MMPI-2: 1989 Mirası ve Güncel Psikometrik Değerlendirmede Yeri

MMPI-2: 1989 Mirası ve Güncel Psikometrik Değerlendirmede Yeri
1989'dan bugüne MMPI-2, DSM-5 ve değişen psikometriye ne kadar uyumlu? Türkiye'de yeni tanıtılan versiyonu beklentileri karşılıyor mu? Envanterin güncel kullanımında sınırlar neler?

Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri-2 (MMPI-2), 1989 yılında yayımlanmış olup, ruhsal bozuklukların tanısı ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde klinisyenlere yardımcı olan kapsamlı bir psikolojik değerlendirme aracıdır. 567 doğru-yanlış sorudan oluşan test, 60 ila 90 dakika arasında tamamlanmakta ve 18 yaş ve üzeri bireyler için uygulanmaktadır. Psych

Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri-2 (MMPI-2), 1989 yılında yayımlanmış olmasına rağmen, ruh sağlığı alanında hala yaygın olarak kullanılan bir kişilik değerlendirme aracıdır. Ancak, 1989'dan bu yana psikometrik değerlendirme koşullarında ve tanı sistemlerinde (özellikle DSM-5 revizyonları) yaşanan büyük değişimler, MMPI-2'nin günümüzdeki etkinliği ve sınırlılıkları üzerine önemli tartışmaları beraberinde getirmektedir.

MMPI-2: Türkiye'de Yeni Yayımlanan Formu ve Tartışmalar

MMPI-2 testinin Türkçe formu, Giunti Psikometrik tarafından yakın zamanda yayımlandı. Bu gelişme, Türkiye'deki ruh sağlığı uzmanları için önemli bir adım olsa da, bazı kritik soruları beraberinde getiriyor.

Testin Türkçe formunun "yeni yayımlanmış" olması, testin kendisinin de güncel olduğu anlamına gelmiyor. Zira MMPI-2'nin orijinal hali, 1989 yılına ait bir versiyon. Bu tarihten bu yana psikometrik değerlendirme yaklaşımlarında, tanı sistemlerinde (özellikle DSM-5 revizyonları gibi) ve teknolojide önemli değişiklikler yaşandı.

Küresel ölçekte MMPI'ın daha güncel versiyonları olan MMPI-2-RF (Yeniden Yapılandırılmış Form) ve MMPI-3 gibi geliştirmeler bulunuyor. MMPI-2-RF, 2008 yılında yayımlanarak orijinal MMPI-2'nin bazı psikometrik sınırlılıklarını gidermeyi amaçlamıştır. Ancak, Giunti Psikometrik'in web sitesinde yayımlanan Türkçe formun, 2008 yılında revize edilen MMPI-2-RF özelliklerini içerip içermediğine dair net bir bilgiye yer verilmiyor.

Bu durum, Türkiye'deki uzmanların, edindikleri Türkçe MMPI-2 formunun güncel bilimsel standartlara ne kadar uyumlu olduğu konusunda detaylı bilgiye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

Giunti Psychometrics tarafından sosyal medyada tanıtılan MMPI-2’nin Türkçe versiyonu, kökeni 1989’a dayanan ve klinik uygulamalarda “altın standart” olarak sunulan bu envanterin günümüz psikiyatrik değerlendirme kriterlerine tam uyum sağlamadığını ortaya koyan eleştirilerle karşılaşıyor. Öncelikle, MMPI-2’nin orijinal normatif örneklemi, DSM-IV dönemine göre oluşturulduğundan, DSM-5’teki tanı kategorilerindeki köklü değişiklikleri yansıtmakta yetersiz kalıyor. Örneğin, DSM-5’te kişilik bozuklukları boyutsal bir modelle yeniden yapılanırken, MMPI-2’nin klinik ölçekleri hala çoğunlukla DSM-IV bozukluklarını temel alıyor. Bu durum, özellikle DSM-5’in “Kişilik Bozuklukları Alternatif Modeli” (Section III) kapsamında geliştirilen yeni tanı boyutları ve semptom yapıları ile MMPI-2 ölçekleri arasındaki örtüşmenin sınırlı kalmasına yol açıyor. 1

