1. HABERLER

  2. PSİKOLOJİ

  3. Krizin Bireysel ve Toplumsal Etkileri

Krizin Bireysel ve Toplumsal Etkileri

ODTÜ Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nebi Sümer, yaptığı açıklamada, “Araştırmalar krizin en büyük psikolojik etkisinin işsizler üzerinde yaşandığını gösteriyor. Ancak işten atılmayanları da etkiliyor.

A+A-

BİRGUN.NET - ODTÜ Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nebi Sümer, krizin psikolojik-toplumsal etkilerini değerlendirdi. Sümer, ODTÜ’lüler Bülteni’ne yaptığı açıklamada, “Araştırmalar krizin en büyük psikolojik etkisinin işsizler üzerinde yaşandığını gösteriyor. Ancak işten atılmayanları da etkiliyor. Çünkü onlar da güvende değil ve ben de kaybeder miyim korkusunu yaşıyorlar. Çalışma koşullarını iyileştirmek için girişimde bulunmuyor, sendikalara bağlılıkları azalıyor” dedi. "Kriz daha çok sıcak ve ağrı tam hissedilmiyor” diyen Sümer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çalışanlar tazminatlarını alıp çıkıyor. Bu tazminatlar özellikle beyaz yakalılar için 5-6 ay onlara yetebiliyor. Asıl etkiye mayıs ya da hazirandan sonra bakmak gerekir.  Bu kişiler yeni iş bulamazlarsa, tazminatlar bittiğinde ne olacak?  Belki de asıl psikolojik etki iş bulma umudunun ve kısa dönemli kaynakların tamamen tükenmesinden sonra görülecek. Hazırlıklı olmak ve önleyici çalışmalar yapmak gerekir.”

‘TÜRKİYE'DE SOMUT BİR ARAŞTIRMA YOK’

Bireysel sorunlarda artışlar yaşanabileceğini, intihar ve cinnet vakalarının artabileceğini kaydeden Sümer, “Kriz ve işsizlik, özellikle psikolojik sorun yaşama bakımından kırılgan ve sınırda olan insanlarda tetikleyici rol oynayabilir. Bazılarında kontrollerin gevşemesine ya da tamamen kaybolmasına yol açabilir. Siyasi bakımdan da güvensizlik ve aşırılaşmayı teşvik edici bir etkiye sahip olabilir” dedi.

1997'deki Asya krizi öncesinde, sırasında ve sonrasında Dünya Bankası’nın yaptığı araştırmaya göre krizin en çok kadınları, yaşlıları ve kentlileri etkilediğinin ortaya çıktığını söyleyen Sümer, krizin Latin Amerika ülkeleri ve Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelerde ise psikolojik sağlık göstergelerinde belirgin bozulmalara neden olduğunu belirtti.

Sümer, “Bu araştırmalara göre depresyon eğilimi gösteren kişi ve psikolojik tedavi amacıyla kliniklere başvuran kişi sayısında belirgin bir artış olduğu gözlendi” dedi.

Bu haber toplam 4389 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.