Çocuklar Neden Depresyona Girer?
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için değişen durumlara ve yaşam olaylarına uyum göstermeleri gerekir. Uyum kapasitesi, ergenin yaşına, cinsiyetine, kişilik yapısına bağlı olarak değişirken, içinde bulunduğu okul ve aile ortamından da etkilenir. Uyumlu davranış modellerinin edinilmesinde yaşanan zorluklar ergenlerin gelecekte çeşitli psikolojik problemler yaşamasına neden olur. Ergenlik dönemi, fizyolojik ve psikolojik değişimlerin etkisiyle “Ben kimim? Neden varım?” gibi soruların en fazla sorulduğu dönemdir. Hızlı bedensel değişimler nedeniyle ergen kimi zaman kendine yabancılaşabilir. Bu problemler, her ergende az ya da çok yaşanabilir, etkileri ise dönemseldir. Önemli olan, değişimlerin hem ergen hem de yakın çevre tarafından iyi gözlenmesi ve bu dönemde sağlanacak destektir.
Ergenlerde depresyon nasıl anlaşılır? Belirtileri nelerdir?
Hızlı duygusal değişimler yaşayan ergenler, bireyselleşme sürecinde aileleriyle problem yaşayabilir. Bu süreçte, ailenin her dediğine tepki verilebilir. Bu tepkiler, öfke patlamaları, kızgınlık nöbetleriyle olabileceği gibi, içe kapanma, odadan çıkmama, sessiz kalma şeklinde de olabilir. Uyku düzeninde değişim; yataktan çıkmamak ya da sabaha kadar bilgisayarla oynamak şeklinde gözlenebilir. Yaşadığı sıkıntılarla kimi ergen çok fazla yemek yiyebilir, kimi ergenin ise iştahı tamamen kesilebilir. Gözlenebilen problem sinyallerinden biri de okul başarısında meydana gelen gözlenebilen değişimler olabilir.
Depresif görünümde olan ergen kendini huzursuz, isteksiz ve yanlız hissedebilir. Öz güven duygusu zedelenmiş olabilir. Sosyal çevreden uzaklaşma, arkadaş edinme problemleri yaşanabilir. Herkesin özellikle ailesinin kendisine karşı olduğu ve kararlarına saygı göstermediğini hissedebilir. Depresif yakınmaların süresi, sıklığı ve şiddeti değişebilir. Depresyonun bir kere mi yoksa birden fazla mı yaşandığı; farklı dönemlerde farklı yakınmalarla ortaya çıkması sebebiyle kolaylıkla belirlenemeyebilir.
Genelde aileler, ergende ruhsal bir rahatsızlık olabileceğini kabul etmekte zorlanırlar. Bu nedenle zamanında profesyonel yardım alamayabilirler.
Daha önce geçirilmiş bir kaygı ya da depresif rahatsızlık var ise aileler dikkatli olmalıdır. Ailede psikiyatrik problemleri olan bireyler var ise diğer aile bireyleri de ruhsal açıdan etkilenebilir.
Ergenin kendi yaşadığı ve çevresinde gelişen problemlerin kaynağını sürekli kendinde ya da çevresinde araması, dikkat edilmesi gereken diğer bir unsurdur. Ergenler sorunları yetişkinlerden farklı olarak huzursuzluk ya da öfkeli davranışlarla ortaya koyarlar. Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeler kullanabilirler.
Depresyon döneminde intahar nasıl ortaya çıkar? Kızlarda mı, yoksa erkeklerde mi daha çok görülür?
Ergenler yaşadıkları sorunlara karşı intiharı çıkış yolu olarak görebilirler. Depresyonun ilk dönemlerinde intihar denemeleri yoğun olarak görülürken, kızların erkeklere göre daha fazla denemesine rağmen erkeklerin denemelerinin daha sık ölümle sonuçlandığı saptanmıştır. Başka bir intihar sebebi de aile ve yakınları için önemsiz olduğunu hissetmek olabilir. Toplumsal düzen, meslek seçimi, işsizlik, ahlaki problemler, eğitimsel problemler ülkemizde sıklıkla belirtilen intihar sebepleridir.
Kişiye göre intihar riski nasıl değerlendirilir?
İntihar riskini değerlendirirken kişinin daha önce intihar denemesinde bulunup bulunmadığı, ayrıntılı bir plan yapılıp yapılmadığı önemlidir. Evde silah bulunması, kişinin kararlılığı dikkatle değerlendirilmeli, intihar düşüncesi kesinlikle hafife alınmamalıdır.
Depresyon ve devamında ortaya çıkabilecek intihara karşı alınabilecek önlemler nelerdir?
Ailelerin, sürekli yaşadıkları problem dışında paylaşım yaratacak ortak konular bulabilmeleri ve çatışma konusunda destek almaları, sorunların sağlıklı çözümü açısından önemlidir. Ergen, aile ve okulun bir bütün olarak ele alınmasının, sıkı bir işbirliği ve iletişimin sorunların çözümü için ilk adım olduğu unutulmamalıdır. Psikolojik destek ile ailelere sorunları çözme yeteneği, aile beklentileri ve ergenlerin kendilerinden beklentileri ile ilgili gerçekci hedefler yaratmaları kazandırılır. Bu şekilde de sağlıklı bir sebep-sonuç ilişkisi kurabilmek hedeflenir.
Kaynak:Aktüel Psikoloji
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.