Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

Yazarın Tüm Yazıları >

SOSYAL FOBİ

A+A-

Sosyal ortamlarda aşırı terler misiniz?

Sosyal ortamlarda yüzünüz mü kızarır?

Sosyal ortamlara girmemek için bahaneler bulur, kaçar mısınız?

Kalabalıkta kendimi ifade edemem mi diyorsunuz?

Belki de sosyal fobiniz var!

Diğer adıyla SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU ile yaşamak zorunda değilsiniz.

Hayatı kısıtlayarak, yaşam kalitenizi düşüren bu sorun yardım alarak çözülebilir.

Fobi kökeni Yunanca bir kelimedir ve korku anlamına gelir. Yalnız fobide sözü edilen korku gerçek bir tehlike durumuna verilen bir tepki değildir. Tehlikesiz bir olay ya da durum korku verici olarak algılanarak korku tepkileri geliştirilmesidir fobi. Örneğin; karanlık çoğu kişi için korku yaratacak bir durum değilken, kimileri için korku, kaygı kaynağıdır. Aynı şekilde köpekler, kediler vb. bazı hayvanlar kimisi için bir can yoldaşı kimisi için fobik bir objedir.

Fobiler çocukluk döneminde de başlayabileceği gibi çoğunlukla ergenlik döneminde başlar. Başladıktan sonra önemli bir süre kişinin hayatını kısıtlar, hayat kalitesini düşürür. Orta yaş gibi etkileri azalır hatta bazen tamamen kaybolur. Ancak yaşam süreçlerini olumsuz etkileyerek…Özellikle yazımıza konu olan sosyal fobi hayatı kısıtlar ve bazı yaşantılardan kaçınmaya, yaşam zenginliğinin kısıtlanarak kısır bir döngüye girerek hayatı kaplamaya başlar. Bu noktada yapılabilecek en iyi şey geri adım atmak değil bu sorunun üstüne gitmektir. Kaçınılan her durum, geriye atılan her adım sorunun büyümesine neden olur.

Sosyal fobi ile ilgili en önemli noktanın kaçınma davranışının sizi kuşatmasına izin vermemek olduğunu düşünüyorum. Yani bir toplantıya yalnızca konuşamam, yüzüm kızarır, dilim tutulur, terlerim, herkes anlar, utanırım, mahcup olurum diye katılmıyorsanız bunu hemen tersine çevirmeye çalışın. Çünkü kaçındıkça kısıtlanır, kısıtlandıkça ilişkileriniz, yaşantınıza sorununuz hakim olur.

 Peki ama nasıl?

Sosyal fobinin çözümünde bilişsel-davranışçı yöntemler kullanılır. Bu yöntemle sorunu olan kişinin otomatik düşünceleri saptanır. Örneğin: rezil olurum, terlerim, konuşamam,her şeyin sonu olur, ben bittim, gibi…Bu düşüncelerin kaydı tutularak yeniden yapılandırılır. Yeniden yapılandırma sürecinde, düşünce hataları düzeltilir. Daha sonra yapılan alıştırma ve verilen ev ödevleri sorun takip edilir. Bir süre sonra sorunun eskisi kadar etkili olmadığı hatta üzerine gidilen süreçteki kanıtların da desteği ile tamamen kaybolduğu da görülür.

Toplumda sosyal fobi yaygın olarak görülse de bu konudaki erteleme, kaçınma gibi tutumlarla kişiler bir şekilde saklanabilirler. Toplantıya gitmeyen bir arkadaşınızın bahanelerini kabul edebilir ya da o toplantılar da az konuşmasını fark edemeyebilirsiniz. Yani sosyal fobi saklanarak varlığını sürdürebilen bir sorundur. Bu nedenle bu konuda yıllarca gizli saklı acı çeken, ailesinden dahi durumunu saklayanların yardım alarak çözmesi mümkündür. Bu konuda sosyal fobi sorunu olanların kendisine sorumluluk düşmektedir.

Yalnızca sosyal ortamlarda kendini ifade etmekten kaçındığı ve nasıl davranacağını bilemediği için kendisine verilen görevleri, terfileri kabul edemeyenler hatta ne yazık ki okulunu dahi bırakan kişiler var. Bu noktada sorunun erken fark edilmesi çok önemlidir. Eğer ergenlik dönemindeki çocuğunuz sosyal ortamlarda konuşmaktan çekiniyor, arkadaş gruplarına girmekte zorlanıyorsa bunu önemseyin!

Bu yazı toplam 8325 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum