1. HABERLER

  2. PSİKİYATRİ

  3. Polis İntiharları Ne Zaman Sona Erer?

Polis İntiharları Ne Zaman Sona Erer?

Psikiyatri Doktoru Hakan ERKAYA, iki günce Tunceli'nin Hozat ilçesinde Emniyet Amiri Çağlar San'ın intihar etmesiyle tekrar gündeme gelen Polis İntiharlarını değerlendirdi...

A+A-
Yıllar önce intiharları önleme kapsamında emniyet mensuplarına vermiş olduğum bir konferansın sonunda salondan bir kadın polis söz almış, "Anlattıklarınızı dikkatle dinledim, tahminimce bu salondaki bir çok insanın sıkıntısı vardır. Fakat, intihar aklından geçiyor olsa bile hiç kimsenin kalkıp bir hekime başvuracağını düşünmüyorum" demişti. Nedenini sorduğumda mesleki kariyer kaygıları ve ruhsal problemli olarak damgalanma korkusu cevabını vermişti.

Hozat İlçe Emniyet Müdürü'nün intiharı ve son yıllarda artmaya devam eden polis intiharları ister istemez bu meslek grubunun çalışma şartlarını, meslek içindeki ilişki dinamiklerini, ruhsal sorunları olan memurların tedavi alıp alamadıklarını sorgulamamız gerektiğini tekrar gündeme getiriyor.

Hiyerarşik yapılanmanın  ve emir komuta zincirinin sert bir şekilde uygulanmak zorunda olduğu meslek gruplarında,  eğitim süreci içinde ve meslek hayatları boyunca bir alt kültür olarak emre itaat, güçlü olma, her türlü zorlukla baş edebilme, gerektiğinde hayatını ortaya koyarak görevini yapabilme gibi meziyetler yüceltilir. 

Böyle bir ortam içinde yetişen ve bu şartlar içinde yaşamak zorunda olan insanlar tamamen insani olan ve belki de çok kolay bir şekilde çözülebilecek sorunlarını, mesleki gelecekleri ile ilgili kaygılardan dolayı üstleri ile görüşmekten çekinirler. Ya da konuşsalar bile bu konuşmanın kendileri için yarardan çok zarar sağlayacağını bilirler. Bu tür kurumlarda ruhsal sorunları olan birisi olarak algılanmak işlerinizin ters gitmeye başlaması için başlı başına bir nedendir.

Son yıllarda Emniyet'in, çalışanlarının ruhsal sağlıkları ile ilgili en ufak bir problem yaşamamak için işleri sıkı tuttuğunu düşünüyorum. Bu tür hiyerarşik ortamlarda kimse risk almak istemediğinden, en ufak psikiyatrik belirti yada bir aile hekiminin yazmış olduğu antidepresan nedeni ile polis memurları silahlı görev yapıp yapamayacakları hakkında rapor almak üzere psikiyatri kliniklerine sevk ediliyor. Ayrıntılı muayene ve psikometrik testleri yapıldıktan sonra heyet kararı ile görevlerine devam ediyor yada edemiyorlar. 

İyi bir uygulama olduğunu düşünsem de bir çok polis memuru için stresli ve yaşamak istemedikleri bir süreç. Bu nedenle de kimse buna maruz kalmak istemiyor. Ruhsal sorunları olduğunda da  doktora başvurmaktan çekiniyorlar. Sonuç; intiharlar devam ediyor.

Genel topluma şöyle bir baktığınızda bir çok insan antidepresan kullanıyor, depresyon ve anksiyete bozukluğu oldukça yaygın ve tedavi edilebilen rahatsızlıklar. Fakat tedavi edilmediğinde intiharla da sonuçlanabiliyor. Yani ölümcül bir hastalık.  

Polisler de insandır. Genel popülasyonun muzdarip olduğu rahatsızlıkları onlar da yaşıyor. Ruhsal sıkıntısı olan toplumun diğer bireyleri gibi rahatça psikiyatri kliniklerine başvurabiliyor olmaları gerekir. Psikiyatri kliniğine başvurmuş olmak, ya da antidepresan tedavi alıyor olmak mesleklerini sürekli olarak yapamayacakları anlamına gelmez.
 
Emniyet teşkilatı içinde bu algı değişmedikçe, ruhsal rahatsızlığı olan çalışanların psikiyatri kliniklerine başvuru sıklığı artmayacak  ve önlenebilir intiharlar ne yazık ki devam edecek gibi görünüyor.

Dr.Hakan ERKAYA

Psikiyatrist
Bu haber toplam 4837 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.