ERKEN TEDAVİ HAYAT KURTARIYOR
TV8 - Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Talip Asil, beyni besleyen damarlarda tıkanıklık gerçekleştikten sonraki ilk 3 saat içerisinde damarın açılması mümkün olursa hastada ortaya çıkacak özrün daha hafif olduğunu ve hatta yaşamı tehdit eden bir durumun engellenebildiğini belirtti.
Asil, yaptığı açıklamada, inmenin genellikle kol ve bacaklarda güçsüzlükle, felçlerle ortaya çıkan bir durum olduğunu bildirdi.
İnmelerin en sık görülen sebebinin beyni besleyen damarların tıkanması olduğunu ifade eden Asil, çoğunlukla damar tıkanıklığı oluşmasının nedeninin damar sertliği olarak da bilinen ateroskleroz veya ritm düzensizliği olan kalpten bu damarlara pıhtı atılmasıyla gerçekleştiğini söyledi.
Beyni besleyen damarın tıkanması nedeniyle beynin bir bölgesinin kansız kaldığını ve kısa bir zaman içinde bu bölgedeki hücrelerin öldüğünü belirten Asil, ''bu hücrelerin ölmesi beynin bu bölgesinin yaptığı kol ve bacakların hareketi, konuşma gibi bazı fonksiyonların yapılamamasına ve dolayısıyla felçlere sebep olur. Eğer beyni besleyen damarlarda tıkanıklık gerçekleştikten sonra ilk 3 saat içinde damarın açılması mümkün olursa hastada ortaya çıkacak özür daha hafif olur ve hatta yaşamı tehdit eden bir durum engellenebilir'' dedi.
DAMAR AÇICI İLAÇLARIN ÖNEMİ
İlk 3 saat içinde verilecek damar açıcı ilaçlarla tıkalı damarın açılmasının mümkün olduğunu anlatan Asil, ancak bu tedavinin hasta açısından olası sakıncaları konusunda oldukça dikkatli olmak gerektiğini bildirdi. Damar açıcı tedavilerin, inme konusunda uzman doktorların denetiminde gelişmiş merkezlerde uygulanması halinde oldukça başarılı sonuçlar alınabildiğini ifade eden Asil, şunları kaydetti:
''Ancak bu ilaçlar verilmeden önce en azından beyin tomografisi ile beynin görüntülenmesi, bazı kan testlerinin yapılması ve hastanın klinik durumunun iyi değerlendirilmesi gereklidir. Tüm bunlar sonucunda eğer hastanın bu tedaviye uygun olduğu görülürse damar açıcı ilaçlar hastaya uygulanabilir.
Tüm bu tedaviler inmeli hastaların daha az özür veya hiç özürsüz iyileşmelerini sağlayabildiği gibi bazı hastaların yaşamlarını dahi kurtarabilir. Ancak bu tedavi sadece inmeden sonraki ilk saatlerde yapılabilmekte ve ne kadar erken yapılırsa hasta için o kadar yararlı olabilmektedir. Maalesef inmeli hastaların ancak çok az bir bölümü tedavi edilebilecek zaman aralığında uygun merkezlere ulaşabildiği için bu tedavi yönteminden yararlanabilmektedir.''
Asil, TÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği'nde de tedavinin uygulanabildiğini belirterek, ancak 1 yıl içinde sadece 7 hastanın uygun zaman aralığında Tıp Fakültesi Hastanesi'ne ulaşabildiği için bu tedaviden yararlanabildiğini söyledi.
Halkın bu konuda bilinçlenmesi ve inmeli hastaların en erken dönemde bu konuda deneyimli merkezlere ulaştırılmasının oldukça önemli olduğunu ifade eden Asil, bu sayede özellikle yaşlılarda görülen özürlülüğün en önemli nedeni olan inmelerde özürlülüklerin önüne geçilmesinin mümkün olacağını bildirdi.
Asil, ''unutulmamalı ki inmeli hastalarda boşa geçirilen her dakika beyindeki yaşaması mümkün olan hücrelerin ölmesi demektir'' dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.