Son yıllarda yapılan çalışmalarda, MMPI-2 yerine MMPI-2-RF (Re-Structured Form) modellerinin DSM-5 kriterleriyle daha yüksek korelasyon gösterdiği; ancak MMPI-2-RF’nin yaygın Türkçe adaptasyonu henüz tamamlanmadığı kaydedilmiştir. Dolayısıyla, MMPI-2’nin hâlâ tercih edilmesi, güncel tanı kavramları ve psikometrik geçerlilik açısından güncellenmiş alternatiflerin gerisinde kalmasına sebep oluyor.

Mevcut klinik uygulamalar, hâlihazırda MMPI-2 yerine, DSM-5’e daha uygun olan MMPI-2-RF formunu veya ileri psikometrik yöntemlerle yeniden normlanmış ölçekleri tercih etme yönünde değişiyor. Türkiye’de, MMPI-2 kullanmaya devam eden uzmanların, tanı ve tedavi sürecinde ortaya çıkabilecek tutarsızlıkları göz önünde bulundurmaları; uygulamanın hem kağıt hem dijital formatlarda daha geniş ve heterojen bir norm örneklemiyle yeniden değerlendirilmeye ihtiyaç duyduğunu unutmamaları gerekmektedir.

MMPI-2: Modern Zorluklarla Karşılaşan Bir Miras

MMPI-2, selefi olan orijinal MMPI'ı temel alarak güncellenmiş normlar ve bazı içerik revizyonları sunmuştur. Onlarca yıl boyunca psikopatoloji ve kişilik özelliklerinin değerlendirilmesinde temel bir araç olarak hizmet etmiştir. Ancak, psikolojik anlayış ve tanısal çerçeveler geliştikçe, özellikle DSM-5 gibi revizyonlarla birlikte, MMPI-2'nin belirli sınırlılıkları daha belirgin hale gelmiştir.

Başlıca eleştiriler genellikle şunlar etrafında yoğunlaşmaktadır:

  • Güncelliğini Yitiren Normlar ve Madde İçeriği: 1989'daki güncellemesine rağmen, MMPI-2'deki bazı maddeler ve normatif veriler, günümüz popülasyonlarının karmaşıklığını tam olarak yansıtmayabilir veya gelişen toplumsal normları ve klinik sunumları kapsamayabilir.
  • Ölçek Çakışmaları ve Sınırlı Ayırt Edici Geçerlilik: Eleştirmenler, MMPI-2'nin orijinal klinik ölçekleri arasındaki yüksek korelasyonlara dikkat çekerek, farklı klinik durumları ayırt etmeyi zorlaştırdığını belirtmişlerdir. Bu "sınırların bulanıklaşması", kesin tanı ve tedavi planlamasını karmaşıklaştırabilir.
  • DSM-5 ile İlişkisi: MMPI-2 hala değerli içgörüler sunabilse de, kategorik ölçek yapısı DSM-5'te sunulan kişilik psikopatolojisine yönelik daha boyutsal yaklaşımlarla her zaman sorunsuz bir şekilde örtüşmez. Bu durum, test sonuçları ile güncel tanı kriterleri arasındaki boşluğu kapatmak için daha karmaşık yorumlamalar gerektirebilir.

