1. HABERLER

  2. ARAŞTIRMALAR

  3. Psikolog, Doktora tezinde Türkler'i inceledi

Psikolog, Doktora tezinde Türkler'i inceledi

Yeni bitirdiği doktora tezinde Hollanda'da yaşayan Türkler'i mercek altına alan psikolog Murat Can, kendilerini hala göçmen olarak hisseden Türkler'in "daha bozuk bir sağlığa ve daha düşük bir yaşam kalitesine" sahip olduklarını belirtti.

A+A-

Ergun KULA / Hürriyet Avrupa


HOLLANDA’daki psikoterapist Murat Can, hazırladığı doktora tezinde Türk toplumunun yaşanılan sorunlardan dolayı sağlıklı bir yaşam süremediğini belirtti. Tilburg Üniversitesi’nde dokuz profesörün katıldığı oturumda tezini savunan Murat Can, Türkler'in yüzde 70’inin ruh sağlığının bozuk olduğunu ve bütün yükü kadınların omuzlamaya çalıştıklarını kaydetti. Toplumun asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına işaret eden Can, tırmanan yabancı düşmanlığının daha da büyük sorunlara yol açabileceği görüşünü savundu.

GÖÇÜN ETKİSİ BÜYÜK

Doktora tezinde Hollanda’da yaşayan Türkler'in göçmenlik duygusu, ruhsal rahatsızlıkları ve yaşamlarının kalitesi konularını işleyen Murat Can, Türkler'in yüzde 70’inin çevre, sosyal ilişkiler, ruhsal ve bedensel sağlık açısından kötü durumda olduğunu, göçmenlerin yüzde 40’ının açlık sınırında yaşadığını, geri dönüş düşüncesinin çıkmaza sürüklediğini anlattı. Türk kadınlarının büyük sıkıntılar yaşadığına işaret eden Murat Can, “Kadınların durumu erkeklere göre çok daha vahim. Psikolojik sorunlar yüzünden kliniklere başvuranların önemli bir kısmını kadınlar oluşturuyor” dedi.

Ayrımcılığın her alanda yaşandığını anlatan Can, "30 yıl boyunca Türkler'i ikrama boğan Hollanda, şimdi onları bir kaşık suda boğmak istiyor. Dün bana, ‘dil öğrenmene gerek yok, nasıl olsa yarın döneceksin’ diyen Hollandalı, bugün, ‘neden dil bilmiyorsun, neden Hollandaca konuşmuyorsun’ diye hesap soruyor. Öğretmedin ki, konuşayım" dedi.

İKİ KÜLTÜR ARASINDA ŞIKIŞMA

YURTDIŞINDA yaşayan Türkler'de sıklıkla görülen sorunlardan birinin "iki kültür arasında sıkışma" olduğunu kaydeden Murat Can, iki kültürel kimliğin veya bir kimlikte toplanmış iki sadakat ve vefanın zayıflık değil, tam tersine artı değer olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Bu tarz düşünmeyle "üvey evlat" duygusunun yok edilebileceğine vurgu yapan Can, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu da onların toplumsal yaşama daha aktif katılımını destekleyecektir. Bu tür duygu, düşünce ve davranışlar Türkler'in ruh sağlığı ve yaşam kalitesine olumlu etkilerde bulunacaktır. Bu tür çalışmalar sadece yeni değil, birinci ve ikinci kuşakları da kapsamak durumundadır. Zira iki kültürlülük kişi ve toplumların marjinalleşme ve soyutlanmasının da panzehiridir. Bunun için iki kültürlülük olmalı ve olabilmelidir." Can, ayrıca araştırmaları neticesinde, birbirine güvensiz, sadakatsiz ve mesafeli olan Türkler'in daha sağlıksız olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.

Bu haber toplam 8706 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.