1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Prof. Dr. Nermin Çelen İle Söyleşi

Prof. Dr. Nermin Çelen İle Söyleşi

Prof. Dr. Nermin Çelen, Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı. Çocuk ve ergen psikolojisi üzerine çalışıyor, dünya çapında önemli araştırmalara imza atıyor.

A+A-

ASLI DAĞARCIKOĞLU

[email protected]


Çelen aynı zamanda magazinin gündeminden düşmeyen, oyuncu Hande Ataizi’nin annesi. Ünlü akademisyenle, yeni kitabından çocuklarıyla olan ilişkisine her şeyi Star Gazetesinden ASLI DAĞARCIKOĞLU konuştu...

Prof. Dr. Nermin Çelen’in adını ilk duyduğunuzda belki size tanıdık gelmeyebilir. Ama aslında ona hiç de yabancı değiliz. Birçoğumuzun yakından tanıdığı, oyuncu Hande Ataizi’nin annesi, o... Bir de 25 yaşında, reklam sektöründe çalışan Sinan’ın annesi... Ve dünya çapında araştırmalara imza atan bir akademisyen. Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı... Çocuk ve ergen psikolojisi üzerine çalışmalar yapıyor. Yıllar önce Uludağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kuran ve bunun yanı sıra Avrupa Ergen Araştırmaları Derneği üyesi olan Çelen’in psikoloji üzerine yazdığı dört kitabı var. Son kitabı ise İmge Kitabevi’nden çıkan Bana Neler Oluyor?

Prof. Dr. Nermin Çelen’in sakin ve oldukça kibar ses tonu aslında onun tam da işinin kadını olduğunu düşünmenize neden oluyor. Kitaplarında kullandığı dili, cümleler arasında yumuşak geçişler yapması da bu durumu onaylıyor. Hem iyi bir akademisyen hem de iyi bir anne olduğunu söyleyen Çelen, sorularımızı yanıtladı.  

• Psikolog olan anne ya da babanın çocuğu dört dörtlük mü olur yoksa terzi hakikaten kendi söküğünü dikemiyor mu?

Psikolog olmanın kesinlikle faydası var. Çocukların hangi davranışlarının arkasında neler yattığını yakalayabiliyorsun. Ben bir ‘psikolog anne’ olarak ‘Çok iyi çocuk yetiştirdim’ diye bir iddiada bulunamam. Ama her zaman onlara doğrunun ve yanlışın ne olabileceği konusunda pencereler açtım. Mesela Hande hep şöyle der: “İyi ki Bursa’da yetiştim, birtakım değerlere sahip oldum.” Hande’nin yapısı daha farklı. Din dersi öğretmeni ‘Spiker kızım’ diye severdi onu. Oğlum Sinan’a küçükken ‘Baba Sinan’ derlerdi. Çok beyefendi bir yapısı vardı. Herkesin yeterlilikleri, yatkınlıkları farklı.

• Oğlunuzu pek tanımıyoruz...

Sinan 25 yaşında ve işletme mezunu. Reklam sektöründe çalışıyor. Hande ile babaları farklı olmasına rağmen çok iyi dostlar. Onları ben yetiştirdim sonuçta.

• Doğru insanlar yetiştirdim diyebiliyor musunuz?

Elbette diyorum. Ama doğru derken hiç hata yapmayan insan demiyorum. Onlara iyi bir model olmak istedim. Hande çok farklı zenginlikler kazandırdı kendi yaşamına. Dolayısıyla çocuklarımdan memnunum.

‘Hande Ataizi’nin annesi’ olarak anılmaktan rahatsız oluyorum 

• Hande Ataizi’nin tuvalet penceresine sıkışması, magazincileri şemsiye ile tartaklaması ve son olarak yine magazincilere yönelik ‘hıyarlar’ diye hitap etmesi... Bir psikolog gözüyle bu davranışları kızınızın hataları olarak değerlendiriyor musunuz?

Hande de bir çocuk. İnsanlar Hande’yi yanlış tanıyor. Hiç abartıldığı gibi bir kişilik özelliği yok. Tuvalet penceresine sıkıştığından bu yana belki 15 yıl geçti. Alışkanlığı olan birisi değil ama atletik... Görünmek istemediği bir zamanda kaçarken, tam da genç, ergen olduğu bir dönemde böyle bir davranış sergilemiş. Üzülüyor o da. Böyle bir piyasada var olmak çok zor. Ben alıştım bu duruma. Neyi, ne kadar doğru yapıyor biliyorum, endişe duymuyorum.

