Dünyaca ünlü bir internet alışveriş sitesinde satılan tecavüz oyunu olay çıkardı.
Gün geçmiyor ki yepyeni bir absürdlükle karşılaşmayalım. Her seferinde “artık duyduklarıma şaşırmayacağım” diyorum, olmuyor. Sonuncusu ise ahir zaman alameti dedirtecek cinsten…
Dünyaca ünlü internet alışveriş sitesi Amazon.com'da birçok bilgisayar yazılımının da satışı yapılıyor. Satılan yazılımların arasında yer alan oyunlar ise genellikle en çok satan yazılımlar listesinde üst sıralarda bulunan ürünler. Fakat geçenlerde Amazon.com'da satışa sunulan bir oyun kullanıcıları çok şaşırttı. Çünkü Japon bir yapımcının ürettiği oyundaki amaç, sanal kadın karakterlere tecavüz etmek!
Oyunda, oyuncular yönettiği karakter yalnız bir kadını metroda takip edip, orada tecavüz ederek puan topluyorlar. Oyun, oyuncuların sanal kadın karakterin hamile kalması durumunda ise onu kürtaja zorlamasını istiyor. Bu oyun Amazon.com'da ortaya çıktıktan kısa süre sonra pek çok kızgın kullanıcının tepkisine yol açtı ve ünlü e-ticaret sitesi bu tarz bir oyunu satması nedeniyle çok ağır şekilde eleştirildi. Amazon.com yetkilileri hızla ilgili sayfayı siteden sildiler ve oyunun Amazon.com tarafından değil, milyonlarca kişisel satış sahibinden biri tarafından satışa sürüldüğünü açıkladılar.
Oyunlarda şiddet temasının kullanımı epey yaygın aslında. Artık kara bahtlı prensesi kurtaran masum karakter Mario’dan çok uzaktayız. Şimdi genellikle eli silahlı şövalyeler ya da savaşçılar, labirentlerde koşup insan avlıyor ve bu oyunlar çocuk-büyük pek çok internet kullanıcısının gözdesi. Ancak cinsel şiddetin böyle hoyratça kullanılmasına ilk kez şahit oluyoruz. Burada mizojinik karakterli bir cinsel şiddet var ve tecavüz edeni ödüllendiriyor. İnsanların bilinçaltında tecavüz fantezisinin varlığından söz edilir. Ama bu oyunu veya başka sapkınlıkları meşru görmemiz için fantezilerin varlığı bir gerekçe değildir. Dahası kurbanı kürtaja zorlamak gibi gayrı ahlaki bir eylemi de puan toplamak için oyunun repertuarına almışlar. Aslında burası sözün bittiği yer…
Oyunun çocuk ve gençlerin ruh sağlığında yapacağı tahribatı anla(t)mak için psikolog ya da psikiyatr olmaya gerek yok. Bilinçaltlarına zerk ettiği bu mesajlarla insanları uyuşturan ve gençlerin aklını kasıklarına indiren bu haz kültürü gün geçtikçe daha da dibe batmaya devam ediyor. Maneviyattan uzaklaştıkça saplanılan bu batağın bir dibi, nihai noktası yok galiba. Düştükçe düşüyor, aşağıların aşağısına doğru. Yaradılış gayemizi hatırlayıp dünyanın gündemine taşımadıkça maalesef daha çok karşılaşacağız bu tür haberlerle…