Alkol, Kahve, Çay, yorgunluk sebebi
Yorgunlukla baş edebilmek için düzenli beslenmek ve günü planlayıp, organize etmek gerekiyor.
Ayşegül Aydoğan Atakan / MİLLİYET
Günlük yaşamda farkında olmasak da rutin koşuşturma sırasında bir türlü organize olamamak, plansızlık yorgunluğumuzun sebebi olabiliyor. Farkında olmadan yaptığımız beslenme yanlışları hatta içtiğimiz kahveler ve çaylar dahi bize yorgunluk olarak geri dönüyor.
Yaşasın Hayat Kliniği’nde hizmete başlayan Yorgunluk Tanı ve Tedavi Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Altıntaş, sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor.
Aşırı diyetler veya yanlış beslenme de kronik yorgunluğa yol açar mı?
Beslenme tarzının etkili olduğu biliniyor. Düzenli ve dengeli beslenmezsek yorgunluk karşımıza çıkabilir. Ağır diyetler bağışıklık sistemini çok fazla bozuyor. Çok hızlı kilo vermeler kişinin direncini düşürüyor. Hem hastalıklara karşı direncini düşürüyor hem de bu tip şikâyetlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Çünkü vücudun belli bir metabolizması var. Bunu sürdürmek zorunda. Eğer günlük kalori ihtiyacını sağlayamazsanız burada problemler ortaya çıkar.
Yorgunluğa karşı neleri yemeli, nelerden kaçınmalıyız?
Özellikle glisemik indeksi yüksek besinler alırsak, şekerli besinler ilk alındığında yüksek enerji verirler ancak enerjinin sürdürülebilirliği fazla olmaz. Halsizlik ve yorgunluk kısa süreli olarak giderilir. Ama glisemik indeksi düşük besinler, daha uzun süreli bir enerji kaynağıdır. Bu nedenle dengeli ve düzenli beslenmek, tahılları sık tüketmek önemli.
Yorgunluğu neler tetikliyor?
Alkol önce sakinleştiriyor ya da rahatlatıyor gibi görünse de daha sonraki etkisi yorgunluk şeklinde karşımıza çıkabiliyor. İçinde kafein olan çay, kahve, kakao gibi içecekler de kısa bir süre için bize enerji veriyor. Enerjimiz ve uyanıklığımız artmış, daha kolay konsantre oluyor gibi hissediyoruz. Ama daha sonra özellikle kafeine çok duyarlıysanız akşam üstü saatlerinde yorgunluk ve kötü bir uyku olarak geri dönebilir.
Dışarıdan alınan vitaminlerin, destek maddelerin bir yararı var mı?
Coenzim- Q, ginseng gibi destek maddelerinin yardımcı olduğu düşünülürdü ama yapılan bir çalışmayla etkileri gösterilmiş değil.
Ancak hastadaki eksiği bulmuşsak o eksiğin tamiri ya da düzeltilmesi- B12 eksikliği, demir eksikliği gibi - gerekiyor. Ama sebep bulunamadıysa bu hastalarda yaşamı organize etmeye, daha fonksiyonel hale getirmeye çalışıyoruz.
Yani kişinin günü planlanıyor...
Evet. Öncelikle hastanın günlük aktvite listesine bakıyoruz. Günde 10 tane yapılacak işi varsa bunların en önemlilerini seçip yapmasını öneriyoruz. Daha planlı ve programlı olmasını istiyoruz. Çünkü insan olarak bizim karşımıza çıkan olanakları ve olasılıkları yapmamız, yerine getirmemiz mümkün değil. Yapmaya çalışmak ama yapmakta başarısız olmak, ekstra stres ve enerji azlığı olarak geri dönüyor.
Daha sonra hastanın uyku düzeni, kullandığı ilaçları kontrol edip onları organize etmek, düzenli ve dengeli beslenmesini sağlamak, yeterli sıvı, sebze ve tahıl alımını sağlamak bunların dışında da özellikle psikolojik olarak yol göstermek çok önemli. Bu nedenle davranışsal tedavi dediğimiz tedavilerle günün stresini azaltacak rahatlatıcı, gevşetici yöntemleri önerebiliriz.
Vejetaryenleri bekleyen tehlike
Vejetaryenler için bir sorun var. Vejetaryenler et yemedikleri için ve B12 vitaminleri et ürünleri içinde bulunduğundan onları bekleyen tehlike, B12 vitamin eksikliğidir. Tabii buna bağlı anemidir. Bu iki sorun çok ciddi bir kognitif hasar meydana getirir. Bunlar felçlere kadar gidebiliyor. Vejetaryenlerin mutlaka bunu göz önünde tutmaları gerekir. B12 vitamin eksiklikleri varsa muhakkak bunu gidermelidirler.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.