Dernekten yapılan yazılı açıklamada, psikoterapinin, ruhsal rahatsızlıkların iyileştirilmesinde konuşmanın araç olarak kullanıldığı yüz yüze bir tedavi yöntemi olduğu belirtildi.

Yapılan araştırmaların bir çok durumda, kullanılan tekniklerden bağımsız olarak terapi ilişkisinin iyileştirici etkisi olduğunu gösterdiği kaydedilen açıklamada, ''Online yapılan iletişim, psikoterapi değil ancak danışmanlık olabilir. Bu yöntem bir çok risk taşımaktadır. Her şeyden önce, tanı koymak için gereken çok önemli bir araçtan, ''gözlemden'' yoksun kalınması kişinin duygusal tepkilerini, vücut dilini, duygu durumunu gözlemlemeden tanı koymaya ve tedavi uygulamaya çalışmak gibi bir riski getirir'' görüşüne yer verildi.

Online yapıldığı iddia edilen çalışmanın etkili bir ilaç ya da psikoterapi yaklaşımını geciktirebileceğine işaret edilen açıklamada, bu durumda ciddi rahatsızlığı olan kişilerin zarar görebileceği, onarılamaz hataların yapılabileceği savunuldu.

Açıklamada, telefonla danışmadan ancak intihar gibi kriz durumlarında yararlanılabileceği, özellikle riskli durumlar için sağlık kurumu desteği olmamasının, danışma merkezinin işlevini eksik yapması anlamına geleceği görüşü aktarıldı.

Danışanların yakınları ya da başkaları hakkındaki sorularına verilecek yanıtların, yanlış anlamaların yanı sıra üçüncü şahısları zor durumda bırakacağına, kötüye kullanıma neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, bu tür hizmetlerin ancak danışma ve yönlendirme amaçlı olması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Ülkemizde bir ruh sağlığı yasası ve psikologlar meslek yasasının olmaması nedeniyle yeterli denetimin bulunmaması sakıncalar doğurabilir. Bu tarz girişimlerin yasal çerçevesinin bulunmadığını, bu yüzden de TV, radyo, gazeteler gibi, bireylerin kolaylıkla ulaşabilecekleri alanlarda 'psikolojik danışma' anlamına gelecek programların ve yazılı yanıt verme işlevlerinin yapılabildiğini, bunlar üzerinde denetimin olmamasının sakıncalarını da unutmamak gerekir.''

AA