İş arayışının bütün aşamalarını başarıyla atlattınız. Profesyonel özgeçmişiniz, yoğun hazırlık yaptığınız iş görüşmesi yöntemleriniz, iş teklifi almanızı sağladı. Doğal olarak yapmanız gerekenler bu aşamada sona ermiyor. İş teklifinin yazılı veya sözlü olarak yapılması ve tarafınızdan onaylanması ile artık yeni işinizde nasıl başarılı olacağınız gündeme gelecektir. Yeni bir işte başarılı olmanın ve performansınızı artırmanın bazı koşulları vardır.

İLK AYLARIN ÖNEMİ

Yeni bir işe giren kişiler, firmadaki çalışma hayatlarını etkileyebilecek en önemli hataları ilk birkaç hafta içinde yaparlar. Elbetteki hem çalışan hem de işveren işe başlangıç sürecinde pozitif düşüncelerle ilişkiyi başlatırlar. Fakat genelde ilk hafta veya aylarda iş ile ilgili ortaya çıkan problemler, çalışanın yaptığı taktik hatalar ile bağıntılıdır. Bu hatalar, çalışanın ilerlemesini engelleyecek boyutlara ulaşabilir. Yeni bir işe başlayan veya bir üst pozisyona atanan çalışanın bu tür hatalardan kaçınması için yöneticisini ve beraber çalıştığı kişileri etkilemek için iş ararken uyguladığı agresif taktikleri kullanması ve bunu da oldukça dikkatli ve acele etmeden ortaya koyması gerekmektedir. Amacınız, işverenin sizi işe almakta iyi bir seçim yapmış olduğuna inandırmak olmalıdır.

YETENEKLERİNİZİ KANITLAYIN...

İşe alınmanızın sebebi diğer adaylara göre kabiliyetlerinizin ve profesyonel iş geçmişinizin oldukça parlak olmasıdır. İşvereniniz üzerinde oluşturduğunuz bu olumlu yargıyı güçlendirmek için hemen bilginizi, tecrübenizi bu yeni görevde ortaya koymaya çalışın ama bu bilgi akışının dozunu iyi ayarlayın. İşe girmeden önce tecrübenizin, niteliklerinizin ne kadar bu işe uygun olduğunu anlattınız; artık bunu kanıtlamanın sırası geldi. Çalışanların akıldan çıkarmaması gereken en önemli unsur, iş teklifi öncesi iş görüşmesi aşamasında yanıltıcı bilgi vermemeye özen göstermeleridir. Adaylar, mülakatlar sırasında ön plana çıkmak amacıyla, genelde sahip oldukları özellikleri abartma veya olduğundan farklı gösterme eğilimi içerisinde bulunabilirler. Abartılı veya yanıltıcı bilginin, işe girdikten sonra sizden beklenenlerin daha fazla olmasına yol açacağını ve var olan performansınızı negatif olarak etkileyeceğini unutmayın. Bunun sonucunda da, sahip olduğunuz kabiliyet ve tecrübeyi tam olarak ortaya koyamamanız sizde stres yaratacak ve dolayısıyla başarısız olacaksınız.

ÇALIŞANLARLA İLİŞKİLERİNİZ HER ZAMAN OLUMLU OLMALIDIR...

Size bağlı olarak veya aynı seviyede çalıştığınız kişilere verdiğiniz önem başarınızın anahtarıdır. Günümüzde yöneticinin veya herhangi bir çalışanın başarısı, bulunduğu ekip içindeki uyumu ile doğru orantılıdır. Eğer diğer çalışanlara gereken önem ve değeri vermiyorsanız ve takım çalışmasının kurallarını yerine getirmiyorsanız başarı şansınız oldukça düşecektir. Takım çalışmasına verdiğiniz önemi belirtmek ve kendinizi de takımın bir parçası olarak görmek için "biz" kelimesini kesinlikle ağzınızdan eksik etmeyin.

FİRMA KÜLTÜRÜNÜ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIN...

