1. YAZARLAR

  2. Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

  3. Boşanma Arifesinde Çocuklara Neler Söylemeliyiz?
Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

Yazarın Tüm Yazıları >

Boşanma Arifesinde Çocuklara Neler Söylemeliyiz?

A+A-

Son günlerde nereye gitsem karşıma çıkan sorulara bu yazı ile cevap verirsem daha fazla anne-baba ve çocuğa yararlı olabileceğimi düşündüm.. Öncelikle boşanma arifesinde bulunan anne-babalar çocukları için en çok hangi konularda danışıyorlar, hangi soruları en çok soruyorlar onları sizinle paylaşmak isterim.

-Boşanmayı çocuğuma nasıl anlatayım?

-Boşanmayı anlatmak için zamanlama nasıl olmalı?

-Nerede anlatmalıyım?

-Okullar başlamadan önce mi anlatsam?

-Yalnız mı anlatayım yanımda babası/annesi de olsun mu?  gibi sorular en çok tekrarlananlar.

Bu soruları yönelten anne ya da babalar kendi kaygıları nedeniyle genellikle bazı cevapları duyamıyorlar, umarım yazı ile ihtiyaçları karşılanır.

Öncelikle boşanma ve boşanma ile ilgili süreci, anne-babanın normalleştirmesi gerekiyor. Bu çok kolay değil.Özellikle de toplumsal olarak da yargı ve yorumların olumsuz olduğu bir konuda kendini ve çocukları koruyabilmek çaba gerektiriyor.

Ancak tek boşanan kişi siz değilsiniz ve dolayısıyla boşanma gerçeği ile tanışan tek çocuk sizin çocuğunuz değil. Benim burada kişisel ve mesleki bir takım tecrübe ve bilgilerim size teselli gibi geliyorsa lütfen aşağıdaki istatistikleri inceleyin. Sorulara cevap ararken psikolog Jülide Sevim’in Boşan/ ma Meleği kitabındaki istatistiklere değinelim.

1998 yılında boşanma oranı 0,51 iken, Başbakanlık  Aile Araştırma Kurumunun verilerine göre son on yılda % 80.7 artmıştır.

Diğer bir istatistik ise T.Ü.İ. Kurumundan boşanmaya daha çok evliliğin ilk 5 yılında rastlanıyor.İlk beş yılda boşanma oranı %42, 6, bunu izleyen sonraki beş yılda %21,3, 11-15 yıl arasında ise %13,5, 16 yılı aşanlar benim sağlam evliliğim var diye düşüne dursun %22.7 gibi yüksek bir yüzdeleri var.

Umarım herkes mutlu bir aile ortamında yaşıyordur! Ama ne kadar mutlu biraz daha istatistikle düşünelim.

Memurlar Vakfı Yayın Organı Ufuk’un yayınladığı istatistikte ise çalışan kadınların boşanma oranı, çalışmayan kadınlara oranla altı kat daha fazla. Yani ev kadınlarının çalışıyor olması halinde istatistiklerin nasıl değişeceği yorumunu sizlere bırakıyorum. Çoğumuzun annesi ev hanımımı, olmasa ne mi olurdu? Evlilik kurumunu tartışmayı başka bir yazıya bırakarak biz konumuza devam edelim...Umarım herkes gerçekten mutlu bir aile ortamında yaşıyordur!

Boşanma ile ilgili diğer bir istatistik de çocuk sayısı ile ilgili. Tahmin ettiğiniz üzere çocuk sayısı arttıkça boşanma oranı düşmekte. Çocuk evliliği kurtarıyor mu? Bu da bir yorum ama Türkiye’deki çevre baskısı, ekonomik zorlukların aileyi nasıl zorunlu seçimlere taşıdığını danışanlarımdan bizzat dinliyor ve çevremdeki çiftlerde de şahit oluyorum.

Bunları, boşanma kararını vermiş kişilerin suçluluk duygularını hafifletmek, yalnız olmadıklarını hissederek bu zorlu süreçte destek hizmeti vererek hem kendilerini hem de çocuklarını güçlendirmek için yazıyorum.

Boşanmayı çocuğa nasıl anlatacağınız çocuğun yaşına, yani içinde bulunduğu gelişim dönemine bağlıdır. Bir de çocuklardaki bireysel farklılıkları da düşünürsek hazır bir model yoktur. Ancak genel olarak söyleyebileceğimiz birkaç temel noktadan bahsedebiliriz.

Çocuk ilköğretim çağındaysa yani 6-12 yaş grubundaysa basit, sade, açık bir dille mümkünse anne-baba birlikte sakin,çocuğun güvende hissettiği bir yerde, çocuğun hizasında oturarak,önceden belirlenmiş sade cümlelerle anlatılmalı ve çocuğun sordukları net olarak cevaplandırılmalıdır. Cevapların net olabilmesi anne ve babanın boşanma, duygular, düşünceler ve mekanın paylaşımı konusunda önceden anlaşmış olmalarını gerektirmektedir.

Eğer çocuğunuz ergenlik dönemindeyse boşanma konusu anne/baba tek tek de ya da birlikte de anlatılabilir.Çocuğa boşanmadan sonra nerede yaşayacağı ve düzenin nasıl olacağı da net, kararlı olarak anlatılmalıdır. Bu konularda çocuğun yanında çatışma olmaması için önceden net kararlar verilmiş olmalıdır.

Konuşma esnasında her ne olursa olsun anne ve babası olduğunuz gerçeğinin değişmeyeceğini,kendisine duyduğunuz sevginin hiç bir koşulda eksilmeyeceğini mutlaka ifade etmeniz gerekir.

Boşanma konusunun okula başlama,etüde başlama, yer değiştirme, tatil, yeni bir ilişki gibi stres faktörleri taşıyan konularla birlikte konuşulmaması, diğer süreçlerde de sıkıntı yaşanmaması açısından önemlidir.

Boşanmadan sonra çocuğun uyum sağlama süreci daha çok anne babanın duruma uyum sağlamaları ile ilişkilidir. Anne ya da baba diğerini suçlar, ağlar, öfkelenir,acıma duygusu ile boşanma konusundaki konuşmalarını uzatırsa uyum süreci uzun sürecektir.

Danışmaya gelen boşanmış ya da boşanma kararı vermiş çiftlerin, genelinin sorduğu temel soru “çocuğum boşanmadan nasıl etkilenir?” sorusunun en genel  cevabı: “siz nasıl etkilenirseniz o da o şekilde etkilenir.” olacaktır. Kendinizi koruyun, güçlendirin ve destek alın, bu şekilde çocuğunuzu da desteklemiş olursunuz.

Bu yazı toplam 9340 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum