1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. “Spor, koruyucu rol üstlenir”

“Spor, koruyucu rol üstlenir”

Uzman Psikiyatrist Dr. Gökhan Aksu, spora başlayacak çocuklarda öncelikle spordan beklenti konusunda karar vermek gerektiğini kaydetti. Kaynak: “Spor, koruyucu rol üstlenir” 

A+A-

Sporun çocuğun gelişiminde koruyucu rol üstlendiğinin altını çizen Aksu, çocukların spor yapma sürecinde ailelerin de dikkat etmesi gereken konulara değindi. 

Profesyonel sporcuların da takımlarda yaşadıkları önemli psikolojik sorunlar olabileceğini ve bunun nelerden kaynaklandığını açıklayan Aksu, alt yapıda temelden verilecek eğitimin sorunların önüne geçmedeki önemini de vurgulayarak, psikolojik sorunlar konusunda oyuncuların yardım almalarını önerdi.

 Sporun içinde aldığı aktif görevlerle dikkat çeken Psikiyatrist Dr. Gökhan Aksu, spor psikoloji konusunda çok önemli bilgiler verdi. 6 yıl, Aydınspor 1923’te kulüp doktorluğu yapan şu anda da Bucaspor’da aynı görevi üstlenen Aksu, özellikle sporun çocuklarda kişisel gelişim üzerindeki etkileri konusunda değerlendirmelerde bulundu.  Kariyerinde sporcuların fiziksel ve mental sağlığı konusunda önemli çalışmalara imza atan Aksu, aynı zamanda profesyonel sporcuların da yaşadığı psikolojik sorunlar hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Aksu, öncelikle çocukların spora başlamalarında ailelerin, Spordaki hedef başarı mıdır? Sonuç almak mıdır? Performans mıdır? Kendini geliştirmek midir? gibi konularda karar  vermesi gerektiğini belirtti. 

“PERFORMANS ODAKLI EĞİTİM GEREKLİ”

Yarışmacı sporlarda bireysel yada takım olarak başarı odaklı hareketlerin oyuncunun gelişimini zaman içinde bozabileceğini kaydeden Aksu, “Çünkü burada rakibin başarısızlığı senin başarın olacaktır. Bunun yerine özellikle çocuk, ergen gibi daha amatör ruhla sporun yapıldığı alanlarda performans odaklı eğitim gereklidir. Kişinin kendi yeteneklerine odaklanması, onu daha yukarıya taşıması değerlidir. Sonuç odaklı düşünen bir yarışmacı, o sonuca ulaşabilmek, için bazen risk alma davranışından kaçınabilir, kendini geliştirmek yerine kendini savunmaya alabilir. Burada ilk olarak çocuklarla çalışan hocaların iyi bir psikolojik arka planı olması gerekir” dedi.

 “SPOR KORUYUCUDUR”

Gelişim dönemindeki çocukların fiziksel gelişim yada ergenlik problemleri gibi konularda yardıma ihtiyacı olacağını dile getiren Aksu, “Burada spor koruyucudur. Spor çocuğun daha kolay bir ergenlik yaşamasını sağlayan, akademik alandaki başarısını destekleyen en önemli unsurdur. Burada psikolojiyi doğru yönetirsek bu, çocukların ileride mutlaka iyi bir sporcu olması değil de öncelikle iyi bir insan olmalarını, spordaki fair-play ruhunu hayatlarına yansıtmasına da yol açar. O yüzden alt kategorilerde sonuç odaklı, yarışmacı değil de daha ziyade oyun odaklı performansı arttırıcı yöntemler uygulanmalıdır. Bazı yarışmalarda sonuç bile değerli olmamalıdır. Çocukların orada bir birini yenmesi değil, oyundan keyif alması önemli” diye konuştu.

 AİLELERE TAVSİYE VERDİ

Alt yapıda oynayan çocukların ailelerine de tavsiyeler veren Aksu, “çocuk ileride bir şey olursa spor okuluna verelim düşüncesi oluyor. Ya da yetiştiricilere çocuğu oyuna alması konusunda zorlama yapılıyor. Yine çocuğun hayatını bu alanda kurtarması gibi konularda zorlamalar olabiliyor. Bunları yapmamak gerekiyor. Bu ondaki potansiyeli de ortadan kaldıracağı gibi, sporu başaramadığında yaşamın diğer alanlarında da geri kalabilir. Bu konuda alt yapı takımları ya da bu sporla uğraşanlar bu bilinçle, iyi bir ekiple çalışmaları gerekir. Sadece antrenör değil, spor psikolojisini, beslenmesini bilen bir ekiple daha sağlıklı nesillere ulaşırız” ifadelerini kullandı. 

“SPORUN TÜRÜ ÖNEMLİ”

Spora başlama yaşının sporun türüne göre değiştiğine de değinen Aksu, “Fiziksel gelişim, ağır sporlarda etkilenebilir. Kemik gelişiminde çocuğu çok bastıran, ağırlıkla çalıştırmak akılcı olmayabilir. Ancak psikolojik anlamda çocuğun çevreyi tanıdığı, kendinin ne olduğuna karar verdiği yaşlar çocukluktan ergenliğe geçtiği yaşlardır. Bu yaşlarda çocuk sıklıkla modeller. Bu modeller arkadaşı yada eğitim veren hocası olabilir. Bu modellemelerin en etkin olduğu çağlar 11-12’li yaşlardır. Buradaki tutum, çocuğu sadece bir alanda değil de yaşamın her alanında yetiştirmek. Bir spor yaptığı kadar bir dil öğrenmesi, bir müzik aletiyle çalışması gerekir. Başarıyı sağlayabilmemiz için yetiştirdiğimiz nesillerin yaşamın her alanında yeteneklerini arttırmayı sağlamamız gerekiyor” dedi.


