1. HABERLER

  2. PSİKOLOJİ

  3. Bilişsel Çarpıtmalar

Bilişsel Çarpıtmalar

Ne zordur insanın zannettikleri ile yaşaması. Çoğu kez bildiğimizi sandığımız, fakat var olan olayla alakası olmayan onca düşünceye sahibizdir. İnsanın kendi kendine verdiği zarardır en kötüsü.

A+A-

Yoran, bıktıran, ilişkisel boyutta sonu getiren yanılgıları netleştirmenin vakti ne zaman? Emin oldukları ile sınanır insan. Ben eminim kesin böyle düşünüyor diye falcılıklardan, tek bir başarısızlıkla hayatın genelini kaplayan bir başarısızlıkmış gibi kurulan cümlelere... Birçok engeli kendi kendine inşa eden ve çözüme gelince kaçmayı, çatışmayı, vazgeçmeyi seçenlere!

Geçmiş deneyimlerin şekil verdiği, doğru olarak kabul edilen ve kanıtlayamadığımız düşüncelerimize bilişsel çarpıtmalar diyoruz. İletişimimizi en çok etkileyen ve akla gelince stres yaratan onca çetrefilli düşüncelere değinerek farkındalığı arttırma zamanı! Etiketleme, zihin okuma, genelleme, meli-malı cümleleri, felaketleştirme, değiştirme yanılgısı, suçlama, duvar örme ve filtreleme yapıp yapmadığınızı biliyor musunuz?

Özelliklede çocuklara yapılan yaramaz, sakar, tembel şeklinde etiketlemeler işe yaramadığı gibi olumsuz davranışların sürdürülmesine olanak sağlar. Oysaki sürecin kontrolü çok basit... Etiketlemeyi kişinin şahsına yönelik yapmaya devam ettiğiniz sürece alışkanlık gibi eylemi sürdürmesine, davranışına yönelttiğinizde ise düzelme payı bıraktığınızdan iyileşmesine imkan vermiş olursunuz. Bu durumda sakarlık, yaramazlık ve tembellik yaptığın davranışların var cümlesi kişiye 'Düzelebilirim' ümidi verir ve bir şeylere dikkat etmeye başlar. Yetersiz biriyim, beceriksiz biriyim şeklinde yapılan tüm etiketlemeler umutsuzluğa yol açar. Etiketleme sizi genellemeye götürür ve hep öyle olduğunuzu düşünmenize, sonrasında da bu olumsuzluğu kabullenmenize sebebiyet verir.

Birkaç olayı baz alarak tüm durumları kapsayan sonuçlar üretiyorsanız genelleme yapıyorsunuz demektir. Kimse bana saygı duymuyor, hiçbir zaman istediklerim olmuyor şeklinde karamsar bir bakış açısı içerisindeyseniz hayatınızdan genellemeyi çıkarma vakti gelmiş demektir. Gelelim zihin okumaya; kendinizden emin olduğunuz ama doğruluğunu sorarak onaylamadığınız düşüncelerinizdir. Selam vermeyen biri için 'Zaten beni çekemiyor.' Ya da 'Aslında benden hiç hoşlanmıyor.' şeklindeki düşüncelerinizden bahsediyorum. Falcılık gibi zannettikleriniz ile çıktığınız yoldan varılan nokta, kopan bağlar olur. Meli-malı şeklinde kurduğu cümleler ile kişi kendine öyle zulüm eder ki tüm kötü hissettiren duyguları yaşamayı arzularcasına.


2-087.gif


Yapman gerekenler listeni kendine hatırlatırken kendini harcıyor olabilir misin? Motivasyon sağladığını düşündüğün 'Bunu bitirmeliyim!' şeklindeki görevi yapamadığında hissettiğin duygu durumu ile baş etmek oldukça zor olsa gerek. Onun yerine 'Bunu bitirirsem iyi olacak!' cümlesi ile değiştirmen sonrasında hissettiğin duyguyu etkiler. Sonunda kazanacaksan ufak dokunuşlar ile şekillenmen mümkün. Olası muhtemel diğer sonuçları hesaba katmaksızın geleceği hep olumsuz görme, küçük bir olaydan büyük sonuçlara varma durumunda ise felaketleştirme yapmış olursunuz. Psiko-vampirler diye adlandırdığım tüm enerjinizi sömüren, bakış açısı ile içinizi çürütenler...

Bazen felaketmiş gibi görünen birçok şey uzun vadede lehinize sonuçlanır. Korktuğunuz şeyin başa gelmesi durumunu açıklamak gerekirse; zihninizin hep korkulan şey ile meşgul olduğunu düşünelim ve çıkış planları yaparken A-B-C şeklinde üç ayrı plana sahip olun. Hangi seçeneği seçerseniz seçin her bir plana korktuğunuz düşüncenizden serpiştirdiğiniz için başa gelen korku yaşanır olur. Farklı bakış açısına yönelmek için zihnin dağılmaya ihtiyacı vardır. Değiştirme yanılgısı ise; kişi değişir ama kendi farkındalığı ile; yani siz bir başkasını değiştiremezsiniz sadece farkındalığının artmasını sağlayabilirsiniz. Değiştirme yanılgısı ile beklenti yükseleceğinden hayal kırıklıkları baş göstermeye başlar. Örneğin çiftler bu sorunun çözümü için birbirlerine duvar örerler. Oysaki konuşulmayan şeyler yeni bilişsel çarpıtmalar yaratacağından bu durum çözüm odaklı bir yaklaşım olmayacaktır. Söylenen onca olumlu şey varken tek bir olumsuz eleştiriye takılıp kalmak ise filtrelemektir. Kendinizi en eksik hissettiğiniz konu üzerinde filtrelemeleri arttırdığınızı bilin isterim. Karşınızda ki kişiyi suçlayarak haklı olamazsınız. Çözüm; sorun için yapılacaklar listesinde. Şimdi soruyorum size; 'İnsanlar mı zor yoksa onlara yüklediğimiz anlamlar mı?' Her birini fark edip hayatınızdan uzaklaştırmak da elinizde, işin içinden çıkılmaz düşünceleri beslemekte.

Kaynak

Bu haber toplam 4169 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.