Her firmanın bir kültürü olduğunu unutmayın. Firma kültürüne uyum sağlama süreniz ne kadar kısa ise başarı şansınız o kadar yüksek olacaktır. Eğer daha önce çalıştığınız firmanın kültürünü devam ettirmeye çalışırsanız hem çevrenizden tepki alırsınız hem de performansınız istediğiniz seviyeye asla ulaşmaz. Beğenmeseniz de her firmanın zaman içinde oluşan ve değiştirilmesi oldukça zor olan bir kültürünün varlığını gözden kaçırmayın. Amacınız; en kısa sürede firma kültürü konusunda bilgi toplamaya çalışmaktır. Gözlemleriniz size oldukça fazla ipucu verecektir. Örneğin firma içi haberleşmenin nasıl yapıldığına dikkat edin. Firma içi haberleşme yazılı mı yoksa informal olarak sözlü mü yapılıyor? Eğer sözlü olarak haberleşme yapılıyorsa sizin tutucu bir şekilde yazılı haberleşme yöntemini kullanmanız firma içi tepkilere yol açacaktır. Ayrıca toplantıların planlı ve gündemli yapılıp yapılmadığını gözlemleyebilirsiniz. Özellikle küçük ve orta ölçekli firma kültürlerinde informal toplantı yaklaşımlarının daha geçerli olduğunu unutmayın.

Alıştığınız ve doğru olduğuna inandığınız yöntemleri radikal bir şekilde hemen uygulamaya koymayın. Varolan firma kültürüne adapte edilip edilemeyeceğinden iyice emin olun. Radikal kararlar veya dayatmalar başarınızı gölgeler; firma içi gereksiz tepkileri doğurur ve bazı çalışanların size bakış açısı negatif olarak gelişir.

Varolan sistem ile ilgili sağlıklı bilgi toplamak için firma içinde mümkün olabildiği oranda, çalışanlarla kısa ayaküstü görüşmeler/sohbetler yapın.

ESKİ FİRMANIZDAN BAHSETMEYİN...

Daha önce çalıştığınız firmalarda elde ettiğiniz tecrübeler vasıtasıyla şu anda çalıştığınız firmaya kabul edildiniz. Fakat yeni işe başladığınız andan itibaren eski firmanızı tamamen unutun. Bugün işvereniniz farklı bir kişi veya firma. Davranışlarınızın ve sarf ettiğiniz sözlerin, şu anda çalıştığınız firmanın kültürü, stratejisi ve hedefleri ile ilintili olması gerektiğini unutmayın. " Eski firmamda bu durumda şöyle yapardık, davranırdık" gibi yaklaşımlar size yönelik tepkiler oluşmasına neden olur. Eski firmanızı övmenin şu anda size sağlayacağı en ufak bir fayda yoktur. Çünkü şu anda orada çalışmıyorsunuz. Eğer eski firmanızı öve öve bitiremiyor iseniz size yöneltilecek sadece tek bir soru türü vardır; "Neden eski firmanızda kalmadınız".

KABİLİYETLERİNİZİ DAİMA GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIN...

Yeni iş değiştiren kişiler ilk aylarda kendilerini oldukça rahat hissederler. Bunun sebebi, işverenin sadece kendilerini gözlemlediğini ve ilk birkaç ay kendilerinden yüksek performans beklemediği yanılgısıdır. Bu yanlış düşünce başarıyı etkiler. İşveren, aksi iddia edilse de, ilk işe başladığınız andan itibaren sizden bütün performansınızı ortaya koymanızı arzular. Şu anda sahip olduğunuz bilgi seviyesi, tecrübe ve becerileriniz bu performansı göstermenizi sağlayabilir. Fakat, kendinizi firma kültürü değişikliğine kısa zamanda adapte edebilmenizin yolu, kabiliyetlerinizi mümkün olduğu oranda geliştirmek ve değişikliklere açık olmaktan geçer.

Firmanıza daha fazla faydalı olabilmek için kabiliyetlerinizi nasıl geliştirebilirsiniz? İş hayatında kullandığınız metodlar güven verici olabilir ama yeni yöntemleri öğrenmekten kesinlikle kaçınmayın. Buna bir örnek vermek gerekirse; belirli bir yaş sınırını geçmiş olan bazı çalışanlar bilgisayar ile çalışmaktan daima çekinmekte ve bu konudaki kabiliyetlerini geliştirmekten genellikle kaçınmaktadırlar. Bu tür davranışlar diğer çalışanlar ile iletişimin kopmasına neden olmaktadır. Profesyonel iş hayatı her bireyin kendisini mümkün olduğu oranda geliştirmesini gerektirir. Günümüzde, firmaların kendilerini sürekli geliştiren, değişik eğitim olanaklarından yararlanan çalışanları bünyelerinde görmek istediğini unutmayın.

