1. HABERLER

  2. ARAŞTIRMALAR

  3. Duyguları İfade Etme Ölçeği’nin Türkçe Uyarlanması

Duyguları İfade Etme Ölçeği’nin Türkçe Uyarlanması

Bu araştırmanın amacı King ve Emmons (1990) tarafından geliştirilen Duyguları İfade Etme Ölçeği (Emotional Expression Questionnaire)’nin Türk kültürüne uyarlanmasıdır. Bu amaca bağlı olarak geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır.

A+A-

Araştırmanın amacı King ve Emmons (1990) tarafından geliştirilen Duyguları İfade Etme Ölçeği (Emotional Expression Questionnaire)’nin Türk kültürüne uyarlanmasıdır. Bu amaca bağlı olarak geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Çalışmaya195 kız, 210 erkek olmak üzere toplam 405 üniversite öğrencisi katılmıştır. Faktör analizi ölçeğin üç boyutlu olduğunu, ancak kimi maddelerin özgün ölçekten farklı faktörlere yüklendiğini göstermektedir. Üç faktör, toplam varyansın %35’ini açılmaktadır. Test-tekrar test (n= 96, r = .85) ve iç tutarlık analizleri (α =.85) ölçeğin güvenilir olduğunu göstermektedir. Sonuçlar ölçeğin Türk üniversite öğrencilerinde geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak kullanılabileceğini göstermektedir.

Duyguyu anlama çabası yeni değildir. Antik belagat (söz) ustaları ve onları izle­yen bilim adamları, yoğun bir şekilde duygunun rolü ile ilgilenmişlerdir. On dokuzun­cu yüzyılda, psikoloji bilimini geliştirme girişiminde bulunan bilim adamları da duy­gulara odaklanmıştır (1). Duygular kişiler arası iletişimin bir parçası olarak görülse de, duygu çalışmalarında araştırma geleneği büyük ölçüde katılımcıların kendi duy­ gularını dereceleme ve duygusal durumlarıyla ilgili görüşlerini değerlendirmesine da­yanmaktadır (2). Çok yeni olarak araştırmacılar ifade yaklaşımı üzerine odaklanmış ve duyguları ifade etmenin sağlığa yararlı etkileri olduğuna yönelik hipotezleri araş­tırmaya başlamıştır (3). Nitekim, son yirmi yılda duyguları ifade etmenin iyi oluş ve sağlıkla ilişkisini araştıran çalışmalarda önemli bir artış görülmektedir. Bu araştırma­larda duyguların ifade edilmesi akıl ve beden sağlığının önemli bir yönü olarak gö­rülürken (4, 5), duyguları anlama ve duyguları ifade etmekte güçlük pek çok kez psi­kopatoloji ile ilişkili olabilmektedir (6). Duyguları ifade etmede yaşanan kararsızlığın olumsuz duygu, obsesif-kompulsif eğilim, depresyon, paranoid düşünceler ve kaygı ile ilişkili olduğu (25, 7), duyguları bastırmanın ise insanların duygulandıkları konuy­la ilgili sürekli düşünmelerine yol açarak, olumsuz duyguların ve depresyon belirtile­rinin uzun süreli yaşanması riskini arttırdığı belirlenmiştir (6).

Duyguları ifade etmenin öznel ve psikolojik iyi oluşa katkısını gösteren araştırma­ların yanısıra (8, 4, 9, 10), travmatik yaşantıları azaltmadaki etkisiyle ilgili araştırma­lar da bulunmaktadır (11, 12, 13, 14, 15, 16). Araştırma sonuçları sıkıntı veren duygu ve düşünceleri ifade etmenin, bilişsel yeniden yapılanma ve duyarlılığı azaltma me­kanizmaları yoluyla psikolojik iyileşmeyi sağladığını göstermektedir (13, 17, 18). Sı­kıntıyla ilgili konuşma ve yazma, olumlu duyguda artma (16), negatif düşüncelerde azalma (14) ve fiziksel işlevlerin daha iyi hale gelmesi (19) ile ilişkili bulunmuştur. Duygularını ifade etmek kişinin sıkıntılı yaşantı üzerine bilişsel bir yapı oluşturmasını sağlayarak iç görüyü arttırmaktadır (17). Hem kendisi hem de kendini açtığı kişi için yaşadıklarını daha anlaşılır kılan tutarlı bir öykü oluşturur (20). Duyguları yazmak veya sözel olarak ifade etmek, yaşantıların kişi için açıklığını ve tutarlılığını arttığı kadar, olayların anlamını ve yorumunu değiştirdiği ölçüde yararlı olabilmektedir (21).