• Ama yine de kızınıza ‘Keşke böyle davranmasaydın’ demiyor musunuz?

Hayır, Hande’den eminim. O kulvarı tanımıyorum ki ona nasıl davranacağını söyleyeyim. Sadece insan ilişkilerinde birbirimize akıl veririz. Yetişkin bir insan olduğu için hangi duygularla o davranışta bulunduysa onun doğrusu odur. Eleştirmiyorum.

• Kızınızın hem psikoloğu hem annesi misiniz?

Psikoloğuyum demeyeyim, annesiyim. Ben kızımla arkadaş gibiyimdir. Bayram öncesinde üçümüz İtalya’ya gittik ve büyük keyif aldık. Böyle bir diyalog kurduğumuz için şükrediyorum.

• Hande Ataizi’nin annesi olarak anılmanız rahatsız ediyor mu sizi?

Ediyor. Yani neden akademisyenliğe bu kadar az değer veriliyor diye düşünüyorum. İnternette araştırdığınızda yaptıklarımın yarısı çıkmaz belki ama Hande Ataizi’nin annesi kimdir diye aradığınızda daha fazla sonuç çıkıyor. Ama ben iyi bir akademisyen ve iyi bir anne olduğumu düşünüyorum.

• Psikoloji uzmanı olarak kızınızın size danıştığı oluyor mu?

Altın Portakal’ı kazandığı Mum Kokulu Kadınlar filminde ensest konusu işleniyordu. Hande de bu konuda yeterince bilgi sahibi değildi. Ensestin nasıl anlatılması gerektiği üzerine konuştuk. Ama farklı sahneler ön plana çıktı. Filmlerinde kadınlar ve gençlerle ilgili konular olduğu zaman konuşuyoruz. 

Bu kadar ünlü olacağını hiç düşünmemiştim

• Yeni kitabınızda, boşanmış ya da anne babasından birini kaybetmiş çocuğun diğerlerine göre daha fazla problemli olduklarını yazmışsınız. Hande Ataizi’nin babasından ayrıldınız. Sonra tekrar evlendiniz, bir oğlunuz oldu ve ikinci eşiniz de vefat etti. Siz kendi çocuklarınızda yaşadınız mı bunu?

Boşanmada iki taraf da birbirini suçlayıp çocuğu tenis topuna çevirirse sorun yaşanabili. Ama bizde öyle bir şey olmadı. Hande de ben de babasıyla görüşmüyoruz. Onun kendine ait yeni bir yaşantısı var. Ama her zaman Hande’nin babasının ne kadar iyi bir insan olduğunu söylemişimdir. Hande’yi de problemli bir çocuk olarak kabul etmiyorum. O, ilginç ve kendine özgü özellikleri olan bir çocuk. Seçtiği mesleği hep istiyordu. Ben bu kadar celebrity (ünlü kişi) olacağını hiç düşünmemiştim. Hayal gücüm de zengindir aslında! Belki Fransa’da Hande Ataizi olsaydı, insanlara bu kadar değişik gelmeyecekti. 

Çocuklara değerlerimizi öğretmeliyiz

• Gerek Türkiye’de gerekse dünya çapında çocuk ve ergenlerle ilgili pek çok araştırma yaptınız. İlk göze çarpan farklar neler?

Yurtdışında çocukları çok erken yaşta özerk bırakıyorlar. Biz ise duygusal bağımlılığımızı kopartmıyoruz. En büyük fark bu.

• Çocuk ve gençler arasında artan şiddet eğilimini neye bağlıyorsunuz?

2004’te Bursa’da çocuklar ve video oyunları üzerine bir araştırma yaptım. Ne tür oyunlar oynadıklarını araştırdım. Gördüm ki gerçekten tamamen şiddete yönelik oyunlar oynanıyor. Öyle oyunlar var ki inanılmaz derecede şiddet içeriyor. Oyun bitince o kişiye büründükleri için gasp, birine zarar verme gibi eylemlerde bulunabiliyorlar. 

• Münevver Karabulut cinayeti çok konuşuldu. Bu trajik olayı göz önünde bulundurduğumuz zaman... Sizce ebeveynler çocuklarına nasıl davran-malı?

Çocuklarını tanımları gerekiyor. Empatiyi çok nadir kuruyoruz. Ama yine de çocuk birtakım ipuçları veriyorsa onu takip etmek gerekiyor. Çocuğu bağımlı da kılmamak lazım. Bazı kararları kendi almalı. Dini, kültürel değerleri de vermek zorundayız.  

Bu haber toplam 50770 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum