Psikolog Dilek Kırcaoğlu, okullarda yaşanan şiddet olaylarını değerlendirdi. Kırcaoğlu, toplumda “eti senin kemiği benim” mantığı ile okullara başlatılan çocukların, iyi niyetli olmayan bazı kişiler tarafından gerek fiziki, gerekse sözel şiddete maruzdur kaldığını ve bu durumun çocuğu ciddi derecede etkilediğini söyledi.

Okulda şiddet gören çocukların topluma bakışı zedeleniyor

Eğitim kurumları da çocukların öğrenim görecekleri, vizyonlarını geliştirecekleri yerler olmaları gerekirken, şiddet gördükleri yerler haline geldiğine vurgu yapan Kırcaoğlu, “Sıklıkla karşılaştığımız bir durum bu aslında. Ancak genelde dile getirilmiyor, saklanıyor. 'Kol kırılır yen içinde kalır' mantığı ile çoğu vaka kapatılıyor. Çocuğun ailesinden sonra güveneceği en önemli kişi öğretmenidir. Çocuk eğer bu kişilerden zarar görürse, büyük bir güven kaybı yaşamaya başlar. Topluma bakışı önemli ölçüde zedelenir” dedi.

Okulda şiddet gören çocuk için neler yapılmalı ?

Okulda şiddet gören bir çocuğun güven duygusu yönünden mutlaka destek alması gerektiğini belirten Kırcaoğlu, gördüğü şiddeti utandığı için anlatmayan çocuk sayısının azımsanmayacak ölçüde olduğunu ifade etti.

Şiddet gören çocuğun diğer öğretmenlere karşı da güveninin zedelememesi için çocukla konuşulması, herkesin aynı olmadığının anlatılması ve konunun aydınlığa çıkarılmasının onu rahatlatacağının söylenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kırcaoğlu ayrıca, okullardaki rehberlik birimlerinin öğrencileri, “Şiddete karşı kendilerinin nasıl koruyacakları, kimlere başvuracakları” konularıyla ilgili bilgilendirmesi gerektiğini dile getirdi.

Okulda şiddet gören öğrenciler konuşmaktan korkmasın

Okullarda yapılan sözel tacizler ve şiddetin önemsenmesi gerektiğini belirten Kırcaoğlu, toplumda çoğu kez şiddete maruz kalan bir çocuk görüldüğünde bunun “doğal” karşılandığını ifade etti.

Şiddet gören çocukların çekinmeden ve korkmadan aileleri ile konuşması gerektiğinin altını çizen Kırcaoğlu, “Türkiye’nin aydınlık düşünen insanlarının şiddet karşısında olan şeyleri olmuyor gibi göstermek mümkün değil. Arı kovanına çomak sokarak mümkün olduğunca, çaresizlere çare olmak gerekiyor” diye konuştu.