1. HABERLER

  2. AİLE SAĞLIĞI

  3. Beslenme çantasına meyve matarasına süt koyun

Beslenme çantasına meyve matarasına süt koyun

Sağlıkçılar, 'obez çocuklar'ın önüne geçmek için konan cips ve gazlı içeceklerin kantinlere giriş yasağını onaylarken, en az onlar kadar zararlı dondurma, bisküvi ve kurabiyelerin hala raflarda durduğuna işaret etti

A+A-

Türkan Yılmazer / AKŞAM



Milli Eğitim Bakanlığı, geçen haftalarda gelişim çağındaki çocuklarda obeziteyi önlemek ve sağlıklı beslenmelerini sağlamak için radikal bir karar aldı: İlköğretim okullarının kantinlerinde bazı gıdaların satışını yasakladı. Şeker, kalori ve yağ oranları sebebiyle cips ve gazlı içecekler kantinlerden bertaraf edildi. Ancak uzmanlara göre, herhangi bir yasakla karşılaşmayan dondurma, bisküvi ve kurabiyeler de en az onlar kadar kalori ve yağ oranına sahip.
Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bumin Dündar, şu anda satılan hazır meyve suları ve benzeri içeceklerin de yüksek şeker ve  karbonhidrat içerdiğini söyledi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dündar, şu önerilerde bulundu: Glisemik indeksi yüksek yiyecekler kan şekerini yükseltip, insülin hormonunun aşırı salgılanmasına, kısa sürede acıkmaya ve vücutta yağ depolanmasına neden olur. Ayrıca oldukça yüksek kalori içerirler. Okul kantinlerinde, daha doğal gıdalar, örneğin süt ve ayranı özendirmek gerekli. Süt kemik gelişimi için son derece önemli. Ayran, hem glisemik indeksi ve kalorisi düşük hem de içerdiği yararlı bakterilerle bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir içecek. Taze meyve ve taze sıkılmış meyve suları satılabilir. Tatlı olarak sütlü tatlılara ağırlık verilebilir.

PEYNİR VE BALIK İDEAL
Beslenme çantası; taze meyve, kilolu değilse beyaz kilolu ise kepek ekmek, az yağlı beyaz peynir, domates, salatalık, biber, zeytin, taze meyve suyu, süt, ayran, yoğurt, evde yapılmış reçel, bal ve üç dört bıçak ucu tereyağı seçeneklerinden hazırlanmalı. Evde yapılmış kurabiye ve kek de koyabilirsiniz. Ayran, süt ve yoğurt tüketmelerini sağlayın. Protein açısından da balık, tavuk ve kırmızı et tüketmelerine özen gösterin. Ihlamur, böğürtlen çayı gibi bitki çaylarına özendirin.

ATIŞTIRMA ÖĞÜNÜN YERİNİ TUTMAZ
Dr. Nafiz Karagözoğlu (İç Hastalıkları Uzmanı): Şekerli bisküvi, çikolata gibi hızlı tokluk vericiler, aynı zamanda enerjisi, kalorisi fazla gıdalardır.  Lifli, protein ağırlıklı beslenme, beden, ruh sağlığı ve öğrenme için gereklidir. Okullarda satılan atıştırmalıkların normal bir yemeğin yerini tutmayacağını bilmeliyiz.

SALAM, SOSİS VE SUCUK TEHLİKELİ
Canan Aksoy (Diyetisyen):
Okul kantinlerinde kalan bisküvi, kraker, kek, gofret gibi hazır ürünlerin enerji, doymuş yağ ve tuz oranları da yasaklanmış diğer ürünlerden farklı değil. Salam, sosis, sucuk gibi et ürünleri obezite dışında kanser riskini artırır. Tost ve ekmek arası ürünler yerine sebze, kurubaklagil yemekleri, kaliteli protein kaynakları alternatifleri sunulmalı. Bisküvi, kraker, gofret yerine kuru meyveler, kuruyemişler, müsli barlar sağlıklı alternatifler olarak getirilebilir.

AZ HARÇLIK, BOL TAZE SEBZE
Hülya Akgün (Diyetisyen):
Çikolata, gofret, gazoz ve tüm şekerlemenin bağımlılık yaptığını unutmayalım. Şekerin bir başka tehlikesi de genetiği ile oynanmış mısırdan 'mısır şekeri' üretilmesi. Az harçlık, bol taze meyve, sebze ve sütle hazırlanmış beslenme çantaları hazırlamalıyız.

Spordan önce kalbine baktırın
Çocukluk ve ergenlik çağlarında aileler için en önemli olaylardan bir tanesi de çocuklarını spora yönlendirmek. Memorial Ataşehir Hastanesi'nden Doç. Dr. Azmi Özler, 'Küçük yaşlarda yapılan muayene, EKG ve kalp ultrasonografisi ile kalplerinde bir sorun olup olmadığını ortaya çıkarılmalı daha sonra hangi sporu yapıp yapamayacağına karar verilmelidir' uyarısında bulundu.

'Hiperaktif' deyip IQ'sunu düşürmeyin
DİKKAT Eksikliği Hiperaktivite (DEHA) Bozukluğu'nun yanlış teşhisi ve tedavisi, çocukların IQ'sunu düşürebiliyor. Psikiyarist Dr. Tanju Sürmeli, İstanbul'da düzenlenen Excellence In Pediatrics Kongresi'nde, 21 çocuk üzerinde yaptığı çalışmayı sundu. Sürmeli, aslında öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklara DEHA teşhisi konularak yapılan yanlış tedavinin onların IQ ölçümlerini ciddi oranda düşürdüğünü anlattı: Çocukların hepsi tedaviye geldiğinde ilaç kullanıyor ama yanıt alamıyorlardı veya tedaviden dolayı ciddi yan tesirlere maruz kalıyorlardı. Neurofeedback tedavisine alındılar ve ortalama 100 seanstan sonra şikayetlerinde azalma görüldü. Bu iyileşme zeka skorlarına da yansıdı. İlk IQ ölçümünden 6-12 ay sonrasında yapılan ölçümlemede toplam IQ'da 15.62 puanlık ve istatistiksel anlamlı bir artış görüldü.

Televizyon gözü bozmaz!
BİRÇOK ebeveyn çocuğunu, 'Aman televizyonu yakından seyretme, gözün bozulur' diye uyarır. Ancak Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi Başkanı Doç. Dr. Barış Sönmez'e göre bu kadar evhamlanmaya gerek yok. Çünkü bir süre yakından televizyon izlemek, radyasyon yaysa da katarakt ve retina hasarına sebep olmuyor. Doç. Dr. Sönmez, göz sağlığıyla ilgili halk arasında doğru bilinen yanlışları şöyle anlattı:
l Bilgisayar oyunları gözü bozar.
l Gözlüğü bir kere takarsan numaralar hep artar.
l Sokaktan alınan güneş gözlükleri gözü bozar.
l Çocuklarda bir miktar şaşılık (gözlerde kayma) olması normaldir.
l Göz nakliyle körlük tedavi edilebilir.
l Göz doktorları lazer tedavisi olmazlar.

Bu haber toplam 5256 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.