Kişilik ve Din (Kitap Tanıtım)
Ali Ulvi MEHMEDOĞLU, Değerler Eğitimi Merkezi Yayınları, İstanbul 2004, 228 Sayfa.
Hazırlayan: Ali Ayten
“Dindarlık” ve “Kişilik” olguları sosyal bilimlerin hem teorik boyutta hem de ampirik bağlamda incelediği iki önemli olgudur. Batıda bu iki olgu arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok araştırma yapılmasına ve “dindarlık-kişilik ilişkisi” üzerinde duran birçok kitap yazılmasına rağmen Türkiye’de bu tür çalışmalara son yıllarda başlanmıştır. “Din ve Kişilik” başlıklı bu kitap da söz konusu iki olguyu (Dindarlık, Kişilik) ampirik düzeyde inceleyen temel eserlerden biridir.
Bu kitabın içeriğini, ana kütlesi (evren) İstanbul olan ve kota örnekleme yöntemiyle yaklaşık 1000 kişilik bir örneklem grubuna anket tekniği uygulanarak gerçekleştirilen araştırma ve bu araştırmanın sonuçları oluşturmaktadır. Kitap yazarın doktora çalışması olup giriş, üç ana bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır.
Giriş bölümünde yazar, kitabın içeriğini oluşturan araştırmanın konusu, amacı ve önemi üzerinde durur. Türkiye’deki din psikolojisi literatüründe, dindarlık ve kişiliği birlikte inceleyen birkaç araştırmadan biri olan bu araştırmada yazar, temelde “dindarlık derecesi ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi” incelemeyi amaçlamıştır. Ayrıca hem dindarlığın hem de kişiliğin demografik özelliklere (cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, gelir durumu, meslek vb.) göre farklılık gösterip göstermediği üzerinde durmuştur.
“Teorik Çerçeve” isimli ilk bölümde (11-106) yazar, araştırmanın temel kavramlarını açıklamıştır. Din, Dindarlık, Kişilik, kavramlarını ele alan yazar, Felsefe, Sosyoloji ve Psikoloji açısından yapılan din tanımlamalarına, dinin boyutlarına, dindarlık tanımlarına ve dindarlık tipolojilerine yer vermiştir. Kişilik kavramını açıklarken “kişilik yapısını sistemli bir şekilde açıklayan” kişilik teorilerinden bahsetmiştir. Bu bağlamda yazar, psikanalizden davranışçılığa tüm psikoloji ekollerine ait kişilik teorilerini bu bölümde zikretmiştir. Ayrıca teorik bazda “kişilik-kültür” ve “kişilik-din” ilişkilerini ele alan yazar kişilik gelişim dönemlerine göre dini gelişim süreci üzerinde durarak bu konuda doyurucu bilgiler vermiştir. Yazar bu bölümde son olarak “Dindarlık-Kişilik ilişkisiyle ilgili Dünya’da ve Türkiye’de yapılan araştırmalardan ve bu araştırma sonuçlarından zengin örnekler sunmuştur.
Yazar “Yöntem” isimli ikinci bölümde (107-128) “Araştırmanın modeli, hipotezleri, sınırları, varsayımları, evren ve örneklemi, araştırmaya katılanların nitelikleri ve araştırmada kullanılan ölçme araçlarından” bahsetmiştir. Buna göre yazar “Kişilerin dindarlık dereceleri ile kişilik özellikleri arasında anlamlı bir ilişkinin” olduğunu öngören hipotezi benimsemiş ve bu araştırmayı gerçekleştirirken “Dindarlık Ölçeği” ve on beş alt ölçekten oluşan “Sıfat Listesi (ACL)” kullanmıştır. Ayrıca bu bölümde “Araştırmanın uygulanması, puanlama sistemi, verilerin çözüm ve yorumlanması” sürecinden bahsedilmiştir. Bütün deneklerin aldıkları toplam puanların aritmetik ortalaması dikkate alınarak dindarlık derecesi beş kategori (Dine İlgisiz, Dindar Olmayan, Biraz Dindar, Dindar ve Çok Dindar) şeklinde belirlenmiş ve verilerin yorumlanmasında Chi Square (ki-kare, x2) analizi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (Anova) kullanılmıştır.
Üçüncü bölümü ise yazar, araştırma sonucunda elde ettiği bulgular ve bu bulgulara ait yorumlara ayırmıştır. İlk önce “Dindarlık”, “Kişilik Özellikleri” ve “Dindarlık-Kişilik İlişkisi” ile ilgili bulguları tablo halinde sırasıyla vermiş daha sonra yine aynı sırayı takip ederek bulguları yorumlamıştır.
