Türkiye Bilimler Akademisi'nin Genel Kurulu'nda konuşan Yaşargil, "Ben 10 yaşındayken bilimin tadını aldım ve hala bırakamıyorum. Bütün doğal ve sosyal sıkıntılara rağmen bilim, dosdoğru değil, dolambaçlı yollardan ilerliyor. İnsan beyni ile maymun beyninin hiçbir alakası yok. İnsan beyni ile maymun beyninin hiçbir alakası yok." dedi.

TÜBA Konsey Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Şeker'in takdim konuşmasının ardından Akademi üyelerine hitabeden Prof. Dr. Yaşargil'in konuşması ilgiyle izlendi. Sözlerine ailesi ve eğitiminden anekdotlar aktararak başlayan dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Yaşargil, sözlerine şöyle devam etti: "Yurt dışındayken zihnimden hem duygusal hem de fikri anlamda memleketim bir an olsun çıkmadı, bir şeyler yapayım, katkıda bulunayım diye devamlı çalıştım. Her kültür kabiliyetli beyinleri seçiyor. Bütün doğal ve sosyal sıkıntılara rağmen bilim, dosdoğru değil, dolambaçlı yollardan ilerliyor.

İnsan beyni ile maymun beyninin hiçbir alakası yok. Aslında diğer yandan doğada yaşayan bütün canlılarla akrabayız. Mesele lob'da değil mesele kıvrımların içinde. Beynin akli, mental ve sosyal yapısı öylesine muazzam ki yeni bilgiler çıktıkça beyin de değişiyor. Bu yüzden beyin gelişmeye ve değişmeye devam ediyor yani beyin son halini almış değil. Beynimizin kıymetini biyolojik olarak ya da evrensel olarak biliyoruz ama sosyal olarak kabul etmiyoruz. İletişim teknolojisi öylesine gelişiyor ki herkesin elinde bir teknolojik cihaz var, bambaşka bir bağlılık ortaya çıkacak.
Teknoloji, matematik, sanat ve felsefenin muhtelif grupları var. Bu grupların en önemlisi de rekabet… Ve yalnız insanlar rekabet ediyor. Kuşlar yarışmazlar, öyle bir şey yok. Yalnız insanlarda var. Ve rekabet etmek çok önemli… Hem bedeni hem zihni bakımdan daha iyi olmak daha mükemmel olmak, daha dürüst olmak, daha doğru olmak, yaratıcı olabilmek çok mühim."

"BEYNİN YAPISINI BİLİRSEK İNCECİK BİR YARIKTAN GİREREK AMELİYAT YAPABİLİRİZ"
Konuşmasında, karşılaştığı ve çözümsüz görülen ciddi problemlerin nasıl operasyonlarla çözüme kavuştuğunu anlatan Prof. Yaşargil, hastalıklar karşısında hekimlerin asla kötümser olmaması ve kötü sonuçların hastalara mal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi ve kendi deneyimlerinden örnekler sundu.
"Kesinlikle el sürülemeyeceği iddia edilen bölgeler ya da beyin sapındaki problemler artık çözülüyor" diyerek sorunlarını ortadan kaldırdığı hastalarının sağlıkla devam eden hayatlarına ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Yaşargil, ayrıca, "Beynin yapısını bilirsek incecik bir yarıktan girerek ameliyat yapabiliriz. Kişisel iç gözün yarattığı görüşler bireyin us, duygu, bellek, yetenek, deneyim ve irade gibi nitelikleri ile ilgilidir. Herkes beynini geliştirecek. Her hareketimiz saniyenin binde birinde beyinde oluşuyor. Algılama ne kadar gerçekçi olursa olsun görünen resimler birer ussal yorumdur." dedi.

Prof. Dr. Gazi Yaşargil sözlerini "Siz tek bir beyin değilsiniz, her biriniz muazzam bir yapısınız." diyerek sonlandırdı.