Size güvenebilir miyim?
Bu soruya hem evet, hem de hayır demek mümkün. Tabii ki olay, kişiden kişiye, aileden aileye, çevresel faktörlerin farklılığına kadar, geniş bir değişim çerçevesi çiziyor.
Bu dönemin öneminden son birkaç yazımda sıkça bahsettim ve hala daha çok söylenmesi gereken şeylerin olduğuna inanıyorum. Neden bu kadar ergenliğin üstünde duruyorum, çünkü bu dönem kişinin gelişim dönemleri içinde en önemli olanı.
Ben kim olmalıyım?
Ergenlik döneminde oluşan hayat felsefesi ve ideolojilerin belirlenmesi, ileriki yaşantılarımızda bizi biz yapan kimliğimizi oluşumunda büyük rol oynayan bir süreci oluşturacaktır. Bu dönemde alınan kararlar her zaman sağlıklı ve doğru kararlar olamadığı için gencin kendine ve çevresine karşı zararlı olabilir. Her zaman belirttiğim gibi ailenin bu dönemdeki rolü çok büyük.
Aile, genç için hem orada olmalı hem de olmamalı. İhtiyaç duymadıkça gencin aldığı karalara müdahale etmemeli, kendi fikir ve düşüncelerini ona zorla kabul ettirmeye çalışmamalı. Sizden, dünya görüşü olarak bambaşka bir fikre sahip olabilir. Bu yaklaşım her zaman kalıcı olmayabilir. İlerleyen zaman içerisinde değişim gösterebilir.
Değişim dönemi…
Müzik zevki, giyim tarzı ve diğer meselelerle ilgili sizden tamamen farklı olması ve birden değişimi sizi korkutmamalı çünkü genç toplum içinde var olma savaşı vermeye başlamıştır. Kendisine bir yer edinmek için bugüne kadar davrandıklarından farklı davranmaya başlayabilirler.
Size güvenebilir miyim anneciğim ve babacığım?
Her şeyden önemlisi ve unutulmaması gereken, bu değişim ve gelişim döneminde gencin yanında olduğunuzu her zaman ona hissettirmek ve ona saygı duymak olmalı. Gencin yanında olmak demek, yalnız fiziksel anlamda değil, duygusal olarak da gencin hiç çekinmeden ve sizden şüphe duymadan yardım isteyebilmesidir. Bazı aileler çocuklara yaklaşımlarındaki yargılayıcı ve eleştirel yaklaşımdan dolayı gençlerde sağlam ve güvenilir bağlar oluşturamıyorlar.
Empati her zaman her yerde
Anne-baba olarak yapılması gereken kendinizi gencin yerine koyabilmek. Yani, empati kurabilmek. Siz de onun yaşında oldunuz, sizde onun yaşadığı olaylara benzer zor dönemler geçirmiş olabilirsiniz. Olmasanız bile, sizin zamanınızla bu zaman arasındaki çevresel kültürel ve teknolojik gelişim farklılığını göz önünde bulundurmalısınız. Onu başka arkadaşlarıyla kıyaslamak yerine, hayatta kendi kendinin rakibi oldu felsefesini ona benimsetmeli ve başarı ve başarısızlıklarıyla onu olduğu gibi kabul etmelisiniz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.