1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Yargı kararıyla eşitlik yasaktır

Yargı kararıyla eşitlik yasaktır

Danıştay, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran YÖK kararının yürütmesini durdurdu: Eşit katsayı öğrenciler arasındaki eşitliği bozar

A+A-

Danıştay 8. Dairesi, Yükseköğretim Genel Kurulu’nun (YÖK) 28 Şubat’ın en önemli kararlarından düşük katsayı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin kararın yürütmesini durdurdu. Meslek lisesi mezunlarının yeterli puanı almaları halinde üniversitelerin tıp, hukuk ve siyasal gibi bölümlerde eğitim görmelerinin yolunu açan 21 Temmuz 2009 tarihli YÖK kararına İstanbul Barosu itiraz etmişti. Danıştay kararını, tam da meslek liselilerin sisteme itiraz ettiği noktaya dayandırdı: “YÖK kararı hakkaniyete uygun değil.”

Hangisi hakkaniyete uygun
Danıştay 8. Dairesi, YÖK’ün kararının yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Daire kararda, dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurguladı.
Danıştay 8. Dairesi kararda, “Bu durumda, dava konusu kararın 3, 4. ve 5. maddelerinin, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi, eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun değildir. Dava konusu kararın uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararlar oluşacağı da açıktır” dedi.

‘Eşit katsayı eşitliği bozar’
Danıştay’ın oybirliğiyle verdiği kararın gerekçesinde, herkese eşit bir katsayı uygulamasıyla, farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratıldığı, bu uygulamanın, hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağı belirtildi.
Danıştay 8. Dairesi’nin kararında, 21 Temmuz 2009 tarihli YÖK kararının 5. maddesinde de, meslek lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için bir (LYS) puanı türünün yanı sıra bir de (YGS) puan türü belirleneceği, meslek lisesi mezunu olup olmadığına bakılmaksızın adayların bu programlara yerleştirilmesinde bu iki türden puanların büyük olanının esas alınacağı düzenlenerek yeni katsayı ve hesaplama yöntemlerinin kabul edildiği hatırlatıldı. 

YÖK itiraz edecek
Danıştay’ın iptal kararının ardından, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da karara itiraz edeklerini söyledi. YÖK’ten ayrılışı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özcan, “Önce resmi karar gelinceye kadar bekleyeceğiz. Ama ben bu arada öğrencilerimize seslenmek istiyorum. Onlar kesinlikle herhangi bir kötü bir durumla karşılaşacaklarını düşünmesinler. En adaletli en iyi çözüm onlar için neyse o yapılacaktır. Bizim hazırlıklarımız var.Kurullarımızı toplayıp bu konuyu görüştükten sonra hazırlıklardan da sizi haberdar edeceğiz’’ dedi.

“Üniversite için genel liseye gidin” 
Kararda, “Yasada, ortaöğretim kurumlarının, öğrencileri yükseköğretime veya hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayacağı kuralına yer verilmekle bu farklılaşmanın ilgilisine yönelik sonuçları ortaya konulmuştur. Böylece kuruluş amaçları doğrultusunda oluşturulan eğitim-öğretim programları ile genel liseler yükseköğretime, meslek liseleri hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan öğretim kurumları olarak eğitim sistemimizde yerini almış bulunmaktadır’’ dendi.

‘Meslek lisesi ara insan gücü yetiştirir’
Yasanın genel gerekçesine yer verilen kararda, şunlar kaydedildi: “Milli eğitim sistemimiz, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı kademeli geçişi öngören bir modelle örgütlenmiş olup, bu örgütlenme şekli eğitimin amacı ve temel ilkelerinin doğal bir sonucudur. Eğitim ve öğretim hakkının herkese fırsat ve imkân eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan bireylerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına yönlendirilmesi amaçlanmıştır. 

Eğitim sistemimizde, genel liselerle meslek liselerinin uygulanan program ve amaçları yönünden sahip oldukları farklılıklar gözetilerek, özellikle mesleki eğitimin milli eğitim sistemindeki yerinin ve işlerliğinin artırılmasını hedefleyen eğitim politikası doğrultusunda, ülkenin gelişen ve değişen ekonomik ve toplumsal gereksinimlerinin karşılanması için 
eğitim düzeyinin yükseltilmesi amaçlanmıştır.