FİRMADAKİ BAŞARILI KİŞİLERİ GÖZLEMLEYİN...

Her firmada başarılı kişiler hemen göze çarpar. Bu kişilerin hangi kriterler dahilinde başarılı olduklarını ve başarı yöntemlerini gözlemleyin. Başarılarına katkı sağlayan unsurları objektif bir şekilde tespit etmeye çalışın. Bu sınıfa giren kişiler aynı zamanda organizasyonların değerlerini yansıtırlar ve daima ödüllendirilirler. Başarılı kişilerin sahip olduğu özellikleri ve yöntemlerini, sahip olduklarınızla karşılaştırın. Analiz sonuçlarını kendinize uyarlamaya çalışın ancak aynen kopyalamayın. Ayrı bir birey olduğunuzu kanıtlamalısınız; ayrıca performansınız konusunda kendinizi her fırsatta sorgulamaktan kaçınmayın.

PROBLEMSİZ FİRMA VEYA POZİSYON YOKTUR...

Çoğu işveren, mülakat aşamasında pozisyonun veya firmanın negatif yönlerini size aktarmayı arzu etmez. Gözden kaçırılmaması gereken nokta, her pozisyonun veya firmanın sorunları olduğudur. İşe kabul edilmenizde rol oynayan en önemli faktörlerden biriside, işverenin var olan problemleri çözebilecek kapasitede olduğunuza inanmasıdır. Eğer firma veya pozisyon, beklentilerinizin büyük bir oranına cevap verebiliyorsa, mutlu ve başarılı olmamanız için hiçbir sebep olamaz. Çalışma hayali kurduğunuz en iyi firmada bile sizi bekleyen pek çok sorun bulunmaktadır. İş tatmini sağlamanın yolu bazı küçük problemleri büyütmemek, sabırlı olmak ve asıl hedeflerinize ulaşmak için çaba göstermektir. Yeni işinizin mükemmel olmadığını hissettiğiniz zamanlarda, eski işinizden ayrılmanıza sebep olan olumsuzlukları göz önüne getirin. Eğer, işveren mülakat sırasında pozisyonun negatif yönlerine de yer veriyorsa, arzu edilen iş görüşmesi yöntemlerini uyguluyor demektir. Bu tür bir işverene kesinlikle her konuda güvenebilirsiniz. Çünkü pozitif olduğu kadar negatif bilgide, aday açısından işe başlangıç kararını tam anlamı ile etkilemektedir.

YENİ BİR İŞE GEÇTİĞİNİZİ ÇEVRENİZE DUYURMAYA ÖZEN GÖSTERİN...

İş ilişkisi içinde olsun veya olmasın bütün tanıdıklarınıza yeni bir işe geçtiğinizi muhakkak duyurun. Profesyonel iş kontaklarınıza yazılı olarak yapacağınız duyurunun kariyerinizde ilerleme sağladığınızın göstergesi olacağını akıldan çıkartmayın. Özellikle danışmanlık firmalarına yeni pozisyonunuzu, telefon numaralarınızı bildirmeyi unutmayın.

HER İHTİMALE KARŞI GÜNCELLEŞTİRİLMİŞ ÖZGEÇMİŞİNİZİ HAZIR BULUNDURUN...
Bütün iyi niyetinize karşın, yeni pozisyonunuzda aradıklarınızı bulamayabilirsiniz. Bu durumda yapılacak tek şey özgeçmişinizi güncelleştirmektir. Eğer çok kısa bir süre içerisinde işinizden ayrılmayı düşünüyorsanız, ayrılma sebeplerinizin gerçekten çok güçlü olması gerekir. Bu süre eğer 2- 3 aylık bir süreyi kapsıyorsa, mülakatlarda oldukça hazırlıklı olmanız ve ayrılma sebeplerinizle ilgili tatmin edici cevaplar verebilmeniz gerekir. Çünkü, iş görüşmelerinde kısa süreli çalışılan firma ve pozisyonlarla ilgili tahmin etmediğiniz ölçüde detaylı sorularla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu tür durumlar ortaya çıktığı zaman, iş görüşmesini yapan işveren hatayı sizde arama eğiliminde olmaktadır