Doğal cinsellik için TV ve müzik yasak!

Doğal cinsellik için TV ve müzik yasak!
Yatak odasında bunları yapın, cinsel hayatınız renklensin...

Uyku bozukluğunun sosyal ve cinsel yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Dr. Cem Keçe, "Yatak odasında televizyon seyretmeyin, müzik dinleyin, uyuyun, birbirinize zaman ayırın" önerisinde bulundu.

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Dr. Cem Keçe, uyku bozukluklarının cinsel sorunlara neden olduğunu belirterek, horlama ve 'uyku apne sendromu' adı verilen uykuda nefes almanın kısa aralıklarla durması durumlarında cinsel işlev bozukluklarına sık rastlandığını söyledi.

ZİHNİ MEŞGUL EDER

Cinsel sorunların da kafaya takılmasının kişide uykusuzluğa yol açabileceğini vurgulayan Dr. Keçe, "Çünkü cinsel sorunlarla birlikte var olan uykusuzluk, bu sorunların çözümüne yönelik bir refleks mekanizmasıdır. Kişi kafasına takmadığını düşünse bile cinsel sorunlar, gün içinde farkında olunmadan zihni meşgul eder ve bu meşguliyet uykudan hemen önceki zamanda daha da büyür, sorunlar su yüzüne çıkar ve uykuyu olumsuz etkiler" dedi. Yaş ilerledikçe uyku bozuklukları, horlama ve uyku apne sendromunun daha fazla ortaya çıktığını belirten Dr. Cem Keçe, şöyle devam etti:

NE ÇOK NE AZ UYUYUN

"İlerleyen yaşla birlikte insanlar eskiye oranla hareketsizleşiyor, daha az yoruluyor, çocukların evden ayrılmasıyla yalnızlaşıyor ve yılların olumsuz birikimlerinden dolayı uyku saatleri kaymaya başlıyor. Yaşlandıkça daha fazla görülmeye başlayan fazla uyuma eğilimi de cinsel fonksiyonlarda indirekt olarak bozulmalara yol açabilir. Çünkü fazla uyuyunca vücut stres hormonu olan kortizonu çok fazla salgılar. Kortizon salgısı artınca da kilo artışı olur, vücut hantallaşır ve hareketler zorlaşır. Bu da başta fiziksel ve zihinsel fonksiyonlar olmak üzere cinsel fonksiyonları da olumsuz yönde etkiler."

SORUNU OLANLARA TAVSİYELER

Uyku bozuklukları nedeniyle meydana gelen cinsel sorunların kader olmadığının altını çizen Keçe, uyku bozukluklarıyla birlikte cinsel sorun yaşayanlara şu önerilerde bulundu:

"Uykunuzu düzenli şekilde almaya çalışın.

Elinizden geldiğince aynı saatte uyuyup aynı saatte kalkmaya çalışın.
Yatmadan bir süre önce banyo yapın.

Ilık bir banyo veya ılık bir süt uykuya dalmanızı kolaylaştırabilir.

Yatma zamanına yakın yemek yemeyin.

Beslenme saatleriniz düzenli olsun, aç yatmaktansa hafif bir şeyler yiyerek uyuyun.

Kahve, çay, kola uykuya dalışı zorlaştırdığından, alkol ise uykuya dalışı kolaylaştırmasına karşın kalitesini bozup sabah yorgunluğuna neden olduğundan kullanmayın.

Akşamları ev içi veya dışında sosyal aktivitelere katılın ancak uyku saatinden önce gerilim yaratabilecek diyaloglardan kaçının.

Yatak odasında kitap okumayın, TV seyretmeyin, yemek yemeyin, sadece dinlendirici müzik dinleyin, uyuyun, cinsel ilişkiye girerek rahatlayın.

Gündüz uykularından sakının.

Sabahları fiziksel egzersiz yapın ve gün içinde egzersizi arttırın ancak uyku zamanı uyarıcı egzersizden kaçının. Uyku hijyenine dikkat edin." Uyku bozukluklarının tedavisinde çok yönlü yaklaşımın önemine işaret eden Dr. Cem Keçe, " Uyku bozuklukları cinsel sorunlar gibidir, kişi iradesiyle üstesinden gelebileceğine inanırsa başarabilir, kesinlikle kader değildir" şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 5180 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.