1. HABERLER

  2. ARAŞTIRMALAR

  3. Çılgınca Aşık Olmanın Arkasında Yatan Gizem!

Çılgınca Aşık Olmanın Arkasında Yatan Gizem!

Birisiyle beş, on hatta yirmi yıl beraberlikten sonra dahi çılgınca aşık kalmak mümkün mü? Çılgınca âşık olmanın gizemini beyin araştırmaları ortaya çıkardı.

A+A-

Tuba Doğan'ın Özel Haberi / Aktüel Psikoloji



Geçtiğimiz günlerde yapılan bir nörolojik araştırmaya göre bu şaşırtıcı soruların cevabını bulmaya yakınız. Ayrıca yoğun, kalıcı, duygusal aşkın arkasındaki bilinmeyen sırlar çözülecek…

Kısa bir süre önce yapılan, aynı zamanda (Social Cognitive and Affective Neuroscience) Sosyal Biliş ve Duyuşsal Sinir Bilimi internet dergisinde yayınlanan çalışmaya göre ilk defa beyin bölgelerinin uzun dönem romantik aşkla ilişkili olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar uzun dönem evli olan bireylerle, henüz aşık olan bireylerin beyin taramalarını karşılaştırdıklarında, şaşırtıcı sonuçlara ulaştı.  Elde edilen bulgularda beynin spesifik bölgelerinde uzun dönem ve yoğun aşk yaşayan çiftlerle yeni ilişkiye başlayan çiftlerin beyinlerinin belirli bölgelerinde aynı aktivitenin olduğu tespit edildi. Belirlenmiş bu beyin bölgeleri çiftlerin neden yıllarca hatta onlarca yıl çılgınca aşk yaşadıkları konusunda bir ipucu olabilir.

Story Brook Ünivertesinin Psikoloji bölümünden Dr. Bianca Acevedo ve Arthur Aron yönetimindeki bir grup araştırmacılar, Fonksiyonel Magnetic Rezonans görüntüleme f(MRI) yöntemiyle mutlu evliliğe sahip (10 kadın,7 erkek) bireylerin beynini taradıklarında, ortalama yirmi yıllık evlilikten sonra bile bu bireylerin eşlerine karşı yoğun ve duygusal bir aşk beslediklerini kaydettiler.

Bu çalışmanın amacı ise, uzun dönem yoğun ve tutkulu aşk yaşayan bireylerin beyin aktivitesinin , henüz yeni aşık olmuş bireylerin beyin aktivitesiyle ne tür bir farklılık gösterdiğini araştırmaktır.

Deneklere, Fonksiyonel Magnetic Rezonans f(MRI) görüntüleri alınırken eşlerinin, yakın arkadaşlarının yüz fotoğrafları olmakla beraber, çok tanıdık ve az tanıdık kişilerin yüz fotoğrafları da gösterildi.

Partnerlerinin yüz fotoğraflarının gösterildiği deneklerin beyin aktivitesi ile bir önceki deneyde geçmişte partnerlerine çılgınca aşık olduğunu bildiren bireylerin f(MRI) sonuçları karşılaştırıldı.

Buna ek olarak uzun dönem aşık olduğunu belirten deneklerin sinir aktivitesi ile tutku, saplantı, yakınlık, arkadaşlık, cinsel ilişki sıklığı ve partnerin benlik konusundaki fikrini içeren anket sonuçları karşılaştırıldı.

Araştırmanın sonucu ise yoğun tutku hissinin uzun dönem ilişkilerde hissedildiğine işaret ediyor. Dr. Aron, uzun dönem aşk yaşayanlar ile henüz yeni çılgınca aşka düşen bireyler arasında birçok benzerlik bulduklarını söylüyor. En son yapılan çalışmalarda araştırmacıların Beynin Ventral Tegmenta (VTA) bölgesiyle ilgilendiklerini de not düşen Dr.Aron, VTA’nin özellikle duygusal aşkın aktif olduğu bölge olduğunu belirtiyor.

Uzun dönem aşk ilişkisi yaşayan bireylerin partnerlerinin yüz fotoğraflarını gördüklerinde beyinlerinin Ventral Tegmenta Bölgelerindeki tepkinin yakın arkadaş ya da diğer yüz fotoğraflarına verdikleri tepkiden çok daha büyük olduğunu göstermektedir.

Bu Araştırma Psychology Today Dergisi'nde yayınlandı.

Bu haber toplam 6336 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.