1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Prof. Kemal Sayar: Merhamet Yorgunluğu Yaşıyoruz!

Prof. Kemal Sayar: Merhamet Yorgunluğu Yaşıyoruz!

Terörün hedefinin insanda psikolojik hasar bırakmak olduğunu söyleyen Sayar "Merhamet yorgunluğu yaşıyoruz." dedi... İşte Sabah Gazetesi'nde yer alan söyleşinin ayrıntıları...

A+A-

YAS TUTAMIYORUZ, BU PROBLEM 

- Buradan nasıl çıkarız? 

- İnsandan insana her zaman bir yol vardır. Bunun için hepimizin önce kendi hatalarıyla yüzleşmesi gerekiyor. İnsanlar aidiyet hissettikleri kendi gruplarının hatalarını söylemez ve görmezden gelirlerse o zaman grup narsisizmine doğru savrulursunuz. Bu da şu demektir: Benim ait olduğum yer hatadan münezzehtir. Ben hakikati mülk edinmiş, tekeline almış kişiyim. Benim ve grubumun ağzından çıkan sözler mutlak doğrulardır. Ona karşı gelen ve onu eleştiren her neyse ve kimse, bu hakikatin düşmanıdır. Böylesi bir tekçi okuma dünyadaki pek çok politik anlaşmazlıkların düşmanlıkların da temelinde yer alıyor. 

- Suruç'taki patlama sonrası toplum olarak iyi bir sınav verebildik mi, o büyük acı karşısında birleşebildik mi? 

- Matem daha ciddi yaşanmalıydı. Soma'dan sonra da bunu ciddi bir şekilde yaşayamadık. Türkiye'nin temel problemlerinden birinin de yas tutamamak olduğunu düşünüyorum. Laf kalabalığı ile matem zamanlarını geçiştiriyoruz. Çünkü matem de bir olgunluk gerektiriyor. İçimize aldığımız bir şeyi orada tutabilmeyi, dilimizi tutabilmeyi, bu niye oldu, yeniden olmaması için ne yapabiliriz diye düşünmeyi gerektiriyor. Berlin'deki Soykırım Müzesi'nde Primo Levi'nin biz sözü var, der ki Levi, "Oldu, bu şu demektir; yeniden olabilir". Bizler, olan ve bize acı veren şeyi çok iyi düşünebilmeli, onun nedenlerini ve yol açtığı sonuçları çok iyi analiz etmeliyiz ki tuttuğumuz matem de bir işe yarasın. Matemi laf kalabalığı ile geçirdiğimiz zaman, kendi acımıza bakmaktan korktuğumuz zaman çoğu kez ideolojik tarafgirliklere savruluyor ve birbirimizin canını yakarak rahatlayacağımızı düşünüyoruz. İnsan başkalarının yaralarına işaret etmekle kendi yaralarının sızısından kurtulmaz. Dolayısıyla bir itiş kakış halini alan bu kabile savaşını bu itiş kakışı böyle zamanlarda bitirmek ve ağlayarak, üzülerek, birbirimizin omzuna yaslanarak yaşamak mecburiyetindeyiz. 

Bu haber toplam 29162 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2 3 4 5 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.