Süper FM, Radio Hot ve Best FM gibi radyolarda yayın yaptıktan sonra iki yıldır PAL FM'de hafta içi her gün 'Hipnoz' isimli bir program yapan Yasemin Şefik, on parmağında on marifet olan insanlardan... Radyoculuk dışında, sanatçı menajerliği, TV programcılığı ve organizasyon işleriyle uğraşıyor. Foto muhabirliği yaptığı dönemde kendini mikrofon başında buluveren Yasemin Şefik ile radyoculuk kariyerini konuştuk.

Radyoculuğa nasıl karar verdiniz? Hep aklınızda olan bir meslek miydi?

Açıkcası, radyoculuğa başlama kararını ben vermedim. Foto muhabirliği yapıyordum. Anlattığım konular, konuşma tarzım yazı işleri müdürüm üzerinde, "Yasemin radyocu olsun!" düşüncesini oluşturmuş. İlk başlarda benden kurtulmak istediğini düşünmüyor değildim ama çok da güzel bir fikirmiş. O günden bugüne yayındayım.

BABAM BU İŞİ HİÇ İSTEMEDİ

Bu işe başlarken korkmadınız mı? "Foto muhabirliği nerede, radyoculuk nerede" demediniz mi? Size "Yapma, etme" diyenler olmadı mı?

Birilerinin lafıyla hiç hareket etmedim. Bu yüzden de hep kazandım diyebilirim. Çevrenizdeki insanlardan farklı bir şey yapmaya kalkıştığınızda, hep olumsuz tepki alırsınız. "Yapma-etme" diyen tek kişi babamdı. O, benim bu işlere asla girmemi istemiyordu. Para konusundan çok, "Büyüyorsun, eğlenceyi bırak" mantığındaydı. Muhabirlikle başladığım dönemden tutun da radyo programcılığı, TV yazarlığına kadar hiçbirini gerçek bir iş gibi görmedi. Sonuç; buradayım!

Hedef kitleniz kimler? Kimler sizi dinliyor?

Genel olarak her kesimden insanın dinleyebileceği ve dinlemesini istediğim bir program hazırlıyorum. Özeti şu; beni 'Recep İvedik'çiler de Ferhan Özpetekçiler de dinliyor...

Programda ne tür müzikler çalıyorsunuz?

Müzik listeleri eskisi gibi radyo programcısının elinden geçmiyor. Radyoların bir müzik formatı ve matematiği var. Müzik direktörü, programınızın içeriğine uygun şarkıları sıralıyor. Tabii ki ben de kendi isteklerimle bu listeyi yönlendiriyorum. Yalnız şunu söyleyebilirim; programın sonunda 'DJ son şarkıyı kendine çalar' bölümüm var. O bölümde programı kapatırken kendi ruh halime göre, her ne yaşıyorsam ona uygun bir şarkıyla programı sonlandırıyorum.

ZEKİ BİR YAYIN YAPIYORUM

Yoğun olarak hangi günler dinleniyorsunuz?

Hafta içi her gün 15.00-18.00 saatleri arasında PAL FM'de yayındayım. Ben radyo programımı günlere ya da saatin belli bir kısmına göre odaklamıyorum. Gün takıntım yok! Akılda kalmaya çalışıyorsunuz. Bu durumda yayınım için günlerin bir anlamı yok! 

Sizi meslektaşlarınızdan farklı kılan nedir?

2000 yılında format DJ'liği radyolar arasında çok trend oldu. Ben bu topa girmek istemedim. Hatta bu yüzden kendimi hep anlatıcı olarak nitelendirdim. Hazırladığım konular tabii ki gündemin içinden ama benim anlatmaya çalıştıklarım, kafamın içindeki soru işaretleri... Olaylara, insanlara, mekanlara karşı biraz alaycı, biraz depresif, biraz da durum komedisinden oluşuyor. 

Neler anlatıyorsunuz?
Sevdiklerimi ve sevmediklerimi, benim gözümden hayatı anlatıyorum. Yaşayan bir radyo programı yapıyorum ve asla sıkıcı değil. Ben öyle komik biri değilim ama çok komik duruma düştüğüm oluyor. İşte bu da bizzat benim. Aptallığa tahammülü olmayan, zeki bir yayın yapıyorum.

EN MODERNİ DE EN AVAMI DA BENİ ARAR

Radyolara olan ilginin azaldığını düşünüyor musunuz?

Radyo en samimi medya organı... Hatta medyanın kendi içinde bile pek sayılmamasını buna bağlıyorum.

KLASİK MÜZİK DİNLERİM

En çok kimler radyo dinliyor?

Genç kesim müziği çok iyi takip ediyor. Onun için müzik atlanmaması gereken bir konu. Artık bir de cep telefonlarında bile radyo dinleyebiliyorsun. Öyle ki; radyoların yeni hedefi, hava yayıncılığından çok şu anda telefonlarda yer etmek. Herkes radyo dinliyor. Olay, herkesin hangi sürelerde ne kadar uzun radyo dinlediğidir. 

Sizi kimler daha çok arıyor?

Arayan dinleyici profili anlatımlarımdaki tepkilere göre değişiyor. Örnek verecek olursam; beni arayanlar arasında anlattığım konulara olumlu ya da olumsuz tepki veren genç kızlar da, konuya dahil olup yorumunu ileten ev hanımları da var. Beni dinleyen erkek kitlesi ise daha farklı... En moderninden, en avamına kadar hepsi beni arıyor. 

Siz, hangi tür yayın yapan radyoları dinliyorsunuz?

Çok enteresan gelebilir ama klasik müzik dinlemeyi seviyorum. Bir yerlere giderken TRT 3 dinliyorum. Taksilerde ise radyoyu çok fena değilse değiştirmiyorum. O an taksicinin ruhunu, mantığını anlamaya çalışıyorum. 

Radyocu olmak isteyen genç arkadaşlara neler tavsiye edersiniz? Neler yapmalılar?

Çok klişe gelecek belki ama kitap okusunlar. Kitap okuyarak radyocu olunur mu? Her şey olunur. Mesleki çalışma için de, bu işin okulu var ama radyocu olmak için yeteneğiniz ve bu nun akabinde şansınız da olmalı.