1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Psikoloji STK'larından İsrail Katliamlarına Kınama

Psikoloji STK'larından İsrail Katliamlarına Kınama

Başta Türkiye Psikiyatri Derneği Olmak Üzere Türk Psikologlar Derneği, Türk PDR Derneği, olmak Ruh Sağlığı alanında faaliyet gösteren Dernekler İsrail Katliamlarına karşı bildiri yayımladı.

A+A-

İsrail'in yerleşim yerlerini bombalaması sonucu evlerini kaybeden çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere masum vatandaşları korumak için sağlanan barınakların yanı sıra kiliselerin, hastanelerin, camilerin ve onlara bağlı kurumların hedef alınmasına dünya batılı ülkeler seyirci kalırken Türkiye'de Ruh sağlığı alanında faaliyet gösteren STK'lar sessiz kalmadı. Başta Türkiye Psikiyatri Derneği Olmak Üzere Türk Psikologlar Derneği, Türk PDR Derneği olmak Ruh Sağlığı alanında faaliyet gösteren Dernekler İsrail Katliamlarına karşı bildiri yayımladı.Yayımlanan bildirlerde İsrailin özellikle sivillere yönelik hukuk ve insanlık dışı saldırılarının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Açıklamalarından bazıları şöyle:


TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİNİN AÇIKLMASI

Herkes için evrensel bir insan hakkı olarak ruh sağlığı teması ile kutlamaya çalıştığımız 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü ve Ruh Sağlığı Haftası, ruhsal sağlık açısından asla istemediğimiz olaylara, acı haberlere tanıklık ettiğimiz bir ana dönüştü. Masum insanlar katledildi, rehin alındı, sivil yerleşim yerleri bombalandı. Savaş, terör saldırıları, sivillerin hedef alındığı çatışmalar, yerinden edilme, alıkonulma ve işkence gibi insanı, birlikte yaşamaya dair değerleri, ruhsal sağlığı hiçe sayan bir yıkım halini aldı.


Bilinmelidir ki savaşın ve terörün olduğu yerde, insanların barış içinde onurlu yaşam hakkı olmadan sağlıktan ve ruhsal sağlıktan bahsedilemez.

Egemen güçlerin Ortadoğu halkları üzerine çıkarcı ve değerden yoksun müdahaleleri geçmişte Irak’ta yüzbinlerce insanın ölümüne neden olduğu gibi bugün de aynı güçlerce sınırları ve halkları hedef alan saldırıları meşrulaştıracak koşullar yaratılmakta, savaşı tüm bölge ülkelerine yayacak savlar dillendirilmektedir. Filistin yerleşim yerleri yanında Lübnan, Suriye, İran savaş bölgeleri olarak tanımlanmaktadır.

Filistin Halkının özgürlük mücadelesi, Birleşmiş Milletler kararlılarına rağmen verilmeyen hakları, yaşadıkları coğrafyada mülteci konumuna gelmeleri yaşadığımız yüz yılın en karanlık noktalarından biridir. Hiçbir sav Filistin Halkının onurlu mücadelesini değersizleştiremeyeceği gibi hiçbir ulvi değer de masum insanlara yönelik saldırıları ve kime karşı olursa olsun insanlık dışı muameleleri haklı göstermez.

Bu açıdan İsrail’de sivil insanlara yönelik saldırıları kabul etmiyoruz. Bu saldırıları ve sivillerin rehin alınmasını kabul etmediğimiz gibi Gazze’de binlerce insanı yok sayan ve katleden zihniyeti, Gazze’nin ablukaya alınmasını, temel yaşam ihtiyaçlarının kısıtlanarak ve insanlar yerlerinden edilerek yıkıcı bir kuşatma ve imha hareketine dönüşmesini, Filistin Halkının ve haklarının yok sayılmasını, Ortadoğu’nun egemen güçlerce bir savaşa sürüklenmesini de asla kabul etmiyoruz.

Unutmayalım ki savaş bir halk sağlığı ve ruh sağlığı sorunudur.

Her zaman söylediğimiz gibi, savaşsız, sömürüsüz, eşitlikçi, tüm hakları ile insanların güven içinde yaşadıkları, terörün ve şiddetin olmadığı sağlıklı bir gelecek dileği ile…

Türkiye Psikiyatri Derneği


TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİNİN AÇIKLAMASI

 

 

Türk PDR DERNEĞİ'NİN AÇIKLAMASI


KAMUOYUNA

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi
 
-Yaşama hakkı
-İşkence ve kötü muamele yasağı

-Sağlık Hakkı

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi

-Yaşama ve gelişme hakkı

-İnsani şartlarda yaşama hakkı

Günlerdir gerek sosyal medyadan, gerekse iletişim araçları üzerinden Filistin'de yaşanan insanlık dışı olayları tarifi zor duygularla takip etmekteyiz. 
Her türlü temel ihtiyaçtan yoksun bırakılan, sivil yerleşim alanları, hastaneleri bombalanan Filistin halkı bir savaşın ötesinde toplu tecrit, katliam, soykırım anlayışıyla tüm medeni dünyanın gözü önünde zulüm görmekte/katledilmekte/soykırıma uğratılmaktadır.
Medeniyetin temsilcilerinin imza altına aldıkları Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşme Hükümlerine rağmen zulme karşı durmak yerine zalimin yanında saf tutmalarının hiçbir izahatı yoktur.
Bu orantısız, izahatsiz güç kullanımının, zulmün, soykırımın, katliamın karşısında tarafımız nettir: İnsanın, insanlığın, evrensel insani değerlerin, en temel varoluşsal hak olan yaşam hakkının, masumiyetin timsali çocuklarımızın tarafındayız.

Ruh sağlığı temsilcileri olarak bizler; bilimin, medeniyetin, ahlaki erdemlerin, insan haklarının, evrensel kuralların çerçevesinde; bu yıkım anlayışını haklı çıkaracak hiçbir sebep olmadığına inanıyoruz. Savaşın sadece fiziksel tesirinin onarımı bile onyıllar boyunca sürmektedir. Böylesi bir felaket ortamı masum insanların, çocukların, katliamıyla; etkisi bırakın onyılları, onarılması yüzyıllar boyunca mümkün olmayacak sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Hiçbir dava bir çocuğun öldürülmesine, bir ailenin ve soyun dünyadan yok olup gitmesine sebep olamaz, olmamalıdır. 

Kurulduğu günden bu yana, gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde toplum ve bireysel ruh sağlığı çalışmalarını gündeminden düşürmeyen Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği olarak, İsrail’in Filistin üzerinde gerçekleştirmekte olduğu bu soykırımı/katliamı, tarifi imkansız zulmü KINIYORUZ.

Türk PDR Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu


 

Bu haber toplam 2304 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.