Prof. Dr. Şükrü Küçüködük, değişik nedenlerle beyin hücrelerinin normal olmayan elektriksel boşalması ile ortaya çıkan tekrarlayıcı beyine ait irade dışı hareket bozukluklarına epilepsi dendiğini belirterek, “Epilepsi en çaresiz hastalık olarak tanınmaktadır. Bu durum son derece yanlıştır. Epilepsi beyin zedelenmesi değildir. Günümüzde kullanılan ilaçlarla epilepsinin tedavisi mümkündür” dedi.
ÖKSÜRÜK ŞURUBUNA DİKKAT EDİN

Epilepsi teşhisinden anne, baba ve öğretmenin haberdar edilmesi gerektiğini ifade eden Küçüködük, teşhis konan çocuğun hareketlerinin kısıtlanmaması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Küçüködük, şunları söyledi:

“Uykusuzluk, fazla sıvı içimi, aç kalma ve stres çocukta nöbetlerin oluşumunu kolaylaştırır. Bu bakımdan kolalı içecekler, çay, kahve, içinde uyarıcı maddeler bulunan öksürük şurubu gibi ilaçlar verilmemelidir. Aşırı ışık, nöbetin gelmesini kolaylaştırabileceği için sık televizyon seyretme, ışıklı mekanlara gitme gibi konularda çocuk iyice aydınlatılıp bilgi sahibi edilmelidir. Banyo duş şeklinde yapılmalı, banyo ve tuvalet kapısı kilitli tutulmamalıdır. Yüzme eylemi ancak yanında çok iyi yüzme bilen birinin refakatinde olmalıdır.”

Doktora danışmadan ilaç kesmeyin

Altta daha önceden zihinsel gerilik yoksa epilepsi hastalığının zeka geriliğine yol açmadığını kaydeden Prof. Dr. Küçüködük, epilepsi nöbetlerinin tekrarlanması ve 10 dakikadan fazla sürmesi halinde doktora başvurulması gerektiğini ifade etti. Ani ilaç kesilmesi uzun süren ve tedaviye zor cevap veren nöbetlere neden olacağından doktora başvurmadan ani ilaç kesilmemesi gerektiğine dikkat çeken Küçüködük, “Nöbet geçiren çocuğun çenesi açılmaya çalışılmamalı, nöbetin geçmesi beklenmelidir. Etraftaki sert, yaralayıcı eşyalar yaralanma tehlikesine karşı uzaklaştırılmalıdır. Nöbet bittikten sonra çocuk yan çevrilip ağzındaki tükrükler temizlenmeli ve çocuk hemen yerinden kaldırılmamalıdır” şeklinde konuştu.

yenisafak.com