1. HABERLER

  2. AİLE SAĞLIĞI

  3. Çocuğum Benden Ayrı Uyumak İstemiyor

Çocuğum Benden Ayrı Uyumak İstemiyor

Her dört çocuktan biri geceleri uyku sorunu yaşıyor ve bu sorun, 4-5 yaşına kadar devam edebiliyor. Konuyu, Akşam Gazetesinden Hülya Yıldırım, Psikolog Çiğdem Çalkılıç'la konuştu.

A+A-

Uyku problemi yaşayan bir çocuğun, önceki yıllardaki uyku düzenine bakıldığında, bu sorunun genellikle bebeklikten itibaren devam ettiği biliniyor. Çocuklarda uyku meselesi ile ilgili tüm sorularımızı Klinik Psikolog Çiğdem Çalkılıç yanıtladı. İşte çocuklarınızın 'uyku'su hakkında merak ettikleriniz...
Nasıl bizim uykularımız gün içinde yaşadıklarımızdan, genel duygu durumumuzdan etkileniyorsa, aynı şekilde bebekler ve çocukların uykuları da etkilenir.

Bebek ve çocukların 2-3 aylıktan itibaren ayrı odaları olabilir ve onlar buna alışabilirler.
Yeni doğan bebekler günlerinin üçte ikisini yani 16-17 saatini, 3-3,5 saatten uzun olamayan uyku periyotları ile geçirirler.

6. ayında ise bebek gününün hemen hemen yarısını uykuda, diğer yarısını da uyanık geçirir. Bebeğin uykularının düzenli bir rutine girmesi ise ancak 12-16. haftada söz konusu olabilir. Bebeklerin yüzde 70'i 3. aydan sonra düzenli bir şekilde uyumaya başlarken; 9. aydan sonra bu oran yüzde 90'a çıkar. Uyku bozukluğu şayet biyolojik bir nedene dayanmıyorsa, psikosomatik; yani kaynağı psikolojik kökenli bir problemdir.

BEBEĞİ UYKUYA HAZIRLARKEN

İdeal olan sadece ilk haftalarda bebeğin yatağının anne-babasının odasında olmasıdır. Çünkü bebeğin anne-babanın varlığını hissetmeye, onların seslerini, soluk alışverişlerini duymaya ihtiyacı vardır. Ancak ilk haftalardan sonra bebek mutlaka kendi odasına alınmalıdır.

Bebek her ağladığında yanına giderek yatağından almak yerine, bebeğe kendi kendine yeniden uyuyabilmesi için zaman verilmesi gerekir. Şayet bebek yine uyuyamamışsa yanına giderek onunla konuşmak, varlığınızı ona hissettirerek bebeğinize bağımsız bir şekilde uykuya dalabilmesi için gerekli olanağı ona vermiş olursunuz.

Uyku konusunda bir başka önemli nokta da uykuya gidişin bir seremoniye dönüştürülmesidir. Belirli bir uyku saatinin ve rutinin sağlanması bebeğin bir sonraki davranışı öngörerek kendisini bir sonraki adıma hazırlamasını sağlar.

Uyku vakti ve bebeğin uyuduğu oda daha çekici bir hale getirilebilir. Uyku öncesi yapılanlar bir tür seremoniye dönüştürülebilir: Banyo, pijamaların giyilmesi, öykü okunması gibi...

Uykudan hemen önce geçirilen hazırlık sürecinin huzurlu ve sessiz olması sağlanabilir. Bebeğin en sevdiği oyuncak ya da battaniyesi gibi bir objeyi kendisini güvende hissetmesi için bebeğinizin yanına koyabilirsiniz.

Eğer bebeğinizin huzursuz olduğunu düşünüyorsanız, gün içinde bebeğinize daha fazla ilgi verip keyifli zaman geçirmeye çalışın. Etkili olabilecek bir başka yöntem de bebeğinizin rahatlamasını sağlayacak bebek masajı yapmanızdır.

