1. HABERLER

  2. CİNSEL YAŞAM

  3. Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim

Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim

Psikolog ve Cinsel Terapist Yaşam Yanardağ Çelik, çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan olayların kişinin yetişkinlik dönemindeki cinsel yaşamını önemli ölçüde etkilediğini söylüyor.

A+A-

Sevginar OSMANOĞLU / Bursa Hakimiyet


Bir insanın hayatının temel taşlarının 0-6 yaş arasında atıldığını belirten Psikolog ve Cinsel Terapist Yaşam Yanardağ Çelik, çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan olayların kişinin yetişkinlik dönemindeki cinsel yaşamını önemli ölçüde etkilediğini söylüyor.

Cinsel farkındalığın ergenlik çağında değil, çocukluk döneminden itibaren gelişmeye başladığını ifade eden Çelik, sağlıklı bir gelişimin sağlanabilmesi için cinsellikle ilgili merakın bastırılması, yok sayılmasının değil, bilinçli bir biçimde yanıtlanması,  yönlendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğini vurguluyor.

0-3 yaş dönemi

Cinsel gelişim doğumla birlikte başlar, çocuk öncelikle kendi bedenini tanır ve keşfeder. İlk cinsel içerikli duygular 18-25 ayları arasında 'tuvalet eğitimi' ile başlar. Tuvalet eğitimi ile birlikte çocuk cinsel organını tanır ve 'haz' duygusu ile tanışır. 3 yaşına kadar çocuğun merakı daha çok kendi  bedeni üzerinedir ve henüz karşı cins ayrımını edinmemiştir. Tamamen anneye bağımlı yaşar ve sağlıklı olan da budur zaten. Bu dönemde çocuğun annesine ya da kendisiyle ilgilenen kişiye sağlıklı bir şekilde bağlanması gerekir. Eğer anne çalışmak zorundaysa çocuğa bakacak kişinin davranışlarının çok fazla değişmemesi gerekir.

3-6 yaş dönemi

Sözel olarak kendini ifade etmeye başlayan çocuk, cinsel gelişimle ilgili sorular sormaya başlar. Bu dönemde çocuk karşı cinsin farkına varır ve sosyalleşmeye başlar. Aynı zamanda bu dönem çocuğun oyun dönemidir ve oyunlarının bir kısmı cinsel merakını gidermeye yöneliktir.

DOKTORCULUK: Çocuklar yaşları gereği çok sık hastalanırlar ve sürekli doktora giderler. Böylelikle çocuklar arasında 'doktorculuk' oyunu yaygınlaşmaya başlar. Çocuk, doktorun muayene edebilmesi için vücudunu açması gerektiğini öğrendiği için "doktorculuk" oyunu oynarken karşı cinsi muayene ederek, onun bedenini tanımaya çalışır.

EVCİLİK:
Çocuğun, hayatı oynadığı, tanıdığı, yetişkin rollerini taklit ettiği, günlük hayat içinde yer alan rolleri üstlenip öğrenmeye çalıştığı bir oyundur. Diğer tüm çocuk oyunları gibi bu oyun da çocukla ilgili bize pek çok bilgi verir. Çocuğun sağlıklı bir model oluşturup oluşturamadığını, ebeynlerinden beklentilerini ve sıkıntılarını farkına varmadan aktardığı çok önemli bir oyundur. Bazı anne ve babalar erkek çocuklarının bu tür oyunlar oynamalarından rahatsızlık duyarlar, ancak bu tür oyunlar çocukla ilgili en sağlıklı bilgi edinme kaynağıdır. İyi gözlemleyip doğru modeller edindiğini fark ettiğiniz sürece hiçbir sorun yoktur. Yani evcilik oyunu size bir ayna tutmaktadır.

ARGO VE UYGUN OLMAYAN SÖZ SÖYLEME:
Çocukların, günlük konuşma dilinden farklı olan bu sözcüklerin başkalarınca onaylanmadığı bilincine ulaşmaları uzun sürmez. Ancak yine de söyleme eğilimi gösterir, çocuğu tenkit etmek yerine uygun model olmak gerekir. Eğer hiçbir şekilde söylediğine gülmez ve onaylamazsanız çocuk o sözcüğü kendiliğinden unutur.

KARŞI CİNSE ÖZGÜ TAVIR VE DAVRANIŞ SERGİLEME: Bu tür davranışlar kısa süreli olduğunda kaygı duyulmasına gerek yoktur. Sadece merak unsuru olarak algılanmalıdır. Fakat bu davranışlar uzun süre devam ederse ve kendi cinsine özgü davranışlar sönmeye başlarsa, çocuk dikkatle incelenmeli, gereken önlemler alınmalıdır.

MASTÜRBASYON: Elle ya da başka bir nesne ile cinsel organlara dokunmak ve bundan zevk almaktır. Bazen bu durum küçük çocuklarda da görülebilir; bacakları yanda oturur vaziyette yere sürtünerek, bir oyuncağına sürtünerek veya başka sert bir zemine sürtünerek cinsel organlarını uyarabilirler. Aile bu durum karşısında anormal tepkiler vermemelidir. Mastürbasyon doğal bir durumdur, ancak çocuklar için mastürbasyon, yolunda gitmeyen bazı şeylerin  habercisi de olabilir. Örneğin anne- babanın geçimsizliği veya çocuğa yeteri kadar ilgi ve sevgi gösterilmemesi gibi durumlarda çocuk bu davranışta bulunabilir. Bu şekilde hem kendi içindeki haz duygusunu yaşar hem de yalnızlığa tepkisini gösterir. Kendi içinde yaşayarak keşfettiği haz duygusu kesinlikle bir erişkin cinselliğiyle kıyaslanmamalıdır. Bir süre görmezden gelip sıkıntısını keşfetmeye çalışılmalı, eğer sürekli hale gelirse bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Anne ve babalar 4 temel kuralı uyguladığı durumda çocuk bu dönemini mutlu ve sorunsuz bir şekilde atlatabilir.

