1. YAZARLAR

  2. Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

  3. Yalanın anatomisi
Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

Yenişafak
Yazarın Tüm Yazıları >

Yalanın anatomisi

A+A-

 

Gerçeği görmek, okumak, öğrenmek, koklamak, sevmek, giymek, yemek, duymak ne kadar da zor artık.

Bu liste uzar gider.. ve uzunluğu da vahametinin göstergesi.

Bir kitap düşünün çok satıyor yazarının ceplerini epey bir doldurmuş ve yazar böbürlene böbürlene ortalarda dolaşıyor. Ama bir de bakıyorsunuz ki, kitabın intihal olduğu ortaya çıkıveriyor.

Fiyasko!

Herhalde en büyük hırsızlıklardan biri fikir hırsızlığı diye düşünüyorum. Utanmadan sıkılmadan ve emeğe saygı göstermeden, size ait olmayan bir şeyi yalan yanlış satıyorsunuz.

Ülkede, gündem çabuk değişiyor ve bazı şeyleri üstü örtbas edilme çabasından bir türlü kurtulamıyor. Ama unutulmaması gereken şey bence, herkesin yaptıklarını takip eden, izleyen birileri mutlaka var ve hep de olacak. Hele bir de kamu yararına bir şeyler yaptığınızı iddia ediyorsanız hiç kaçarınız yok!

Yeni evli bir çift, adam her gün eve geldiğinde karısının birbirinden güzel ve lezzetli yemekleri karşısında ne kadar da şanslıyım diye düşünürken, bir gün çöp kutusundaki lokantadan alınmış yemek kutularını görünce dehşete düşüyor. Tamamen iyi niyetle yapılmış bu “beyaz yalan” kadının başına ciddi dert açıyor ve adam bundan böyle karısının söylediği hiç bir şeye inanmıyor ve kadının her hareketine şüpheyle bakıyor.

Şu güven denilen hadise o kadar mühim ki, bir kez sarsıldı mıydı bir daha yerine oturtmak çok uzun zaman alabiliyor, tabi o da eğer şanslıysanız. Bazen de insanı, geri dönüşü olmayan yollara itebiliyor ve ipleri kopma noktasına götürebiliyor.

Olayın başka bir boyutu da, bana göre o da ayrı bir yalancılık, karşınızdakinin yalan söylediğini bile bile, hiç bir şey bilmezlikten gelmek ya da cesaret edip ve o kişini arkasına sığındığı şeyle onu yüzleştirmemek.

Gerçekler çoğu zaman korkutucu gibi gözüküyor olabilir. Belki de, zayıflıklarımızın ve kendimizde eksik gördüğümüz noktaların, ortaya çıktığının farkına varmak, çare aramaya itebiliyor bizi. Bu çareler her zaman legal olamayabiliyor ve yalan yalanı doğuruyor. Sonunda da, kaçış arayışı bizi farkına varmadığımız bir kısır döngü içinde çekiyor.

Tabi bu yazdıklarım siyasetçiyseniz eğer, pek de sizi ilgilendirmeyecek olabilir. Ama her kim olursanız olun kişinin, iç görüsü olması demek, kitlelere daha kolay ve sağlıklı ulaşması demektir.

İnsanın doğasında var olan ürkeklik, korunma içgüdüsüyle kardeş olduğu için hiç yalan söylemem diyen biri mutlaka yalan söylüyordur!

Çünkü her şeyin kendi içinde bir sebebi vardır.

Maksat bu sebepler karşısında biraz da “cesaretle” akraba olabilmek.

Sevgiyle kalın..

Bu yazı toplam 4976 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.