İki gündür uyuyamıyorum
ÖZGE İPEKÇİOĞULLARI / ERKAN DOĞAN /YENİ ASIR
KIZI ELİNDEN ALINAN KORUYUCU ANNE SEZGİN SEZAR'IN SÖZLERİ YÜRÜKLERİ SIZLATTI
Yapılan psikolojik testlerde aileden ayrılırsa minik T'nin olumsuz etkileneceği yolunda ellerinde rapor bulunduğunu söyleyen Sezar, "sabah 06.30'a kadar acaba sütünü içti mi diye düşünüp ağladım" dedi
İzmirli Hikmet ve Sezgin Sazar çiftinin koruyucu ailelik yaptığı T.'yi Sosyal Hizmetler Kurumu'nun geri alma isteği Türkiye'yi ayağa kaldırırken, küçük kızla ilgili uzmanların hazırladığı raporlar çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Raporlarda, ayrılık halinde küçük kızın ruh sağlığının bozulacağı belirtildi. Koruyucu anne Sezgin Sazar'ın sözleri ise yürekleri sızlattı. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün 2 gün önce ellerinden aldığı T.'nin özlemini oyuncaklara ve biberonlara sarılarak dindirmeye çalışan Sezgin Sazar, şöyle konuştu: "2 gündür 1 dakika dahi uyumadım. Sabah 06.30'a kadar acaba sütünü içti mi diye düşünüp ağladım. Bana sarılmadan sütünü içmezdi. Yavruma da bana da acı çektiriyorlar. Psikolojik teste gittiğimizde T.'yi oyun alanına aldıklarında 5 dakika bile benden ayrı kalamadı."
TEST SONUCU DELİL
Henüz 8 aylıkken anne ve babası tarafından devletin korumasına bırakılan minik T.'nin 11 aylıkken koruyucu ailesi olan Hikmet-Sezgin Sazar çifti, 20 yıl sonra evlat sevgisini yaşadı. Minik yavruyu bağrına basan Sazar çifti, 11 aylıkken koruyucu ailesi oldukları T.'yi 16 ay boyunca anne baba şefkatiyle sağlıklı olarak büyüttü. Ancak, Sazar çifti, 9 Eylül 2008 günü Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nden gelen bir telefonla şoka uğradı. Telefondaki görevli, T.'yi alıp bir başka aileye evlatlık vereceklerini söyledi. Öz evlatları gibi sevdikleri T.'yi vermek istemeyen Sazar çifti, küçük kızı nüfuslarına almak için mahkemeye başvurdu. Mahkeme süreci tamamlanmadan, 2 gün önce T.'yi evden alan görevlilere aile isyan etti. Aile, mahkemeye sunmak için minik T.'yi Ege Üniversitesi ve Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde psikolojik teste soktu.
5 DAKİKA AYRILAMADI
Ege Üniversitesi ve Karşıyaka Devlet Hastaneleri'nde yapılan psikolojik testler sırasında T.'nin bir oyun odasına alındığını söyleyen Sezgin Sazar, kızının oyunla ailesinden ayrıldığında neler hissedeceğinin testinin yapıldığını kaydetti. Test sırasında T.'nin sert duygusal tepkiler verdiğini belirten Sazar, "Psikolojik teste gittiğimizde T.'yi oyun alanına aldıklarında 5 dakika bile benden ayrı kalamadı. Doktorlar da ayrı kalmamız durumunda anksiyete denilen psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkacağını raporladı. Biz yalan söylüyoruz da raporlar da mı yalan. Nedendir bu kadar acı? Onun da mutlu olmaya ihtiyacı var" diye konuştu.
SABAH OLMAK BİLMEDİ
Minik T.'yi yuvayı bıraktıkları günden bu yana hiç uyumadığını kaydeden Sezgin Sazar, "Onu yuvayı bıraktığımız gece sabahlar olmadı. Saat 06.30'a kadar uyuyamadım acaba sütünü içti mi diye. Her gece biberonuyla sütünü içerken boynuma sarılır yanağımı okşardı. Babası verdiğinde ise beni ister, bensiz sütünü yudumlayamazdı. 'Yuvada nasıl uyudu? Sütünü içti mi?' diye her saniye düşündüm. Gözüme bir türlü uyku girmedi. Mutlaka bizi aramıştır. Bana da yavruma da acı çektiriyorlar" dedi.