DÖRT TEMEL KURAL


Kız çocuk ise anneyle, erkek çocuk ise babayla kaliteli zaman geçirmesi,
Anne ve babanın birbirine olan sevgisini ve saygısını çocuğun gerçek anlamda hissetmesi ve görmesi,
Annenin çocuğu bağımsız bırakabilmesi,
Çocuğun karşı cins akranlarıyla aynı sosyal ortamda paylaşımda bulunabilmesi gerekir.

 6-12 yaş dönemi

Bu dönemde çocuk cinsel kimliğine özgü toplumsal rol ve davranışlar geliştirir. Cinsel enerji vücutta bir bölgede yoğunlaşır ve cinsel dürtüler nispeten yok olmamıştır.
Çocuk cinsel konulara ilgisini belli etmez, akılca biraz daha geliştikleri ve olgunlaştıkları için cinsellikle ilgili davranışlarında daha dikkatli ve kontrollü davranırlar. Genellikle ilgisi arkadaş çevresine ve oyuna yönelir. Oyun grupları ise hemcinslerinden oluşur. Kızlar kızlarla, erkekler de erkeklerle oynama eğilimi gösterir. Bu dönemlerde, özellikle erkek çocuklarda küfürlü, kaba sözlere ilgi duyulabilir. Ufak tefek flörtleşmeler olabilir, bu duygu en yakın arkadaş ile bazen de anne ile paylaşılır.

CİNSEL EĞİTİM


Doğumdan başlayarak ergenlik dönemine kadar olan bir dönemi kapsar. Çocukların cinsel girişimlerini takip etmesine, kız veya erkek rollerini kabul etmesine, kendi cinsinin özelliklerini ve karşı cinsin özellikleriyle bir bütün içinde yaşamasına yardımcı olmak amacıyla verilen bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarıdır.

CİNSEL EĞİTİMİN ÖNEMİ

Cinsel eğitim verildiği zaman çocuk kendi cinsinin özelliklerini öğrenir ve cinsiyet rollerini kazanmaya başlar. Kendi bedenini tanır, bedeninde oluşabilecek değişimlere kendini hazırlar. Karşı cinsi tanır ve farklılıkları kabul eder. İlişkilerinde sağlıklı ve dengeli olur. Sorularının yanıtlarını yanlış yerlerden ve çarpıtılmış şekilde öğrenmez. Kendi bedenini kabullenir ve kendine saygı duyar.

CİNSEL EĞİTİM VERİLİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KURALLAR


Doğru zaman

Uygun ortam

Çocuğu tanıma ve çocuğun gelişim özelliklerini bilme

Soruyu anlama

Tam olarak neyi merak ettiğini anlama

Yeteri kadar bilgi verme

Uygun şekilde yönlendirme

Açık bir iletişim kurma

UNUTMAYIN ÖNEMLİ OLAN


Çocuk ne soruyor?

Nasıl yanıtlamalıyım?

Ne kadar yanıtlamalıyım?

SAKİN YERLERDE BİRBİRİNİ İNCELEME

Çocuklar bir dolabın arkasında, kapı arkasında ya da boş mekânlarda birbirlerinin vücutlarını inceleyebilir. Tamamen çocukça bir meraktan kaynaklanan bu masum oyun bazı ebeynler tarafından fark edildiğinde müthiş bir endişe başlar. Bu durum çocukların merakını daha da fazla uyandırmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Böyle bir durumla karşılaştığınızda gayet rahat ve sakin karşılayarak 'Sanırım birbirinizin vücudunu merak ettiniz. Hemen üzerinizi giyinin, ben size resimlerle anlatayım.' demeniz en uygun yoldur.

Bu sorunlara dikkat!..

Anne babaların gözünü korkutan bu süreçte zorlandığınızı düşündüğünüz yerde bir uzmandan yardım alabilir, bu alanda uzman kuruluşlara başvurabilir veya konuyla ilgili seminerlere katılarak kendinizi geliştirebilirsiniz.

Elbetteki çocuğumuzun gelişim dönemleri içinde cinsel eğitimin dışında da bir uzmana danışmamız gereken durumlar olacaktır. Aşağıdaki durumlardan birini veya birkaçını sürekli olarak çocuğunuzda gözlemliyorsanız mutlak suretle danışmanlık hizmeti almalısınız;

Annenin ve babanın bebeklikten başlayarak çocuklarının ruhsal sağlığı ve gelişimleri konusunda her türlü endişe, kaygı ve soruları olduğunda,

Aileye katılacak yeni bir kardeş beklendiğinde,

Kardeş kıskançlığının fiziksel zarar verme boyutlarına ulaştığı durumlarda,

Anneden ayrılamama- anne bağımlılığı durumlarında,

Her türlü uyku sorunu yaşanılan durumlarda (geç uyuma, uykuya dalamama, kâbuslar, anne-
babanın yatağını paylaşma vb)

Yemek yeme problemlerinde (iştahsızlık, yemek seçme, kendi başına yemek yiyememe, masada oturarak yemek yememe, televizyon karşısında yemek yeme, yiyeceği ağızda tutma, yemekten sonra kusma vb.)

Tuvalet alışkanlığı edindirme dönemi sorunları,

Oyun grubu veya okul öncesi eğitime hazır olma ve kurum seçimi,

Uyum güçlükleri,

Arkadaşlarıyla ilgili sorunlar,

Öfke, kaygı ve korkular yaşıyorsa…

Bu haber toplam 9506 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.