3-013.jpg


BİREYSEL SPOR, TAKIM SPORU FARKI

Bireysel sporlar yada takım sporlarında faaliyet gösteren çocukların yaşayacakları durumlara da değinen Aksu, “Yarışmacı sporlarda bireysel branşta kişiye dönen yük daha fazla olmaktır. Hatanın telafisi çok da mümkün olmamakta. Ancak diğer taraftan kendi başına karar alma ve sonucu aldığında da bundan tek başına daha büyük bir keyif duyma durumu olmakta. Yarışmacı sporlarda takım sporları, paylaşımın artması, sorumluluğun bölüşülmesi, zor durumda yardım alarak krizi kurtarmak, kişinin yaşamda da bu davranışlarını arttırmasına yol açacaktır. İyi bir sonucu arkadaşlarıyla bir arada kutlamak, onda daha güzel duygular oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.

“TEMEL HUSUS SPORA VERİLEN ANLAMDIR”

Bireysel yada takım sporu seçiminin çocukların yeteneklerine göre yapılması gerektiğini dile getiren Aksu, “Temel dikkat edilecek husus spora verilen anlamdır. O gelişim dönemindeki çocuk, sporu hayatının tek kurtarıcısı zannederse, bu onun için ciddi bir risk oluşturur. Spor gelişimin ayaklarından biridir. Diğer alanlarını atladığımız takdirde spor bir noktaya gelse de diğer yetenekleri kısıtlı olduğunda yaşamı anlamlandırma, sürdürme, sporu bıraktıktan sonra kendinde bir değer oluşturma güçlükleri olur.

Gelişim döneminde, spora erken başlayan nesillerde yaşamı sadece sporla değil diğer alanlarla güçlendirip sürdürmeliyiz. Altın kural, performans odaklı, kendi gelişimini yukarı taşıyan bir anlayış olmalıdır” diye konuştu. 

“KENDİLERİNİN DEĞER OLDUĞUNU FARKETMELİLER”

Alt yapıda çocukların psikolojik olarak kötü süreç yaşamalarının etkilerini değerlendiren Aksu, “Sıklıkla başarı alışkanlığı olan bir çocuk, üst takımlarda forma bulamazsa ve başarısız adledilirse, öfke kontrol problemi yada yeteneklerini gösteremediği gibi kendinde bir değersizleşme hisseder. Alt yapılardaki bu tutum, genel olarak hepimizin gördüğü bir sonuç. İyi bir gelişim gösteren bir sporcu, kendini yukarıya taşıyamadığında, hayal ettiği takımda yada hayal ettiği seviyede oyun oynayamadığı zaman, geri geldiğinde bu sefer yaşamın diğer alanlarında sorun yaşayabilmektedir. Bu nedenle alt yapılarda çocukların aslında kendilerinin değer olduğunu ve bu değer üzerine bir şeyler katması gerektiğini öğretmemiz gerekiyor” diye konuştu.

 “FARKLI BEKLENTİLER KURUYOR”

Profesyonel sporcuların da psikolojik sorunlar yaşayabildiğini ve bunların sebeplerine açıklayan Aksu, “Profesyonel oyun daha farklı beklentiler kuruyor. Oyuncunun yaşantısını sürdürmesi için sonuç sağlaması ve bu sonuçtan gelir sağlaması mümkün. Bu nedenle bir takım ruhsal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunlar da saha sonucunu etkileyebilir. Sosyal alanda kendini ifade etme güçlüğü çeken bir oyuncu sahada da bir sorun karşısında da pozisyon ve risk alamamaktadır. Mizaç özellikleri olarak dışa dönük öfke kontrol problemleri olan bir oyuncu ile de çok sık karşılaşabiliyoruz. Bu oyuncular oyun içinde öfkesini denetlemediği için takımını yalnız bırakabilir ve belli pozisyonlarda sert müdahalelerde bulunabilirler. Sonrasında pişmanlık yaşanması durumunda tekrarlamama için görüşmeler yapılıyor” dedi. 

“DESTEK ALMALARINI ÖNERİRİM”

Kulüplerin profesyonel oyuncu seçerken fiziksel özelliklerin yanında oyuncuların psikolojik özelliklerinin de araştırılması gerektiğini ifade eden Aksu, “Oyuncular, yaşadıkları endişe, oyun içindeki başarı ya da başarısızlık gibi konularla zihinlerinde uğraşıyorlar. Bu konuda içe kapanmak ve suskun kalmak yerine, bunu açık bir dille yardım isteyip psikolojik destek almalarını öneririm. Bu onların fiziksel performanslarını düzeltir. Takımlardaki yöneticiler de bu gibi oyuncuları takım dışında tutmak yerine onların ne düşündüğünü anlamalılardır” diyerek sözlerini noktaladı.  Kaynak: “Spor, koruyucu rol üstlenir” 

Kaynak

Bu haber toplam 3626 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.