STAR GAZETESİ - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, yapılan araştırmaların doğru nefes alan öğrencilerin sınavda stresleriyle daha kolay başa çıktıklarını gösterdiğini söyledi.
Ersanlı, yaptığı açıklamada, eğitim hayatında bir dönüm noktası olan ve bir eleme niteliği taşıyan sınavların öğrencilerin kaygı düzeylerini artırdığını, ''başarısız olacağım'' düşüncesinin öğrencilerde sınav stresini oluşturduğunu anlattı.

Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın (OKS) hafta sonu, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın (ÖSS) ise yaklaşık 2 hafta sonra yapılacağını hatırlatan Ersanlı, binlerce öğrencinin ter dökeceği bu sınavlarda öğrencilerin önce sınav stresini yenerek işe başlamaları gerektiğini vurguladı.

SINAV STRESİNİ YENMEK İÇİN DOĞRU NEFES

Sınav stresini yenmek için doğru nefes almanın son derece önemli olduğunu vurgulayan Ersanlı, doğru nefes alarak sınav stresinin yanı sıra her türlü stresle başa çıkılabileceğini belirtti.

Doğru nefes almanın insanı gevşeterek, rahatlama sağladığını anlatan Ersanlı, vücutta daha fazla oksijen yakılmasının öğrenme sırasında beyinde meydana gelen protein bağlarının kurulmasını sağladığını belirtti.

Doğru nefes almak için burundan alınan nefesin, ağızdan bırakılması gerektiğini anlatan Ersanlı, şöyle devam etti:

''Yapılan araştırmalar doğru nefes alan öğrencilerin sınavda stresleriyle daha kolay başa çıktıklarını göstermektedir. Doğru nefes almak için ciğerler tamamen oksijenle doldurulmalıdır. Burundan alınan nefes ağızdan verilmelidir. Nefes alıp verirken göğüs yerine diyafram hareket ettirilmelidir. Öğrenciler rahatlamak için sınav başlamadan rahat bir nefes almalı, bütün olumsuz düşüncelerden beyinlerini arındırmalı ve evlerinde test çözüyormuş gibi rahat olmalılar. ''

Sınava gidilecek yeri daha önceden görmek, sınav belgelerini önceden kontrol etmek gibi önlemlerin de sınavdan önce alınması gerektiğini belirten Ersanlı, sınav stresinin günlük hayatı olumsuz etkileyecek düzeyde olduğu durumlarda ise mutlaka uzman yardımı alınması gerektiğini vurguladı.

ANNE BABANIN ROLÜ

Sınav stresini yenmek için günler öncesinden ders çalışmanın bırakılarak sınav yokmuş gibi gündelik hayatın sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Ersanlı, evde, arkadaşlarla mümkün olduğu kadar sınavdan bahsedilmemesinin, sınav olgusu ve stresinden uzaklaşmaya yardımcı olacağını kaydetti.

Anne babanın ''mükemmelliyetçiliğinin'' öğrencideki sınav kaygısının temelinde yattığına işaret eden Ersanlı, sınav stresini yenmede anne babalara önemli görevler düştüğünü kaydetti. ''Sınav bir ölüm kalım savaşı değil. Anne babanın çocukların stresini azaltmadaki rolü yadsınamaz'' diyen Prof. Dr. Ersanlı, şöyle devam etti:

''Anne babalar çocuklarına sınavla ilgili soru sormamalı, yorum yapmamalı. Kesinlikle kıyaslamadan kaçınmalılar. Çocuğa ''sen bugüne kadar elinden geleni yaptın. Sınavı kazanamasan da bizim için değerlisin'' mesajı verilmeli. Anne baba çocuğuna zorluk çıkaran değil destek olan olmalıdır. Ve asla çocuğunun eğitimi için yaptığı harcamaları gerekçe göstererek, çocuk üzerinde baskı oluşturmamalıdır.''

''Çocuklarınızı olduğu gibi, yetenekleri ile sevin ve kabullenin'' mesajı veren Ersanlı, çocuğun eğitiminde doğduğu andan itibaren anne babanın rolünün büyük olduğunu, her başarısızlıktan anne ve babanın da pay çıkarması gerektiğini sözlerine ekledi.