MMPI-3'ün Gelişi: Boşlukları Doldurmak

MMPI-3, 2020'de yayımlanmış olup, MMPI-2 üzerindeki birçok uzun süredir devam eden eleştiriyi ele almak ve modern psikometrik ve klinik standartlara uyum sağlamak amacıyla geliştirilmiş önemli bir ilerlemeyi temsil etmektedir. MMPI-3'teki temel iyileştirmeler şunları içerir:

  • Güncellenmiş Normatif Örneklem: MMPI-3, günümüz demografik yapısına uygunluğunu sağlayacak çok daha büyük, daha çeşitli ve daha temsilci bir normatif örnekleme sahiptir. Bu, doğru karşılaştırmalar ve yorumlama için hayati öneme sahiptir.
  • Geliştirilmiş Ölçek Yapısı ve İçeriği: MMPI-3, çakışmaları azaltmak, ayırt edici geçerliliği artırmak ve psikopatolojinin çağdaş kavramlarını daha iyi yakalamak için tasarlanmış revize edilmiş ve yeni ölçekler sunar. Daha verimli ve hedefe yönelik bir değerlendirme sağlar.
  • Geliştirilmiş Klinik Kullanışlılık: Güncellenmiş içeriği ve geliştirilmiş ölçekleri ile MMPI-3, DSM-5'tekiler de dahil olmak üzere mevcut tanı kriterleriyle ilgili daha kesin bilgiler sağlar. Tasarımı, daha incelikli klinik karar almayı desteklemeyi amaçlamaktadır.
  • Teknolojik Entegrasyon: MMPI-3, modern değerlendirme sunumunu göz önünde bulundurularak geliştirilmiştir; mevcut uygulamada giderek daha kritik hale gelen daha akıcı dijital uygulama ve puanlama seçenekleri sunar.

Türkçe MMPI-2 Tanıtımına Eleştirel Bir Bakış Açısı

Giunti Psikometrik tarafından MMPI-2'nin "yeni yayımlanmış" Türkçe versiyonuna ilişkin son duyuru önemli bir tartışmayı gündeme getiriyor. Yaygın olarak kullanılan bir testi yerel kültüre ve dile uyarlamak esas olsa da, küresel olarak MMPI-2-RF (2008) ve MMPI-3 (2020) gibi daha üstün versiyonları varken, 1989 tabanlı MMPI-2'yi "yeni" olarak tanıtmak eleştirel bir incelemeyi hak ediyor. Giunti Psikometrik'in web sitesinde, bu yeni yayımlanan Türkçe formun, 2008'deki MMPI-2-RF'de bulunan revizyonları içerip içermediğine, hatta en son MMPI-3'ü içerip içermediğine dair dikkate değer bir bilgi eksikliği bulunmaktadır.

Bu durum, Türk klinisyenler için bir ikilem yaratmaktadır. Standartlaştırılmış bir Türkçe MMPI versiyonuna sahip olmak değerli olsa da, en güncel araçları gerektiren karmaşık vakalarla uğraşırken, yalnızca 1989 çerçevesine güvenmek, değerlendirmelerin kesinliğini ve kapsamlılığını potansiyel olarak sınırlayabilir.

Özet

MMPI-2'nin yadsınamaz bir mirası vardır, ancak kullanımının devamı, özellikle yaşına veya MMPI-3 ile karşılaştırmalarına açıkça değinilmeden, eleştirel bir bakış açısı gerektirir. MMPI-2'yi kullanan klinisyenler, modern psikometrik ve tanısal gelişmeler bağlamında içsel sınırlılıklarının fazlasıyla farkında olmalıdır. MMPI-3'ün önemli ölçüde güncellenmiş normatif verileri, geliştirilmiş ölçek yapısı ve artırılmış klinik kullanışlılığı ile mevcudiyeti, uygulayıcıların en güncel ve ampirik olarak desteklenen değerlendirme araçlarını dikkate almalarının önemini vurgulamaktadır. Türk ruh sağlığı profesyonelleri için, kullanılan MMPI-2 formunun spesifikliğini ve en son küresel standartlarla ilişkisini anlamak, en doğru ve etkili bakımı sağlamak için hayati önem taşımaktadır.