Sallayarak uyutmayı ise kesinlikle yapmayın. Çünkü bu şekilde bebek, hem sersemliyor hem de kendi kendine uyumayı öğrenmesine imkan tanınmamış oluyor. Bebek, ne kadar doğal yolla ve kendi kendine uyursa, o kadar sağlıklı olur... Üstelik bebek anne karnındayken bu deneyime aşina olduğundan bundan keyif duyuyor, sallanmayı oyun sanıyor. Ve kendi kendine uyuma disiplinini edinmesi de gecikmiş oluyor.

YANIMDAN AYRILMAK İSTEMİYOR

Çocuğun gece uyanarak yanınıza gelmesi halinde, yeniden yatağına dönmeden önce yanınızda ne kadar kalacağına en iyi siz karar verebilirsiniz. Çocuğun uyku problemi yaşamasının nedeni uygun olmayan fiziksel koşullar (fazla ışık, gürültü) ve yalnız kalmaktan korkması gibi nedenler olabilir. Çocuğun anne-babanın yatağına gelmesi yeni bir durumsa, çocuğun hayatında neler olduğuna bakmak gerekir. Asıl yardım alınması ya da harekete geçilmesi gereken durum, çocuğun sürekli olarak anne-babayla yatması, kendi başına uyumayı reddetmesidir.

YOKSA AYRILAMAYAN SİZ MİSİNİZ?

Çocuk, yatağında tek başına uyumayı ve uyandığında da yine kendi kendine uykuya dalmayı öğrenmelidir. Her ağladığında yanına giderek yatağından almak yerine, ona yeniden uyuyabilmesi için zaman tanınması gerekir.
Fakat çocuğun kendini terkedilmiş hissetmemesi için de ihtiyacı olduğunda yanına gidip, sakince yanında olduğunuzu söylemelisiniz. Ve ardından da odasından çıkmalısınız. Çocuğunuzun sallanmadan, emziksiz, biberonsuz, televizyon seyretmeden uykuya dalabilmesi çok önemlidir.

Ne zaman uyku probleminden bahsedilebilir?
'ÇocuĞum Uyumuyor' kitabının yazarlarından Psikiyatr Naomi Richman, eğer bebek ya da çocuk geceleri 5 ya da daha fazla kez uyanıyorsa ve uyandığında en az 20 dakika uyanık kalıyor ya da anne babasının yatağına gidiyorsa ve bu durum en az 3 aydır devam ediyorsa, burada uyku probleminden söz edebileceğimizi söylüyor.

Bir başka kaynaksa, bebeğin geceleri 3 seferden fazla uyanıp, yeniden uyumasının en az 1 saati aldığı durumlarda uyku problemi olduğunu belirtiyor.

Bebeğin hayatında beslenme ve uyku birbirini etkileyen çok önemli iki temel etkinliktir. Bazı durumlarda anne-babalar bebeğin uyanarak aslında neye ihtiyacı olduğunu karıştırırlar. Bebeğe acıkmadığı halde memenin verilmesi bu kez bebeğin sonraki gün ve haftalarda beslenme düzenini de etkiler.

Uykuya dalma nesnesi siz olmayın!

Okul öncesinde uyumadan önce muhakkak kitap okuyun. Bebekliğinden itibaren uykuya geçişte bir oyuncağı yastığı veya battaniyesi olsun: Siz, uykuya dalma nesnesi olmayın.

Çoğu çocuk annesinin kulak memesini okşayarak, saçına dokunarak, yanağını tutarak uykuya dalıyor. Bu anne ile çocuğun yeterli derecede ayrılamamasına sebep oluyor. Uykuya dalmanın genelde çocuklar için çok da kolay bir şey olmadığını bilelim. Çünkü tek başınalığını yoğun bir şekilde duyumsadığı bir alandır uyku ama gelişim için olmazsa olmaz bir alandır. Güven verici destekleyici olun. Çocuğun kaygı ve korkularından etkilenmeyin. Anlayış ve kabul gösterin ama siz de kaygılanmaya başlamayın. Bu zincirleme reaksiyon doğurur. Olay kronikleşmeye doğru gidiyorsa gecikmeden bir uzmana danışın.

HÜLYA YILDIRIM / AKŞAM CUMARTESİ

Bu haber toplam 12694 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.