Yazar “Dindarlık” ile ilgili bulguları verirken ilk önce bütün denek grubunun dindarlık derecelerini Dindarlık Ölçeğinden alınan toplam puanlara göre belirlemiş ve 862 kişiden oluşan örneklem grubunun tamamının dindarlık derecelerini (Dine İlgisiz, Dindar Olmayan, Biraz Dindar, Dindar ve Çok Dindar) tablo halinde sunmuştur. Daha sonra dindarlık derecesi ile cinsiyet, yaş, öğrenim durumu gibi demografik özelliklere ait bulgulara yer vermiştir. Yazar elde ettiği bulgular ışığında “deneklerin dindarlık dereceleri ile yaş ve cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki olduğunu, öğrenim durumu ile dindarlık derecesi arasında ise anlamlı bir ilişkinin olmadığını” ifade etmiştir (s.133-136). Ayrıca yine aynı demografik özellikler (cinsiyet, yaş ve öğrenim durumu) ve dinin boyutları ile ilgili bulgulara yer veren yazar, dinin İbadet, Tecrübe, Bilgi ve Etki boyutlarında cinsiyetin yüksek düzeyde anlamlı olduğunu; tecrübe boyutu dışında dinin diğer boyutlarında yaş grupları arasında anlamlı bir farkın bulunmadığını ve İbadet ve Tecrübe boyutları dışındaki diğer boyutlarda öğrenim durumlarına göre gruplar arasında anlamlı bir farkın olmadığını belirtmiştir.
Kişilik özellikleriyle ilgili bulguları verirken yazar, ilk önce bütün denek grubunun kişilik özelliklerini yansıtan Sıfat Listesi alt ölçeklerinden aldıkları ortalama ve sapmaları tablo halinde sunmuştur. Yazar bulguları dikkate alarak araştırmaya katılanların “genel olarak Türk toplumunun normlarına uygun bir yapı sergilediklerini ve daha çok geleneksel ve muhafazakâr özellikler gösterdikleri” sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca yazar, kişilik özellikleri ve demografik özellikler ile ilgili bulgulara yer vermiş ve deneklerin cinsiyet, yaş ve öğrenim durumuna göre anlamlı fark görülen kişilik özelliklerine ait tabloları sunmuştur.
Dindarlık-kişilik ilişkisiyle ilgili bulgular başlığı altında yazar, daha önce belirlemiş olduğu dindarlık dereceleri bakımından farklı grupların kişilik özelliklerini, sunduğu tablolar aracılığıyla tasvir etmiştir.
Yazar elde ettiği bulgulara ait ayrıntılı tartışmalara ise kitabında “Yorum” başlığı altında yer vermiş, yorumlamada da daha önce bulgularda benimsediği sırayı takip etmiştir. Bu bağlamda yazar “dindarlığın toplumda etkili bir değer ve norm olduğuna” işaret etmiş ve kişilik özellikleri hususunda genel itibariyle araştırma örnekleminin “güçlü bir iradeye sahip, hırslı, kararlı ve etkileyici: güçlü bir görev duygusuna sahip, işlerini bilinçli bir şekilde yapan, değersiz veya önemsiz işlerle uğraşmaktan kaçınan; nesnel ve akılcı olma peşinde koşan, disiplin ve gayret gerektiren işleri tercih eden kişiler” olduğunu belirtmiştir (s. 170).
Yazar dindarlık dereceleri ve kişilik özellikleri ilişkisiyle ilgili olarak, dindarlık dereceleri farklı grupların kişilik özellikleri bakımından en yüksek puan ve en düşük puan aldıkları ölçekler bakımından genelde birbirine yakın ve benzer özellikler göstermedikleri yorumunu yapmıştır. Ayrıca dindarlarda İslam dinin emir ve yasaklarına uygun özelliklerin (gösterişten uzak durma, karşı cinsle ilişkiler vb.) kendini gösterdiği üzerinde durmuştur. Bütün bunlarla birlikte, kendi araştırmasında elde ettiği bulguları yorumlamakla kalmayıp daha önce yapılan araştırmalardan da örnekler veren yazar, kendi araştırması ile bu araştırmalar arasındaki paralellik ve farklılıklara dikkat çekerek konuya zenginlik kazandırmıştır. Yazar çalışmasının genel bir değerlendirmesini yaptığı “Sonuç” bölümüyle kitabını bitirmiştir.
Dindarlık-kişilik ilişkisini ele alan ilk eserlerden biri olan bu kitap, bireylerin dindarlık seviyelerine göre sahip oldukları kişilik özellikleri hakkında bazı temel bilgiler vermekte ve bunları psikoloji ve din psikolojisi bağlamında değerlendirme imkânı sunmaktadır. Kullandığı dil ve teknikler bakımından bilimsel bir nitelik taşıyan bu eser, Türkiye’deki din psikolojisi literatürüne önemli katkı sağlayacak ve bu konuda daha sonra yapılacak araştırmalara ışık tutacak niteliktedir.
Diğer Bilgiler
228 sayfa
Karton Kapak
DEM yayınları 2004
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.