1. HABERLER

  2. GENEL-SAĞLIK

  3. Yedikçe Acıkanlardaki 'Gizli' Tehlike

Yedikçe Acıkanlardaki 'Gizli' Tehlike

Diyabet, yani şeker hastalığı çok su içme, sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, kilo alma gibi klasik belirtilerini vermeden önce 15 - 20 yıl boyunca sinsice gelişebiliyor. Bu dönem 'gizli şeker' olarak adlandırılıyor. Açlık kan şekeri 100'ün üzerinde olan he

A+A-

GİZLİ ŞEKERİN SEYRİ

İlk ortaya çıkan bulgu, reaktif hipoglisemi adını verdiğimiz şeker düşme ataklarıdır. En önemli özelliği açken değil, yemek yedikten sonra hipoglisemi atakları olmasıdır. Buna tokluk hipoglisemileri adını veriyoruz. Bu kişiler sabah uyandıklarında fazla acıkmazlar, genellikle kahvaltı yapmazlar, öğle yemeğini hafif geçiştirirler, ama ilk yemeği yedikten itibaren uyuyuncaya kadar sürekli hipoglisemi atakları olur ve sürekli yemek yerler. Kan şekerinin düşüklüğü, sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, bazı kişilerde baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi bulgular görülür. Akşama doğru tatlı krizi, çikolata isteği ba gösterir. Bir grup hastada gece uykudan uyanıp yemek yeme vardır. 

KİMLER DİKKAT ETMELİ

Özellikle 50 yaşın altında ortaya çıkan hipertansiyon, koroner hastalığı, enfarktüste mutlaka gizli şeker aranmalıdır. Toplumda şişmanlıkların genetik olanlar dışında, yaklaşık yüzde 80’inde reaktif hipoglisemi var. Şişmanlığın tedavisi ancak bu metabolik bozukluğu bulduktan sonra yapılıyor. Genellikle hipoglisemide temel sorun açlıktır. Herhangi bir diyet uzmanına, zayıflama merkezlerine gidildiğinde hastalara 'hipokalorik’ yani bir anlamda açlık diyeti veriliyor. Hasta açlık diyeti uyguluyor ama bıraktıktan sonra verdiği kilodan fazlasını alıyor. Açlığı açlıkla tedavi edemezsiniz. 

NASIL TESPİT EDİLİR?

Şeker hastalığı bulgularını verinceye kadarki 10 - 20 yıllık süreçte hep açlık kan şekeri normal düzeydedir. Toplumda yanlış bir kanı var. ‘Şeker hastalığı olup olmadığını anlamak için açlık şekerini ölçtür’ diye öneriyorlar. Oysa gizli şekerde hiçbir zaman açlık kan şekeriyle teşhis konulmaz. Hastanın glikoz yükleme testi yaptırması gerekir. Bu teste 75 gram glikoz içeren şekerli su verilir. Şekerli suyu içtikten sonra 5 saat kan şekeri izlenir. Ama hastalar bu teste 4 saat ayıramayabilir. Bunun için karışık diyet adını verdiğimiz 75 gramlık karbonhidrat diyeti var. 5 dilim ekmek, 2 kaşık reçel, 2 kesme şeker alınan kahvaltıdan 2 saat sonraki kan şekeri ölçülür.

HİPOGLİSEMİ HAYATI NASIL ETKİLER?

Yaşam kalitesini bozar. İnsan ilişkilerini olumsuz etkiler. İş performansını bozar. Tedavi, uygun bir diyet programı, günde 6-8 öğün, sık sık ama azar azar yiyecek programıyla çözümlenir. 3 öğün düzenli yemek, yemek aralarında kepekli bisküvi, sandviç, uykudan önce de bir bardak süt, birkaç bisküvi olabilir. 

ÇOCUKLARDA ÖNLEM

Tedaviden çok önlemek için çaba gösterilmeli, okul programları ve okul içi yaşam egzersizi özendirecek bir şekilde yeninden düzenlenmeli. 

Bütün sınıflara sağlıklı beslenme dersi konulmalı.

Ailede şeker hastası olan çocuklarda şişmanlık önlenmeli, bu anne baba sorumluluğu olarak görülmeli.

Tedavide amaç, yavaş kilo vermek olmalı. Kilo almadan boy uzaması sağlanmalı, diyet, egzersiz ve yeme alışkanlıklarını içeren bir yaşam tarzı değişikliği hedeflenmeli. 

Çocuğun “şişman” olarak damgalanmasının önüne geçilmeli, aileler önce mutfaktan başlayarak ailenin yaşam tarzını değiştirmeli, çocuğuna şişmanlığı sürekli konu yapmaktan kaçınarak çocuklarına destek olmalı.

Çocuğun gelişmesini dikkate alan dengeli diyetler uygulanmalı.

Günde 15 dakika ve çocuğun sevdiği türden egzersizlerle başlanmalı, daha sonra bu süre haftada 150 dakikaya kadar çıkmalı. (Radikal)

Bu haber toplam 6794 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.