Ağız kokusunu önemseyin!
MİLLİYET / Dr. Hasan İnsel
Bazen bir dostumuza rastlarız ve konuşmaya başlayınca ne yapacağımızı şaşırırız. Nefesiyle yüzümüze doğru gelen kokudan kaçmanın yollarını ararız ama kendisine durumu fark ettirmek istemeyiz. Bazen koku belli belirsizdir, bazen de yoğun ve keskindir. Kişiler çoklukla nefesleri ile yüzümüze çarpan bu kokunun farkında değildirler. Fark etseler de bir şeyler yiyip veya çiğnediklerinde geçti zannederler ve çoklukla iş ciddi boyutlara ulaşmadan, önemsemezler. Ağız veya nefes kokusuna neden olanların başında alkol, sarımsak, soğan, sigara vb. gibi maddeler gelir. Eğer sebep yenilen veya içilenler değilse, ağız kokusu dendiğinde öncelikle akla gelen neden, ağzın içinde, dişlerde ve diş etlerinde çoğalan bakterilerdir. Bakterilerin ürettiği uçucu kükürt bileşikleri gibi maddeler de ağız kokusuna yol açarlar. Ağız kuruluğu olan kişilerde ağız kokusu daha sık olur, bunun nedeni, tükürüğün koruyucu etkisinin azalmasıdır. Tükürüğün çok önemli bir faydası da içindeki koruyucu enzimler ile ağız içindeki bakteri sayısını düşük tutmaktır. Dişlerden ve aşağıda anlatacaklarımdan kaynaklanan kokular daha keskindir ve kalıcıdır. Sebep ciddileştikçe kokunun karakteri de daha ağırlaşır ve daha rahatsız edici hale dönüşür.
Dişler arasında kalan besin artıkları, çürük dişler, temiz tutulmayan protezler, paslı dil, piyore denilen cerahatli diş eti hastalığı ağzı kötü kokutan rahatsızlıklardır.
Dişin nasıl fırçalandığı önemli
Yukarıda anlattığım gibi bazen ağız kokusunun nedeni, çok basit bir şekilde, yenilenler, içilenler olabilir. Bazen ise bu ağız veya nefes kokusunun altında yatan sebep, ciddi durumların habercisi de olabilir. Kişiler kendi ağız kokularını çoklukla fark edemedikleri için, eğer yakınlarınızda böyle bir durum gözlerseniz ve özellikle bu koku kalıcı ve tekrarlayan bir durumdaysa, muhakkak kendilerini doktorları ile görüşmeleri konusunda uyarmanız gerekmektedir.
Dişleri düzenli olarak fırçalamanın ağız kokusunu gidermek için ilk akla gelen önlem olduğunu hemen herkes bilir ama diş fırçalarken önemli bir nokta da yanakların içini ve dilin üstünü de fırçalamaktır. Dilin özellikle arka bölümlerinin fırçalanması çok faydalıdır. Ne var ki diş fırçasının sürtünmesine bağlı uyarı, kişide hafif bulantı ve hatta kusmaya sebep olabilir. Dil fırçalanırken bulantı duyuyorsanız, nefesinizi verdiğiniz sırada çok kısa bir süre içerisinde dilin arka bölümlerini de fırçalayıp, fırçayı ağzından çekin ve nefes alıp yeniden nefes verirken fırçalamaya devam edin. Bulantıyı artırabileceğinden dilin arka bölümlerini fırçalarken ayna karşısında kendinizi seyretmeyin. Dil temizlemek için özel fırçalar ve aletler satılıyor ama diş fırçası da aslında bu iş için yeterli.
Sakız etkili olabilir
Ağız yıkama çözeltileri, gargaralar, spreyler ve çiğneme tabletleri gibi ürünlerin diş fırçalamanın yerine geçmediğini unutmayın. Bunların çoğu sadece gerçek sorunu, bir süre için maskelemeye yarar. Fırçalamak yerine ağız yıkama suyu kullanmak kişinin duş almak yerine, deodorant kullanmasına benzetilebilir. Sakız çiğnemenin ise ağız kokusuna karşı etkili olduğu tespit edilmiştir. Sakız çiğnemek tükürük miktarını ve akışkanlığını artırarak, dil sırtına yıkama etkisi oluşturur ve ağızda bakterilerin yerleşmesini kısmen engeller.
Ağızdaki bakterilerin ürettiği ve kötü kokuya neden olan uçucu kükürt bileşikleri, çinko gibi metallerle derhal birleşerek uçucu olmayan metal sülfürleri oluşturur. Bu bileşikler uçuculuklarını yitirdiğinde, artık koku sebebi olamazlar. Bunun için metal bileşikler içeren gargaralar ağız kokusuna karşı kullanılabilir. Özellikle çinko içeren gargaralar daha etkilidir. Sodyum bikarbonatlı diş macunları ve sakızlar da uçucu kükürt bileşiklerini uçucu olmayan bileşikler haline dönüştürür.
Ağız kokusunun bazı nedenleri
Bademciklerin iltihaplanması, aftlı ülserler, sinüzitler, dil, damak, yutak, ağız içindeki yaralar ve tümörler, burun-boğaz bölgesi tümörleri.
Bronş ve akciğer hastalıkları (apse, tüberküloz, tümör vb.).
Sindirim sistemi hastalıkları (yemek borusu hastalık ve kanserleri), mide fıtığı, gastritler (özellikle midede Helicobacter pylori adında bir bakterinin varlığında), bazı ülserler, mide tümörleri.
Üresi yüksek olanlarda, şeker hastalarında, karaciğer komalarında.
Antihistaminikler ve antidepresanlar gibi ilaçlar, tükürük salgısını azalttıklarından ağız kokusuna neden olabilir.
Ağız kokusunu gideren meyveler
Elma, çilek, limon ve portakal gibi meyveler ile nane, kereviz, maydanoz, havuç gibi sebzeler ve karanfil, çörekotu gibi baharatlar ağız kokusuna karşı kullanılan geleneksel çarelerdir. Yoğurdun içinde bulunan bakterilerin, ağızda kötü kokuya neden olan kükürtlü bileşikleri azalttığı bildirilmiştir. Düzenli fırçalama ve diş ipiyle temizlik gibi hijyen önlemlerine rağmen ağızda fena koku hisseden veya yakınları tarafından uyarılan bir kişi, öncelikle diş hekimine, kulak-burun-boğaz uzmanına görünmelidir. Eğer sebep bulunamazsa, doktorunuz sizde akciğer, yemek borusu, mide gibi organların tetkikini ve bazı laboratuvar tahlillerini isteyebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.