı] (APA - https://dictionary.apa.org/oneirophrenia)


Oneirofreni, belirli semptomlar açısından şizofreniye benzer. Bunlar arasında duygusal ve düşünsel bozukluklar, belirgin bir gerçeklik kaybı hissi ve zihinsel karmaşa yer alır. Bununla birlikte, oneirofreni, şizofrenide olduğu gibi duyusal bozukluklara sahip değildir ve genellikle bilinç bulanıklığı hissi ile karakterizedir.

Bu durum genellikle bir psikiyatrik rahatsızlık olarak kabul edilmez, ancak bazı durumlarda psikiyatrik tedavi gerekebilir. Örneğin, oneirofreni, duyusal yoksunluğun neden olduğu depresyon veya anksiyete bozuklukları gibi diğer psikiyatrik rahatsızlıkların bir belirtisi olabilir.

Oneirofreni terimi, Macar asıllı ABD'li psikiyatrist Ladislas von Meduna tarafından 1924'lerde tanımlanmıştır. Ancak, oneirofreni gibi durumlar, halüsinasyonlara veya belirli zihinsel rahatsızlıklara sahip olan bireylerde ortaya çıkabilir. Bu nedenle, herhangi bir belirtilerle karşılaşan kişilerin bir sağlık uzmanına başvurmaları önerilir.

Sonuç olarak, oneirofreni, duyusal yoksunluk, uyuşturucu kullanımı veya uzun süreli uyku yoksunluğu gibi nedenlerden kaynaklanabilen rüya benzeri halüsinasyonlara benzer bir durumdur. Bu durum, belirli semptomlar açısından şizofreniye benzer, ancak genellikle ayrı bir klinik durum olarak kabul edilmez.

Oneirofreni, rüya benzeri halüsinasyonlara benzer bir durumdur. Bu durum, duyusal yoksunluk, uyuşturucu kullanımı veya uzun süreli uyku yoksunluğu gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Ancak, oneirofreni genellikle ayrı bir klinik durum olarak kabul edilmez.

ONEIROID SENDROM

Oneiroid sendrom, kişinin gerçekliği algılamakta güçlük çektiği, rüya benzeri bir zihinsel durumdur. Bu durumda, kişi gerçek hayat olaylarını ya da deneyimlerini rüyaları andıran, yoğun ve anlamsız hayallerle karıştırır.

Oneiroid sendromun nedenleri arasında, beyin hasarı, enfeksiyonlar, ilaçlar, uyuşturucu kullanımı, uyku yoksunluğu, travma veya stres gibi faktörler yer alabilir. Bu durum, şizofreni veya diğer psikiyatrik rahatsızlıklarla karıştırılabilir, ancak oneiroid sendromunda halüsinasyonlar ve sanrılar daha az belirgindir.

Oneiroid sendrom, genellikle nörolojik bir muayene, beyin görüntüleme testleri ve psikiyatrik değerlendirme ile teşhis edilir. Tedavisi, temel nedenlerin tedavisi ve psikoterapi veya ilaç tedavisi gibi destekleyici tedavileri içerebilir.

Sonuç olarak, oneiroid sendrom, gerçekliği algılamada güçlük çekilen, rüya benzeri bir zihinsel durumdur. Bu durum, beyin hasarı, enfeksiyonlar, ilaçlar, uyuşturucu kullanımı, uyku yoksunluğu, travma veya stres gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Oneiroid sendromun tedavisi, temel nedenlerin tedavisi ve destekleyici tedavileri içerebilir.

Kaynaklar: 

H. C.  Selvi And M.  Ünler, ","  56. Ulusal Psikiyatri Kongresi , Ankara, Turkey, pp.75, 2020                

Bu haber toplam 4633 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.