OKULDA İLK GÜN SENDROMU

OKULDA İLK GÜN SENDROMU
Ailelerin yanlış tutumunun, ilköğretime başlayacak çocuklara “ayrılık acısı” yaşattığı, özellikle an çocuklarını okula gönderirken ağlamaması gerektiği bildirildi.

 
Halen yaklaşık 14 milyon öğrencinin eğitim gördüğü ilk ve orta öğretim kurumlarına bu yıl ilk kez kayıt yaptıracak yaklaşık 1,5 milyon  öğrenci ile öğrenci sayısının 15 milyonu aşacağı belirtildi.

Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, yaptığı açıklamada, ilköğretime başlamanın çocuk için çok yeni ve farklı bir deneyim olduğunu belirterek, ilk kez okula giden çocukların kaygılarını azaltmak için velilere büyük görevler düştüğünü söyledi.

Çocuklarından ayrılacak ailelerin, özellikle de annelerin duygusallıktan kurtulması gerektiğini Yrd. Doç. Dr. Kutlu, şöyle konuştu: “Çocuğunuzun okula başlayacağı ilk gün sevinçli, rahat olun. Kesinlikle ağlamayın. İstediğini giymesine ve yanına küçük bir oyuncağını almasına izin verin. Çocuğunuzun sizden ayrılma kaygısını azaltmak için kendi kaygınızı saklayın.

Unutmayın ki kaygı bulaşıcı bir hastalık gibidir. Her şeyi bir defada anlatın, vedalaşmayı hüzünlü getirmeyin, neşeli bir şekilde sarılıp, gülümseyerek ayrılın. “Okulun neşeli bir yer olduğunu hissettirilmesi gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, bunun için okulun açılacağı gece kutlama yapılabileceğini söyledi. Okulun ilk birkaç haftasının her zaman stresli olabileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kutlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu dönemlerde onlara karşı daha anlayışlı davranın. Çocuğunuzun okula gitmek istemediği bunun nedenini öğrenmeye çalışın, fakat gereksiz yakınmaları da kabul etmeyin. Onlara yet her sabah işe ve çocukların da okula gitmeleri gerektiğini, bunun onların görevi olduğunu anlatın.”


ÇOCUĞUN EN SEVDİĞİ ÖĞRETMEN SİZSİNİZ

Çocuğun en iyi ve en sevdiği öğretmeninin anne-babası olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kutlu konuştu: “Unutmayın ki çocuğunuzun birinci, en önemli ve en sevdiği öğretmeni sizsiniz. Kendim nasıl bir öğretmenim?, Doğru şeyleri mi öğretiyorum?, Nasıl daha iyi olabilirim? tarzında yöneltin. Merak, keşfetme ve öğrenme hevesi konusunda onlara örnek olun. Anne-babası ha öğrenme merakıyla dolu olan çocuklar, öğrenimi çok daha fazla ciddiye alırlar.”

İlk defa evden ayrılarak okul hayatına başlayacak çocuklara, her sabah kahvaltı yapılması, ödevlerinin düzenli takip edilmesi gibi alışkanlıkların aileler tarafından kazandırılması gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, “Çocuklarınıza büyük işleri daha küçük parçalara bölerek yapmayı öğretin. Bu, okul içinde ve dışında başarıyı getirecektir. Çocuklara iyimser olmak ve başar öğretilebilir ama bunlar okulda öğretilmez, bunları öğretmek ailenin görevidir” diye konu başarısını sağlamanın da ailenin görevleri arasında yer aldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kutlu kaydetti:

“Çocuklarınızla her gün okulda neler yaptıklarını konuşun. Tatmin edici cevaplar almalısınız. Ev veya ‘hiçbir şey’ gibi cevapları kabul etmeyin. Okul başarısını sağlamak da bir aile işidir. Hiçbiri bunu tek başına gerçekleştiremez. Herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Çocukların okulda olmaları için daima, disiplin, gayret, saygı, takdir edilme ve güçlü bir sevgi bağına  ihtiyaçlarını karşılamak iyi anne-baba olmanın başlıca gereğidir.”

 

Bu haber toplam 7085 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.