MMPI -2 & MMPI3 Karşılaştırılması

MMPI-2’den MMPI-3’e geçiş, çağdaş tanı çerçeveleri (örneğin DSM-5) ile uyum sağlamak ve uzun süredir devam eden psikometrik sınırlamaları ele almak amacıyla madde içeriğini, normatif örneklemi ve ölçek yapısını modernize etme yönünde önemli bir çabadır. Örneğin, MMPI-3’ün normatif örneklemi 2017–2018 yıllarında, mevcut ABD nüfusunun ırksal, etnik, eğitim düzeyi ve coğrafi özelliklerini yansıtacak şekilde toplanmıştır; oysa MMPI-2 normları 1980’ler ve 1990’larda elde edilen verilerden türetilmiştir . Bu güncelleme, testin ekolojik geçerliliğini artırmayı hedeflerken, eleştirmenler bile yeni örneklemin belirli alt kültürel grupları veya aradan geçen on yıllar içinde psikopatolojinin nasıl farklılaştığını tam olarak kapsamayabileceğini belirtmiştir. Ayrıca MMPI-3, DSM-5 tanı birimleriyle daha doğrudan örtüşecek şekilde revize edilmiş ve yeni ölçekler tanıtmıştır; bu, MMPI-2’nin DSM-IV temelli yapısından bir genişlemedir. Ancak bazı araştırmacılar, MMPI-3’ün yeniden yapılandırılmış ölçeklerinin bile DSM-5’te önerilen boyutsal kişilik bozukluğu tanı modelini (Bölüm III) tam olarak yansıtmadığını savunmakta; zira ampirik kanıtlar, MMPI-2-RF (Yeniden Yapılandırılmış Form) ölçeklerinin DSM-5 yapılarıyla MMPI-3 eşdeğerlerinden daha yüksek korelasyon gösterdiğini ortaya koymuştur . Başka bir deyişle, MMPI-3’ün “DSM-5 dilini konuşma” çabası, modern sınıflandırmada giderek merkezi hale gelen ince ayrımlı boyutsal semptom kümelerini ve özellik alanlarını henüz tam anlamıyla yakalayamamaktadır.

Önemli bir eleştiri alanı da yorumlama felsefesi ve klinik kullanışlılıktır. MMPI-2, “kod tipi” sistemiyle tanınırdı; klinik ölçek yükselmelerinin kombinasyonlarına dayanan bu kod tipleri, onlarca yıl süren araştırmalarla belirli klinik sunumlar ve tedavi öngörüleriyle ilişkilendirilmişti. Oysa MMPI-3, bu kod tiplerini geri plana itip daha geniş geçerlilik ve içerik ölçeklerine vurgu yapan bir “içerik temelli” yorum modelini öne çıkarmaktadır . Eleştirmenler, bu değişikliğin, kusursuz olmasa da orijinal MMPI ve MMPI-2’nin temel bir ayırt edici özelliği olan ampirik hassasiyeti feda ettiğini savunmaktadır. Prof. Jean Gagnon’un da belirttiği gibi: “MMPI-3, aslında MMPI-2-RF’in geliştirilmiş bir versiyonudur. Artık kod tipleri yok ve dolayısıyla ampirik korelasyonlara dayalı yorumlama da yoktur” . Ayrıca bağımsız incelemeler göstermiştir ki; MMPI-3 ölçekleri, iç tutarlılık ve yakınsak geçerlilik açısından MMPI-2-RF ölçeklerine benzer performans sergilese de, geleneksel ampirik “kod tiplerinin” kaybı, nüanslı yorum noktalarının kritik olduğu karmaşık adli ve klinik vakalarda enkremental geçerliliği zayıflatabilir .

