1. HABERLER

  2. PSİKOLOJİ

  3. Ölüm Zor Yasını Atlatmak Daha Zor

Ölüm Zor Yasını Atlatmak Daha Zor

Kişinin,sevdiği birinin ölümünün ardından acı yaşaması doğal ve kaçınılmaz bir durum olarak kabul edilmektedir. Yaşanılan bu acı deneyimin, kişiden kişiye ortak bir takım özellikler taşıyabildiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Gülbahar Dayan...

A+A-

KİŞİNİN, sevdiği birinin ölümünün ardından acı yaşaması doğal ve kaçınılmaz bir durum olarak kabul edilmektedir. Yaşanılan bu acı deneyimin, kişiden kişiye ortak bir takım özellikler taşıyabildiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Gülbahar Dayan, çok önemli detayları vatandaşlar ile paylaştı. Her insan sevdiği insandan ölüm ile ayrılacağını ve özel duygusal döneme gireceklerini söyleyen Dayan, “Bu süreçte Elisabeth Kübler-Ross yas için 5 evresi başlayacaktır. Bunlar inkar, kızgınlık/öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme evrelerinden oluşur. Yas sürecinde önce haber almakla başlar. Bu haberle beraber ‘ne, öldü mü?’ inkar süreciyle beraber ‘hayır olamaz böyle bir şey, imkansız’ gibi sözlerle hakikati duymak istemez. Kişi arkasında öfke ve kızgınlığın acı içinde, ıstırapların, fırtınaların olduğu dönem başlar. Hayat artık bir şekilde anlam veremez duruma gelir. Sonrasında durgunluk, çökkünlük, acı bu dönemden sonra pazarlık dönemi ile beraber, ‘madem o yok hayatımda, bende böyle olayım’ düşünerek pazarlık hali başlar” dedi.

“ÖLÜM SONRASINDA YAŞANAN YAS ‘KOMPLİKE YAS’ VE ‘KOMPLİKE OLMAYAN YAS’ OLARAK İKİYE AYRILIR”

 BU sürecin, kişinin karakter özellikleri, ölen kişi ile olan bağı ve ölüm şekline göre farklı tepkileri içerdiğini anlatan Tınaztepe’li Uzm. Klinik Psikolog, “Ölüm sonrasında yaşanan yas süreci genel anlamda komplike yas ve komplike olmayan yas olarak ikiye ayrılır. Komplike olmayan yas; sevilen bir kişin kaybı ardından yaşanan normal ve uyumsal bir yas ve yasın doğal bir süreç olduğunun farkında olduğudur. Komplike yas ise; yaşanan kaybın ardından kişinin abartılı biçimde çökkünlük yaşaması, mutsuzluk, depresif, üzüntülü, uyumsuz davranışlar göstermesi, yoğun ve azalmayan bir keder duygusu içinde boğulması ile ortaya çıkar. Böyle bir yas yaşayan kişi, yas sürecini yaşamakta zorluk çeker ve sürecin belirli bir noktasında zorlanmalar yaşar. Komplike yas sürecinin uzun sürmesi, bir takım fiziksel ve psikolojik problemleri de beraberinde getirir” diye konuştu.

‘YAS SÜRECİ KİŞİDEN KİŞİYE KÜLTÜRDEN KÜLTÜRE FARKLILIK GÖSTERİR’

 “YAS döneminde farklı deneyimler ortaya çıkardığı gibi kişilik özellikleri yaşadığı hayat kaygı durumu farklılık gösterebilir” diye sözlerine devam eden Gülbahar Dayan, “Yas doğal bir deneyim olmakla beraber her insanın kişilik özelliği içinde yaşadığı kültür kaygının nasıl yaşadığı bu deneyimle nasıl olacağını belirler. Yas sürecinde travmatik bir olayla yakınınızı kaybettiğinizde deneyim yaşamanız farklı olacaktır. Yaşça sizden büyük olan tanıdıklarınızı kaybettiğinizde ya da sevilen eşinin kaybı farklı bir deneyim olacaktır. Bir annenin evladını kaybetmesi çok farklı bir deneyim sağlayacaktır. Yas süreci kişiden kişiye kültürden kültüre farklılık gösterir” şeklinde konuştu.

‘DEPRESYON VE YAS KARIŞTIRILABİLİR’

 KOMPLİKE yas sürecinde, uzamış yas ile beraber depresyon ve yas karıştırılabilir” diyen Tınaztepe Torbalı Hastanesi Uzm. Klinik Psikoloğu Dayan, “Yas ve depresyon arasındaki fark ‘ne peki’ diye düşündüğümüzde, evet yas döneminde depresyon hastalığı gibi hayattan zevk alamama mutsuzluk hakimdir. Uzmanlık gerektiren şu noktada depresyonda olan kişi kendini değersiz işe yaramayan olarak algılar. Yas yaşayan kişide bu durum görülmez, kendini değersiz ya da işe yaramayan olarak algılamaz. Herkese aynı reçeteyi bir uzman olarak veremiyoruz, uzman olarak dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalardan birisi de; örneğin, Doğu Anadolu Bölgesi’nde kültür açısından bakıldığında toplum yapısının hep beraber olması yasın farklı yaşaması ya da batı tarafında bireylerin kendine daha özgü ve bireysel olması yası farklı deneyimleyecek ve farklı yaşayacaklardır. Bu yüzden biz uzmanların bunu göz önünde bulundurması süreç için önem taşımaktadır” dedi.


9-039.gif


‘PSİKOLOG YA DA PSİKİYATRİDEN YARDIM ALMAK YERİNDE BİR KARAR OLUR’

 Uzm. Klinik Psikolog Gülbahar Dayan, sözlerine şöyle son verdi; “Yas süreci genel olarak süresi bilinmiyor ve yukarda bahsettiğim gibi kişilik özellikleri, kültür gibi etkenler belirleyici rol oynayabiliyor. Bilim insanları bu konuda pek emin olmamakla beraber, sürecin 6 aydan daha uzun sürmesi, yas sürecini yaşayan kişide hayat işlevleri görünmüyorsa, sosyal çevresinde mesleğinde kendi özel bakımında bir noktaya gelmiyorsa ya da intihar (özkıyım) düşünceleri varsa bir uzmandan yardım alınması gerekir. Travma ölümlerinde ve deneyimlerinde yası yaşayan kişilerin bir cinayet, kaza gibi ağır bir şekilde gelen kayıplarda ve deneyimlerde ya da bazen bu olayları duymak bile insanlar için travma oluşturabilir. Bu süreç sonrasında stres ve üzüntüye bağlı olarak travma sonrası stres bozukluğu dahi oluşabilir. Bu yüzden bir psikolog ya da psikiyatriden yardım almak yerinde bir karar olur” diye konuştu.

Kaynak

Bu haber toplam 5288 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.