Güneşin kış aylarında yüzünü daha az göstermesi, birçok kişide depresif duygu durumuna neden oluyor. Bu yüzden stresle tetiklenen cilt hastalıklarının da görülme sıklığı artıyor. Ciltte oluşan kızarıklık, çatlama, kaşıntı ve pullanma gibi yaşam kalitesini düşüren sorunların artmaması için bir dizi önlem almak gerekiyor.

ALEVLENDİRİCİ ETKİ YAPAR

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Özlem Su Küçük, iklimsel koşulların cilt sağlığı üzerinde önemli etkileri olduğunun altını çiziyor. Prof. Dr. Küçük şunları söylüyor: 'Kış aylarında havanın kapalı ve soğuk olması depresyona neden olmakta, depresyon da cilt hastalıklarını tetiklemektedir. Psikolojik faktörler, pek çok deri hastalığı üzerinde tetikleyici ve alevlendirici etki yapabilir. Bu grupta sedef hastalığı, vitiligo (ala), özellikle çocuklarda saçkıran adı verilen bölgesel saç dökülmesi ve kadınlarda genel ani saç dökülmeleri ön plandadır. 

BAĞIŞIKLIK ZAYIFLAR

Ürtiker yani kurdeşen, liken, atopik egzama, bazı değişik deri hastalıkları da strese bağlı olarak sık sık tetiklenebilir. Stres ve depresyon, kişinin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek bu sistem aracılığıyla ortaya çıkan yukarıda saydığımız birçok deri hastalığının  başlamasına neden olur. Sonuçta sedef, egzama, kurdeşen, saç dökülmesi gibi  deride görünür olan bu hastalıklar, hastanın stresini daha da artırarak olayı tam bir kısır döngü haline getirebilir.'

ÇOCUK VE YAŞLILAR RİSK ALTINDA

Prof. Dr. Özlem Su Küçük, ''Soğuk, rüzgâr, düşük nem, kuru hava cildin kurumasına yol açıyor. Özellikle başta çocuklar olmak üzere atopik egzaması olan kişilerde ve yaşlılarda bu durum daha belirgin'' diye konuştu. ‘Egzama’ ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Küçük, ''Atopik egzama daha çok çocuklarda görülüyor fakat erişkin yaş grubunu da etkileyebiliyor. Deri kuruluğu ve kaşıntı da hastalığın en önemli bulgularındandır. Yaşlılarda cilt kuruluğu sıktır. Çünkü kişi yaşlandıkça, yağ ve ter bezleri gibi cilt fonksiyonları ve cildin su içeriği azaldığı için, cilt daha nemsiz, kuru, pütürlü hale gelir'' dedi. 

NEMLENDİRİCİ KULLANILMALI

Kışın deri kuruluğunun artması ve kış depresyonunun, cildi ve mevcut cilt hastalıklarını olumsuz yönde etkilediğini aktaran Prof. Dr. Özlem Su Küçük, ''Kış aylarında cildimize gereken önemi vermeli, dermatolog kontrolünde önerilen ilaçları ve nemlendiricileri düzenli olarak kullanmalıyız. Yeterli miktarda uygun nemlendirici kullanımıyla, şiddetli cilt hastalıklarında kullanılan ilaç miktarının ve süresinin azalacağı unutulmamalı. Özellikle stres ve depresyonla tetiklenen cilt hastalıklarının tedavisinde dermatoloji uzmanıyla birlikte psikiyatrist görüşü ve işbirliği çok önemlidir. Hastaların tedavisi hem dermatolog hem de psikiyatrist tarafından yönetilmelidir. Bu sayede hastaların iyileşmesi ve tedaviye uyumları artacaktır'' dedi.

DUŞ SÜRESİNİ KISA TUTUN

'Deri kuruluğunda banyolar kısa, duş şeklinde alınmalı, kese uygulanmamalı, deriyi kurutmayan, sabunsuz temizleyiciler tercih edilmelidir' diyen Prof. Dr. Özlem Su Küçük 'Nemlendiricilerin duştan sonra ilk 3-5 dakika içinde uygulanması gerekir. Odanın neminin iyi ayarlanmasına ve klima kullanılmamasına da dikkat edilmelidir. Kışın daha çok kapalı ortamda kalınması da deri kuruluğunu artırmaktadır' dedi. Küçük, 'Düzenli nemlendirici kullanmak, bol su içmek, fırsat bulunca açık havada dolaşmak, bol sebze ve meyve tüketmek, kışın cilt sağlığımız için yapılacak en önemli şeylerdir. Ayrıca soğuktan korunmak hem cilt kuruluğu için hem de soğukta ortaya çıkan soğuk kurdeşeni, soğuk yaralanması, raynoud fenomeni gibi hastalıkların görülmesini azaltacağından önemlidir' diye de uyardı.

Kaynak:www.gunes.com