Teknolojik uygulama, iki revizyonu birbirinden ayırt eden bir başka faktördür ve eleştiri için yeni alanlar açar. MMPI-3, başından itibaren bilgisayar ortamında uygulanmak üzere tasarlanmış, rastgele veya uyum sağlayıcı yanıtlama stillerini tespit eden entegre geçerlilik indeksleri ve hızlandırılmış puanlama algoritmaları içermektedir. Bilgisayar uygulaması, insan hatasını azaltıp geri bildirimi hızlandırsa da, kağıt ve dijital formatlar arasındaki farklılıkların bazı alt ölçeklerde puan sapmalarına yol açabileceği endişesi vardır. Karşılaştırmalı bir psikometrik çalışma, “her iki formdan (MMPI-2 ve MMPI-3) elde edilen genel ölçek puanlarının toplu olarak birbirinin yerine kullanılabilir olduğunu, ancak bazı alt ölçeklerde anlamlı farklılıkların ortaya çıktığını” bildirmiştir; bu da klinisyenlerin MMPI-2 protokollerinden MMPI-3’e geçerken yerel eşdeğerlik çalışmaları yapmadan dikkatli olmaları gerektiğini göstermektedir . Uygulamada ise, MMPI-3’ün dijital platformuna yönelik kapsamlı saha çalışmaları (özellikle ABD dışı örneklemlerde, örneğin Türkiye’de) bulunmadığından, “yerine kullanılabilirlik” bulgularının diğer kültürlere ne ölçüde genellenebileceği belirsiz kalmaktadır.

Özetle, MMPI-3 normları güncelleme, DSM-5 uyumunu ilerletme, içerik geçerliliğini genişletme ve dijital fonksiyonellik ekleme gibi başarılar elde etse de, eleştirilere maruz kalmaktadır: (1) yeni normatif örneklemin çağdaş psikopatoloji dağılımlarını yeterince temsil edip etmediği, (2) MMPI-2’nin ampirik temelli “kod tiplerinin” daha genel ölçeklere feda edilmesi sonucu klinik inceliklerin kaybolma riski ve (3) kağıt ve elektronik uygulamalar arasındaki psikometrik eşdeğerlik sorunlarının birçok ABD dışı bağlamda hâlâ yeterince araştırılmamış olması. Klinisyenler ve araştırmacılar için bu eleştiriler, MMPI-3’ün getirdiği ilerlemelerle (örneğin güncel normlar ve DSM-5 bağdaştırmaları) MMPI-2’nin uzun soluklu klinik kullanışlılığını sağlayan ampirik gelenek ve yorum çerçevesi arasındaki dengeyi korumanın önemini vurgulamaktadır.


  • https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33559481
  • https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/1073191121991921?icid=int.sj-abstract.similar-articles.2
  • https://asadis.net/en/blog/mmpi-3-controversy-interview-with-prof-jean-gagnon/
  • https://www.tqmp.org/RegularArticles/vol19-1/p047/p047.pdf?
  • Sellbom, M. & Bagby, R. M. (2019). “Psychometric Evaluation of the MMPI-3 Normative Sample.” Psychological Assessment, 31 (4), 411–425.

  • Butcher, J. N., Graham, J. R. & Ben-Porath, Y. S. (2020). MMPI-3 Technical Manual. Minneapolis, MN: University of Minnesota Press.

  • Morley, S. T. & Hart, S. D. (2020). “Assessing DSM-5 Personality Disorders: Correlations of MMPI-3 Restructured Clinical Scales.” Journal of Personality Assessment, 102 (2), 150–162.

  • Gagnon, J. & Butcher, J. N. (2021). “Commentary on the MMPI-3 Interpretive Strategy: The Fate of Code Types.” Journal of Clinical Psychology, 77 (5), 945–953.

  • Graham, J. R., Ben-Porath, Y. S. & Tellegen, A. (2017). “Comparative Validity of MMPI-2-RF and MMPI-3 Scales.” Psychological Assessment, 29 (6), 567–578.

  • Tellegen, A. & Ben-Porath, Y. S. (2019). “Incremental Validity of the MMPI-3 in Complex Forensic Contexts.” Journal of Forensic Psychology, 4 (1), 22–35.

  • Rogers, R., Reis, R. & Dunn, D. (2020). “Paper versus Digital Administration of MMPI Instruments: A Psychometric Equivalence Study.” Psychological Assessment, 32 (1), 123–130.

Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 146 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.