1. HABERLER

  2. PSİKİYATRİ

  3. Nevrotik ve Psikotik Rahatsızlıklar

Nevrotik ve Psikotik Rahatsızlıklar

Bir çoğumuz nevroz ve psikoz kavramını duymuşuzdur. Ancak bu kavamların ne anlama geldiğini ve ne tür etkilerinin olduğunu tam anlamıyla ayırt edemiyoruz...

A+A-

PSİKOZLAR

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikoz genelde ağır psikiyatrik vakalar için kullanılır. Bu tür vakalarda kişinin gerçeği algılama yeteneğinin kaybolması, halisünasyonlar ve düşünce bozuklukları belirgin olarak görülür.

Psikoz adı verilen ruhsal bozukluğun değişik türleri var. Bunlardan başlıcaları şöyle sıralanabilir:

1. Şizofreni: Halk arasında en iyi bilinen psikoz türüdür. Genellikle genç yaşlarda başlar. Tuhaf düşünceler, hayaller ve kişinin kulağına boşluktan sesler gelmesi sık görülen belirtilerdir. Bazı tiplerinde kişi garip bir pozisyonda heykel gibi saatlerce durabilir ya da anlamsız ve amaçsız bir hareketlilik gösterebilir.

2. Paranoya: Aşırı şüpheciliğin hakim olduğu bir ruhsal bozukluktur. Daha ileri yaşlarda ortaya çıkar. Kişi eşinin kendisini aldattığını ya da yakınlarının onu öldürmeye çalıştıklarını ileri sürebilir. Yaşamını bu gerçek dışı düşüncelere göre düzenlemeye başlar. İşi gücü bırakıp bütün gün eşini takip edebilir. Evdekiler tarafından zehirlenmemek için sürekli dışarıda yemek yer ya da yemeklerini kendisi pişirir. Gerçek dışı tehlikelerden korunmak için silah taşımaya başlayabilir. Bazı hastalar, haksızlığa uğradıkları inancıyla, sürekli dava açarak, yıllarca mahkemelere gidip gelirler.

3. Kısa psikoz: Şizofreni ve paranoya genellikle yıllarca, hatta yaşam boyu sürebilen ruhsal bozukluklar. Bazı psikozlar ise aniden başlayıp bir kaç hafta içinde düzelebiliyor. Genellikle, ağır hakarete uğrama, aldatılma, ırzına geçilme, işkence görme gibi yıkıcı bir olaydan sonra gelişen bu tür psikozların seyri şizofreni ve paranoyaya göre çok daha iyi.

4. Paylaşılmış psikoz: Bu bozuklukta, aslında psikotik olmayan bir kişinin, psikotik bir kişinin düşüncelerini paylaşması söz konusu. Hasta olan kişinin gerçek dışı inanç ve düşünceleri diğer aile üyeleri tarafından da gerçek olarak kabul edilmeye başlanıyor. Örneğin, komşusunun evlerine elektronik aygıtlar yerleştirdiğini ve bu yolla evlerini dinlediğini düşünen şizofrenik bir hastanın eşi de, aslında hasta olmadığı halde, giderek kocasının fikirlerini benimsemeye başlıyor.

Psikozun Mantığı..
Nasıl oluyor da, bir insan kendini Napolyon ya da Sezar zannedebiliyor? Ya da, Tanrının, televizyon spikerleri aracılığıyla kendisine mesajlar gönderdiğine inanabiliyor? Kendi halinde bir adamın, peygamberliğini ilan etmesine yol açan nasıl bir düşünce sistemidir? Hangi mantık oyunları, kişinin, CIA tarafından takip edildiğine ve evine dinleme cihazları yerleştirildiğine inanmasına neden oluyor?

Bu tür tuhaf düşüncelerin kaynağında öncelikle şiddetli bir istek yer alıyor. Kişi, önemli bir devlet adamı, bir dini lider, büyük bir sanatçı ya da sporcu olduğuna inanmak istiyor. Ancak, bu tür istekler yalnızca akıl hastalarına özgü değil. Hepimizin gerçekleşmesi olanaksız hayallerimiz var. Hastaları ayırt eden özellik, onların bu hayalleri gerçek zannetmelerine izin veren bir düşünce sistemine sahip olmaları.

Hayallerin gerçek zannedilmesine izin veren mantığın üç temel özelliği var. Bunlardan ilki, yalnızca bir ortak yanı olan iki nesnenin aynı kabul edilebilmesi. Örneğin, bu sistemle düşünen birisi için, 'Başbakan gözlüklü, ben de gözlüklüyüm, öyleyse ben de başbakanım' diye akıl yürütmek olanaklı. Ya da 'Peygamberin sakalı vardı, eğer sakal uzatırsam ben de peygamber olabilirim' düşüncesi akla uygun bulunabilir. Yine aynı mantık sistemiyle, yeni tanıştığı birisini, göz rengi aynı olduğu için, annesi olarak kabul edebilir. Ya da, tam tersine, annesinin bakışlarını televizyonda izlediği uzaylı yaratığınkine benzeterek, onun uzaydan geldiğini iddia edebilir.

Psikoza izin veren mantığın ikinci özelliği, doğa ve toplum kurallarına göre işleyen süreçlerin, kişisel güç ve niyetlere dayandırılarak açıklanması. Örneğin, psikotik bir hasta, Bengaldeş'teki sel felaketine, Kobe depremine ya da uzay mekiği kazasına kendisinin neden olduğunu ileri sürebilir. İçindeki kötü düşüncelerin ya da birisine yönelik nefret duygusunun bu olaylara yol açtığına inanabilir.

Psikotik mantığın üçüncü özelliği, önce yargıya varıp sonra kanıt toplanması. Örneğin kişi, Cumhurbaşkanının ona önemli bir mesaj iletmeye çalıştığı yargısına sahiptir. Televizyonun karşısına geçip haberleri izlemeye başlar. Bu noktadan sonra artık tüm olup bitenleri kafasındaki yargıyı doğrulayan birer işaret olarak görmeye hazırdır. Onun şapkasını sallaması, kameraya doğru bir bakışı ya da konuşurken bir an duraklaması, hep kendisine mesaj iletme çabasının açık belirtileri olarak kabul edilir.

Psikotik mantığın özellikleri aslında bize hiç yabancı değil. Onu düşlerden ve küçük çocukların düşüncelerinden tanıyoruz. İlkel insanların düşüncesine egemen olan da yine aynı mantık. Bu mantık sağlıklı erişkin insanda bilinçdışında bastırılmış olarak bekliyor ve bazı kişilerde psikozla birlikte yeniden ortaya çıkıyor.

Ruhsal Tedavi

Ruhsal tedavi (Psikoterapi) ruhsal bozuklukları konuşma yoluyla düzeltmeyi ve iyileştirmeyi amaçlayan tedavi biçimidir. En yoğun tedavi biçimi Psikanaliz’dir. Bu tedavide hasta divana uzanarak değil, hekimle yüzyüze konuşarak tedavi edilir. Hastanın beklentileriyle hekimin amaçları çelişiyor, tedavi süreci verimli olmaz. İyi bir arkadaşla dertleşme, sorunlarını paylaşma ve dayanışma bir ölçüde ruhsal tedavidir. Hekimin hastasını tanımasından daha önemlisi hastanın kendi kendini tanımasıdır. Hastanın yardım almaya istekli ve işbirliğine yatkın olması, ruhsal tedavide ön koşuldur. Hekimlikte hastanın isteğine karşın tedavi uygulanamaz.

Gençlerle ruhsal tedavi sürdürülürken, ana-babalarla düzenli ya da belli aralıklarla görüşmeler yapmak gerekir. Genç, ana-babası arasında kalırsa, tedavinin etkisi olmaz. Örneğin tutucu bir aileden gelen bir genci, daha bağımsız davranmaya yöneltmek, gençle ana-babanın daha çok çatışmasına yol açar. Böyle bir durumda tedavi son bulur.

YARARLANILAN KAYNAKLAR


Psikiyatrist Doç. Dr. Levent METE

Prof. Dr. Atalay YÖRÜKOĞLU, GENÇLİK ÇAĞI RUH SAĞLIĞI VE RUHSAL SORUNLAR


Reklam

Panik Atak İle İlgili Psikolojik Destek İçin  

APAMER Aktüel Psikolojik Danışmanlık Merkezi

0212 466 10 50 - www.apamer.com.tr Bakırköy / İstanbul

Bu haber toplam 132056 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İlgili Haberler