ACIMA DUYGUSU DEĞİL
T.'yi evlerine aldıkları günden bu yana hep evladı gibi sevdiğini asla acıma duygusuyla ona sevgi göstermediğini dile getiren Sezgin Sazar, "O benim evladımdı. Ben onu o gözle gördüm. Acıma duygusuyla asla sevmedim. Onu canımdan can gibi sevdim, hala da seviyorum ve hep sevmeye devam edeceğim. Kızım yeniden yuvamıza dönecek. Her saniye bunu düşünüyorum. İçimden bir ses adaletin bize bu acıyı çektirmeye devam etmeyeceğini söylüyor" diye konuştu.
ASKERDEKİ ABİSİ BİLMİYOR
Büyük oğlu Hüseyin Sazar'ın (25) T.'yi çocuk yuvasına verirken son kez görmek için Karşıyaka'ya gelirken Bornova'da kaza geçirdiğini söyleyen acılı koruyucu anne, "Askerde olan oğlum Şükrü, daha kardeşinin elimizden alındığını bilmiyor. O da öğrenirse askerde depresyona girer. Diğer oğlum Hüseyin de son kez T.'yi görebilmek için yuvaya yetişirken kaza yaptı. Şu anda fiziken iyi ama ruhen hiçbirimiz iyi değiliz" dedi.
TELEFONLARA O BAKARDI
Koruyucu baba Hikmet Sazar da çok zor 2 gün geçirdiklerini ve evin hiç tadının kalmadığını söyleyerek şunları dile getirdi: "Onu lunaparka götürür birlikte oyuncaklara binerdik. Ben kendi öz evlatlarımla bile lunaparka gitmemiştim. Şimdi burada olsa evin içinde dört dönerdi. Telefonumuz her çaldığında T. bakardı. Onun yokluğunda telefon çaldığında bakmak gelmiyor. T., bizim yanımızda çok mutlu bir çocuktu."
SIRADAKİLERİ DÜŞÜNÜYORLAR
Sezgin Sazar'ın kız kardeşi Seval Şadanoğlu ise Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkililerinin çocukları değil sırada evlat edinmeyi bekleyen aileleri düşündüğünü savundu. Şadanoğlu, "Çocuğu evlat edinmek için sıraya girelim dediğimizde, yetkililer evlat özlemiyle bekleyen onlarca aile olduğunu söylediler. Kurum, evlatlık edinmek isteyen sıradaki insanları düşünüyor. Burada önemli olan sıradakiler değil küçük bir çocuğun hayatı. Onların görevi bu çocukların hayatını düşünmek. O zaman kurumun adını değiştirip Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nu Evlat Edindirme Kurumu yapsınlar" dedi.
İKİ HASTANEDEN RAPOR VAR
Ege Üniversitesi: "Çocuk, koruyucu aile ile mutlu"
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalı'nda 17 Ekim'de psikolojik muayeneye alınan küçük kız, 22 Ekim'de de oyun odasında testten geçirildi. 28 Ekim tarihinde E.Ü. Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cahide Aydın ve Uzm. Dr. Burcu Özbaran tarafından tamamlanan raporda, "T'nin koruyucu ailesiyle bağlanmasının geliştiği, anneden ayrılmak istemediği, oyun oynarken bile anneden ayrılacağından korkması şeklinde anksiyete bulguları saptanmıştır. Bu durumuyla T'nin şimdiki ailesi ile mutlu olduğu ve onlardan ayrılmasının çocuğun ruh sağlığı açısından olumsuz etki yaratacağı düşünülmektedir" dendi.
Karşıyaka Devlet Hastanesi: "Ayrılırsa olumsuz etkilenir"
Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde de 30 Ekim'de muayeneden geçirilen T.'ye, "Olgu ve aile polikliniğimize başvurmuş olup psikiyatrik muayenesi yapılmış ve psikolog Şeyda Tunç tarafından değerlendirilmesi yapılmıştır. T.'nin görüşme sırasında çok rahat ve mutlu olduğu koruyucu aileyle bağlanmasının geliştiği gözlenmiştir. Şimdiki ailesinden ayrılmasının T.'nin ruh sağlığı açısından olumsuz etki yaratacağı düşünülmektedir" şeklinde rapor verildi.
Çubukçu'ya seslendi
Koruyucu Aileler Yardımlaşma ve Yaygınlaştırma Derneği Başkanı Aysin Sidal ise Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya seslendi: "Bundan sonra yapılacak Koruyucu Aile sözleşmelerine bu maddeyi koysunlar. Koruyucu ailedeki çocuk evlat edindirilecekse, önce koruyucu aileye sorulsun. Koruyucu aile kabul etmezse, başka bir aileye verilsin" dedi. İki çocuğun koruyucu ailesi olan Sidal, İzmir'de 172 Koruyucu Aile bulunduğunu belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.