Bu doğrultuda, meslek liselerinde uygulanan eğitim-öğretim programı öncelikle belirli mesleklere yönelik ara insan gücü yetiştirecek şekilde düzenlenmiştir.’’

‘Siyaset değil bilim’
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız YÖK Eski Eğitim Komisyonu Başkanı Prof Dr. Halis Ayhan, Danıştay’ın bu kararına bir anlam veremediğini, konunun bütün dünyada olduğu gibi, eğitim psikolojisinin, eğitim sosyolojisinin alanında olduğunu söyledi. YÖK, katsayı farkını kaldırma kararını 21 eğitimcinin bir araya gelerek aldığı belirten Ayhan “Mağdur edilen öğrencilerin talepleri doğrultusunda onların hocalarınca alınan bu kararın, İstanbul Barosu’nu hangi açıdan mağdur ettiğini anlayamıyorum. Ortada YÖK’ün bu kararından zarar gören yok ki, Danıştay böyle bir iptal kararı alıyor. Bence bu konu siyasetin değil, bilimin ışığında değerlendirilmeliydi” şeklinde konuştu.

‘Ağır zarar tehlikesi yok’
Danıştay’ın böyle bir karar alabilmesi için, ‘ağır zarar tehlikesi’ ve ‘açık hukuka aykırılık’ koşullarının oluşması gerektiğini söyleyen Prof Dr. Hüseyin Hatemi de “Belli ki İstanbul Barosu, YÖK’ün kararının eğitim sisteminde olumsuz gelişmelere neden olabileceği ve bu durumun, hukukçuların meslek örgütü olarak kendilerinin zararına olduğu gerekçesiyle başvuruda bulunmuş. Danıştay’da bu gerekçeyi kabul etmesinin yanında, YÖK’ün söz konusu düzenlemesinin açık hukuka aykırı olduğuna hükmetmiş. Danıştay bazen menfaati geniş takdir edebiliyor” dedi. Hatemi, karara saygı duyduğunu ancak bunun kararın eleştirilemeyeceği anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi.

‘Gençler mağdur olacak’
Eski Milli Eğitim Bakanı ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam ise “Danıştay’ın ne kararına ne de gerekçelerine katılıyorum. Dairenin bu kararı, haksızlığı değil, bir hakkı ortadan kaldırdı” dedi. Danıştay 8. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararına “Nasıl olur da bir haksızlığa engel olan düzenlemenin, ‘haksızlığa neden olduğu’ gerekçesiyle yürütmesi durdurulabilir” diyerek tepki gösteren Sağlam, şöyle konuştu: “Gerekli itiraz yapılmalı, gerekirse yasa çıkartılmalı. Zira YÖK’ün kaldırılan düzenlemesi, önümüzdeki sınavlara yetiştirilecekti. O gençleri kimsenin mağdur etmeye hakkı yoktur” şeklinde konuştu.

‘Katsayı yetkisi YÖK’ün’
İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkanı Hüseyin Korkut da kararın hiçbir hukuki gerekçesi olmadığını söyledi. Korkut, yaptığı yazılı açıklamada, eski uygulama ortadan kalktığı için yerine koyulabilecek yeni bir uygulamanın da bulunmadığını kaydetti. Danıştay’ın İstanbul Barosu’nun başvurusunun değerlendirdiğini fakat düzenleme yetkisinin YÖK’te olduğunu belirten Korkut açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Daha önce bir velinin yaptığı başvuruda, Danıştay bu konudaki yetkinin YÖK’e ait olduğunu belirterek bu konuya emsal olabilecek bir karar vermiştir. Şu an aldığı kararla çifte standart uyguladığını bir kez daha göstermiştir. Hükümet’in YÖK Kanunu’nun 44. maddesinde değişiklik yaparak adaletsiz uygulamalara nihai olarak son vereceğini ümit ediyoruz.’’

Bu haber toplam 2156 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum