Antalya'da barda eğlenen, 1'i araştırma görevlisi 3 kadına cinsel taciz ve hakarette bulunduğu iddia edilen kişi hakkında açılan davada sanık avukatı, davacı araştırma görevlisinin cinsel taciz  ve travma konusunda daha önce yazdığı eleştirel makaleyi, savunma amacıyla mahkemeye sundu. Davacının, yeni makalesi için ''malzeme aradığını'' iddia etti.

Alınan bilgiye göre, Kumluca'nın Yazır köyünde tatil yapıkları Olimpos'ta bir barda eğlenen bir üniversitenin psikoloji bölümü araştırma görevlisi H.E. (29) ile arkadaşı D.C. (27), masalarına gelen Serdar E'nin, cinsel tacizine ve hakaretine maruz kaldıklarını iddia ederek jandarmaya şikayetçi oldular.

İki kadın, Serdar E'nin, reddetmelerine karşın cinsel içerikli sözlerle dans etmeyi, eğlenmeyi teklif ettiğini ve bu sırada da sözle ve elle cinsel tacizde bulunduğunu öne sürdüler.

Hakkında soruşturma başlatılan Serdar E'nin bir gün sonra aynı barda eğlenen 20 yaşındaki E.Y'ye de elle tacizde bulunduğu iddia edildi. E.Y. de şikayetçi olunca Serdar E, tutuklandı.

Şirketlere danışmanlık yapan ve Hindistan'da yaşadığı belirlenen Serdar E. hakkında, ''cinsel taciz'', ''hakaret'' ve ''basit cinsel saldırı'' suçlamalarıyla ayrı ayrı cezalandırılması istemiyle dava açıldı.

Kumluca Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada sanık Serdar E. ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya katılmayan davacı 3 kadın mahkemeye yazılı talimatla gönderdikleri ifadelerde cinsel taciz ve hakaret suçlamalarını yineleyerek, şikayetlerini sürdürdüler.

Sanık Serdar E. ise hakkında suçlamaları reddetti. Avukatları Bilal Kalaycı ve Mustafa Gönül, kalabalık olan barlarda insanların birbirine istemeden de temas edebildiğini, sanığın temasında da cinsel içerik bulunmadığını savundular.

''YENİ MAKALESİ İÇİN MALZEME ARIYOR''

Avukat Mustafa Gönül, şikayetçi H.E'nin, akademisyen olduğunu ve cinsel taciz konusunda birçok makalesi bulunduğunu, bu makalelerinde yasalardaki cinsel tacize yönelik suç maddelerini kadınlar açısından eleştirel şekilde ele aldığını belirterek, H.E'nin kendi bilimsel çalışmalarının etkisinde kalarak ve diğer kadınları da yönlendirerek müvekkiline yönelik suçlamalarıyla yeni makalesi için malzeme ve argüman yaratmaya çalıştığını iddia etti.

Gönül, cinsel taciz suçlamalarında, mağdurların ifadelerinden başka herhangi bir delil ve tanık beyanıyla mağdurların ancak tıbbi rapor ile ruh sağlığının bozulduğuna yönelik tespitle olaylarda suç delilinin ortaya çıkabildiğini savunarak, araştırma görevlisi H.E'nin, makalelerinde eleştirel biçimde bu konuyu ele aldığını öne sürdü.

Gönül, yeni makaleler bulmak amacıyla Serdar E. hakkında suçlamaları ortaya attığını iddia ettiği H.E'nin internetten elde ettikleri, cinsel taciz ve travmaya ilişkin makalesini de mahkemeye savunma amacıyla sundu.

Gönül, 3 kadının psikolojik sağlığının bozulduğuna yönelik tespit de bulunmadığını belirterek, müvekkilinin tahliyesini ve beraatini talep etti.

Mahkeme, sanığı tutukluluk süresini göz önüne alarak tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti. Araştırma görevlisi H.E'nin bağlı bulunduğu üniversiteye yazı yazılarak, akademik kariyeri, varsa yüksek lisans, doktora tezlerinin konularının, akademik çalışmaları ve yayınlanan bilimsel yazılarının örnekleriyle bildirilmesine karar verdi. Duruşma, ertelendi.

Araştırma Görevlisi H.A'nın, şikayetçi olduğu sanığın avukatınca mahkemeye sunulan makalesinde, ''Taciz sadece taciz mağduru ve taciz suçunu işleyen kişinin bulunduğu bir ortamda gerçekleştiyse ve taciz suçunu gözlemleyen yok ise hukuk sisteminin de, tacizciyi suçlu olarak kabul edebilmesi için mağdurdan travma sonrası stres bozukluğu raporu beklenmektedir. Eğer kadın bu tür ruhsal belirtiler gösteriyorsa bu onun mağduriyetinin bir göstergesidir ve delil niteliği taşımaktadır'' ifadeleri yer alırken, makalede, ataerkil toplum sistemindeki kadın ve kadın bedenine bakış açısı, taciz ya da tecavüz mağduru kadınların maruz kaldıkları kaldıkları eylemler nedeniyle yaşadıkları travmalar ve toplumsal baskılar, bilimsel kaynaklar ve çeşitli görüşlerle ele alınıyor.

AA