1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Yediğimiz En Masum Şey At Eti

Yediğimiz En Masum Şey At Eti

At eti skandalının yaşandığı Bursa’da 23 bin gıda işletmesini 40 kişinin denetlediğini belirten Durmuş, "Üzülerek söylemem gerekiyor ki yediğimiz gıdaların en masumu maalesef at eti" dedi.

A+A-

Bursa'da yaşanan at eti skandalını değerlendiren Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş, Bursa’da 23 bin gıda işletmesinin bulunduğunu, bu firmaları denetlemekte sadece 80 kişilik ekibin görevli olduğunu ifade etti. 80 kişilik ekibin yarısının da denetim vasfına sahip olmadığını veya denetime çıkamayanlardan oluştuğunu dile getiren Durmuş, "Yaklaşık 35-40 kişilik bir ekip 23 bin firmayı denetliyor, bir firmaya 5 senede bir denetim sırası geliyor. Ama üzülerek söylemem gerekiyor ki bizim yemiş olduğumuz veya yediğimiz gıdaların en masumu maalesef at eti" dedi. 

Durmuş, şehirde kamuoyu ile paylaşılmaya değer görülen bir denetim aksaklığı veya denetim sonucu oluşan bir olumsuzluğu yıllardır duymadığını belirterek şunları kaydetti: "Genellikle kamuoyundan edinilen bilgiler veya Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı denetimler sonucu değil de daha çok dışarıdan alınan bir mal neticesinde yansıyan olayları değerlendiriyoruz. Bu da gerçek anlamda denetim eksikliğinden kaynaklanıyor. Biz bu vakayla karşılaştık, araştırma sürüyor; ama üzülerek söylemem gerekiyor ki bizim yemiş olduğumuz veya yediğimiz gıdaların en masumu maalesef at eti. At etinin tüketilebilirliğine bakıldığında; Türk gıda Mevzuatı et ve et ürünleri tebliğine göre ‘at’ kasaplık hayvan tanımında yer almaktadır ve ülkemizde at etinin tüketimi ile ilgili olarak herhangi bir yasak mevcut değildir. 

"ETİKETTE HAYVAN TÜRÜNÜ BİLDİRME ZORUNLUĞU VAR"

Ancak mevzuat gereği; üretiminde kullanılan ürütün etiketinde hayvan türünün bildirilme zorunluluğu vardır. Bu etiketleme hükümleri sadece ambalajlı gıdalar için değil, tüketiciye servis edilen gıdalar için de geçerlidir. Ürün tüketimi aşamasında etin kaynağının at eti olduğu bilgisinin tüketiciye ulaştırılmadığı durumlarda, at ve benzeri et ürünleri kullanımı tağşiş hileli gıda üretimi olarak değerlendirilmektedir."

Basın yayın organlarında yer alan at eti haberlerinin büyük yankı uyandırdığını belirten Durmuş, Türki ülkelerde atın yaygın olarak tüketilme kültürü olduğunu söyledi. Durmuş, Türkiye'de besi amaçlı at yetiştiriciliği veya yeme alışkanlığı ya da yaygınlığından bahsedilemeyeceğinin altını çizdi. 
GMO Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş (ortada), ''At eti kullanankar teşir edilsin'' dedi.

GMO Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş (ortada), ''At eti kullanankar teşir edilsin'' dedi.
Onaylı işletmelerde gıda zincirine girmek üzere, bu kurallara uygun, izlenebilirliği sağlanmış üreticiliğin mevcut olmadığını anlatan Durmuş, şöyle devam etti: "Bu durumda sözü edilen üretim kayıt dışıdır. Tüketiciler, bu tip ürünlerle yapılmış ürünleri bilmeden tükettirilerek aslında düpedüz kandırılmaktadır. Gıda güvenliğine yönelik denetimlerin etkinliği açısından bu kuralların uygulanmasının sağlanmasında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sorumludur. Bu tür ürünlerle karşılaşılmaması ancak etkin bir denetimle mümkün olacaktır.

"GIDA DENETİMLERİ YETERSİZ"

Yaşanan olaylar, bakanlığın denetim sistemindeki zafiyetin bir göstergesidir. Zaten meydana gelen olay bir gıda denetimi sonucu değil, emniyetin yaptığı soruşturma neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, gıda denetim sisteminin geliştirilmesi ve izlenebilirliliğin gerçek anlamı ile uygulanabilmesi hepimizin güvenliği açısından şarttır. Özellikle 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun uygulamaya alındığı tarihten itibaren gıda denetimleri etkin bir şekilde yapılamamaktadır. Gıda denetimi yapacak gıda mühendisleri işletmelerden uzaklaştırılmaktadır. Ülkemizde süregelen bu gıda politikalarıyla acaba bugüne kadar bilmeden neler yedik, neler yemeye devam edeceğiz?"
Gerek kamuda gerekse özel sektörde gıda mühendislerinin yer almadığı ve yeteri kadar istihdam edilmediği bir ülkede güvenlik ve sağlıklı bir gıdadan bahsetmek mümkün değildir.
 

"23 BİN İŞLETMEYİ 40 KİŞİ DENETLİYOR"

Bursa’da yaklaşık 80 kişilik bir gıda denetim ekibinin bulunduğunu aktaran Durmuş, "Bu ekibin içerisinde denetim vasfı olmayan veya tam anlamıyla denetime çıkamayan arkadaşlarımız var. Hepsi bu konuda alt yapıya sahip değil. Benim bildiğim yarı yarıya bir denetim ekibi var. Yaklaşık 35-40 kişilik bir denetim ekibiyle 23 bin gıda işletmesinin denetimi sağlanmakta. Etkin bir denetim yapmak istiyorsak, maalesef 4,5-5 yılda bir firmaya denetim sırası geliyor. Gıda güvenliğinin buraya gelmesindeki en önemli etken budur. Gıda denetimleri, hem ilimizde hem ülkemizde tarım ve gıda politikaları etkin bir şekilde uygulanamıyor. 5996 Sayılı Kanunla birlikte özellikle 30 beygir gücü kapasitesinin altındaki oranın emniyet sibobu olan gıda mühendislerinin çalışma zorunluluğunun kaldırılmasıyla küçük işletmeler, tamamen denetim dışına atılmış, bunlar kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Halkımızın sağlığı, gıda güvenliği üreticinin tamamen vicdanına bırakılmıştır. Meydana gelen son olayda da tamamen vicdan boyutu ortaya çıkarak ticari bir beklentiyle hileli bir üretim olmuştur" diye konuştu.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Bursa'da atı çalınan bir vatandaşın polise müracaatı sonucu, atları çalıp kesen kişinin, at etini kuşbaşı ve kıyma olarak anlaşmalı olduğu kafe ve restoranlara sattığı ortaya çıkmıştı. Etleri paketlerken yakalanarak gözaltına alınan Ali V. (40), ifadesinde eti dürümcü, pideci ve kasaplara da sattığını itiraf etmişti.

Bu haber toplam 3239 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.