1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Mağdurların kırılan gururları tehlikelidir

Mağdurların kırılan gururları tehlikelidir

Psikiyatrist Doç Dr. Erol Göka; "Gerek kendisine 'dindar', gerek 'laik' denilen kesimler, son yıllarda o kadar çok hayal kırıklığına uğradılar ki, ilk kez bu kadar korkuyorum" diyor ve devam ediyor...

A+A-

MEHMET GÜNDEM / YENİ ŞAFAK


Psikiyatrist Doç Dr. Erol Göka; "Gerek kendisine 'dindar', gerek 'laik' denilen kesimler, son yıllarda o kadar çok hayal kırıklığına uğradılar ki, ilk kez bu kadar korkuyorum. Daha çok çekeceğiz bu kutuplaşmadan. Bu zaafımızdan faydalanıp birileri bizimle epeyce oynayacak…" diyor

Yeni Şafak Gazetesinden MEHMET GÜNDEM'in Röportajının ayrıntıları...


Ağır tahrik…

Birey, toplum, kurumlar…

Hepimiz ağır bir psikolojik baskı altındayız.

Ya sorunun yanındayız ya da karşısında, fakat nerede durursak duralım mağdur ve mağlup algılamalarımız yükümüzü artırıyor, hareketlerimizi akıl dışına itebiliyor.

Kolayca çözülecek pek çok sorun hızla çözümsüzlüğü doğru sürükleniyor.

Biz belki de sorun çözmek yerine sadece kendi iktidarımızı ikame etmeye çalışıyoruz.

Bütün yeteneklerimizi iktidara yürümeye kilitlemiş bir halimiz var.

Aksi takdirde bu kadar basit ve büyük hataları yapmanın başka bir izahı yok.

İktidar tutkumuz bizi bozuyor, psikolojimizi olumsuz bozuyor…

Sorunlu psikolojiler yeni sorunlar üretiyor…

İçimizdeki ve dışımızdaki iktidarın ağır tahriki altındayız…

Gerek var mı, bize ait olmayan bu kadar çok yükü taşımaya…

Unutmayalım, psikolojimizi dış faktörlerden önce ve daha derin bizim iç dünyamız etkiler, zaaflarımız, algılarımız, beklentilerimiz, hırslarımız…

"Eksiğimiz fazlalıklarımızdır"ı düşünerek hayata, ilişkilere ve insana başka bir yerden bakmanın, yani arınmanın zamanıdır şimdi…

* * *

Bu aralar Türklerin psikolojisi bozuk gibi.

Fakat topluma hakim olan bir asabiyet var.

Kaybetme korkusu ve kazanma hırsı davranışları olumsuz etkiliyor. Laik egemenlerin "egemenliğimiz gidecek" inancı travmaya neden olabilir mi?

KAYBEDENLERİN GURURU KIRILIYOR

CHP'nin itirazları, Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan Meclis kararını iptal etmesi ve ortaya çıkan hukuk katliamı böyle bir travmanın sonucu mudur?

Devleti koruyorum diyenlerin psikolojisi, kitlesel mağdurlar ve dolayısıyla psikolojisi de bozulan yeni kesimler oluşturuyor mu?

Mağrurların psikolojisi, bir de mağdurların psikolojisi var…

İNSAN OLARAK GÖRMÜYORLAR

Başörtüsüyle okumak isteyen kızlar, aileleri, çevreleri bir mağduriyet gruplarından birini oluşturuyorlar…

Yani sorunlu psikolojimiz başkalarının da psikolojisini bozuyor…

FARKLILIKLAR SİNDİRİLEBİLMİŞ DEĞİL

Bizde yargı, ordu ve bürokrasi köklü bir devlet geleneğinden süzülerek geliyor. Bugün korumacı, sahiplenici ve "söz konusu devletse gerisi teferruattır" yaklaşımı Türk devlet psikolojisinin kökenlerinde aranabilir mi?

OTORİTEYİ İÇSELLEŞTİRMEDİK

Türklerin psikolojik yapıları itaate çok mu müsait…

İktidar ile bazı kesimlerin psikolojisi bozuldu, karşıtlık öne çıktı…

Biraz da sorunları psikolojik ortam ve algılar mı besliyor…

Hamaset psikolojimizi ne kadar etkiliyor?

Türklerde ırkçı bir psikoloji var mı?

KÜRT OLMAK ZORLAŞIYOR

PKK şiddeti ve Kürt etnik talepleri Türklerin psikolojisini nasıl etkiliyor?

Kürt sorununun çözülmesi için nasıl bir psikolojik atmosfere ihtiyaç var?

Bugün Kürtlerin psikolojisini hangi dinamikler belirliyor?

Güçlü bir Kürt etnik kimliği var mı?

Öcalan'ın yakalandığında "Türk devletinin hizmetindeyim. Annem de Türk zaten" demesi ve uzun zamandır İmralı'da olması Kürtleri nasıl etkiliyor?

KÜRTLERE İLGİ GÖSTERELİM

İçinden geçtiğimiz "psikolojik travma durumunun" ne tür toplumsal etkileri olabilir?

Bugün toplumu, devleti yani bizi bekleyen en büyük tehlike nedir?

Hepimiz iktidar istiyoruz

Türklerin göçebe kökenlerinin psikolojileri üzerinde etkili olduğunu savunuyorsunuz. Ancak sorunların kökeninde bir de iktidar olgusu var. Merkezdeki laikler ile çevredeki dindarlar ikisi de bu olgu üzerinden davranıyorlar, biri iktidarını korumak istiyor, diğeri ona dâhil olmak. İktidar hırsı göçebeliğin aksine yerleşiklik arzusunun bir göstergesi değil mi?

Bu haber toplam 3521 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.