Konunun kişiler arası ilişkiler bağlamında da ele alındığı görülmektedir (22, 23). Duyguları ifade etme, duyguları ifade etmede karasızlık ve evlilik doyumu arasındaki ilişkinin incelediği çalışmada, erkeklerin evlilik doyumuyla duyguları ifade etme eği­limi arasında pozitif, duyguları ifade etmede kararsızlık yaşama arasında ise negatif bir ilişki bulunmuştur (23). Duyguların paylaşılmasının, sosyal etkileşimin düzenlen­mesinde (24) ve kişinin başka kişiler tarafından kabulünü artırarak yakın ilişkinin ge­lişip devam etmesinde etkili olduğu bulunmuştur (25).

Duyguları ifade etme ve psikolojik sağlık arasındaki ilişkiyi ortaya koyan araştır­ma sonuçlarından hareketle, duyguları ifade etmenin değerlendirilmesinin ruh sağlığı çalışmaları için önemli olduğu söylenebilir. Konuyla ilgili yayınlarda, bu amaçla ha­zırlanmış çeşitli ölçme araçları yer almaktadır; Affective Communication Test-ACT (26), Self Monitoring Scale-SMS (27), Emotional Disclosure Scale-EDS (28), Am­bivalence Over Emotional Expression Questionnaire-AEQ ve Emotional Expressi­on Questionnaire-EEQ (25) ve Emotional Expression Scale-EES (29). Duyguları ifa­de etmenin ruh sağlığına etkilerini gösteren araştırma sonuçlarına rağmen, alan yazın taramasında ülkemizde duygu ifadesini değerlendiren bir araca rastlanılmamıştır. Bu çalışmanın amacı geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış, aynı zamanda kolay anlaşılabi lir ve uygulanabilir bir ölçek olan Duyguları İfade Etme Ölçeği’nin (EEQ-Emotional Expression Questionnaire) (25) üniversite öğrencileri hedeflenerek Türk kültürüne uyarlanması amaçlanmaktadır.

2. Materyel ve Metot

Araştırma Grubu

Araştırmada, Ankara Üniversitesi’nden (A.Ü.) 385 (111 Eğitim Bilimleri, 78 Hu­kuk, 96 Siyasal Bilgiler, 100 İlahiyat Fakültesi), Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) 20 Eğitim Fakültesi öğrencisi olmak üzere toplam 405 gönüllü öğrenciyle çalışılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler random (tesadüfî) örneklemeyle se­çilmiştir. A.Ü.’den katılan öğrenciler 2 ve 3. sınıf öğrencileridir ve yaş ortalamaları 20’dir. ODTÜ’den katılanlar son sınıf öğrencileridir ve yaş ortalamaları 22’dir. Öğ­rencilerin 224’ü kız (%55,3), 181’i erkektir (%44,7). Ölçeği İngilizceden Türkçeye ve Türkçeden İngilizceye çeviri için 20, faktör yapısını ve iç tutarlılık analizleri 285 ve ölçüt bağıntılı geçerlik analizleri 100 öğrenciden elde edilen verilerle gerçekleştiril­miştir. Ölçeğin zaman içindeki kararlılığını belirlemek için ölçüt bağıntılı geçerlik ça­lışmasına katılan kişilerin 96’sına ölçek 2 hafta arayla yeniden uygulanmıştır.

Veri toplama araçları

I. Duyguları İfade Etme Ölçeği (King ve Emmons, 1990)

Sözel ve sözel olmayan biçimde hem kişiler arası ilişkilerde, hem de kişiler ara­sı ilişkilerden bağımsız olarak duyguları ne kadar ifade ettiğimizi ölçmek amacıy­la üniversite öğrencileri üzerinde geliştirilmiştir. Toplam 16 maddeden oluşan ölçe­ğin maddeleri “olumlu” ve “olumsuz” ile “yakınlık” duygularının ne kadar ifade edil­diğini değerlendiren maddelerden oluşmaktadır. Ölçekte yer alan 6 ve 14. maddeler negatif maddelerdir ve bu nedenle ters puanlamayı gerektirmektedir. Ölçek 7’li li­kert tipi olup “kesinlikle katılmıyorum” (1) - “kesinlikle katılıyorum” (7) ifadelerine göre işaretlenmektedir. Ölçeğin puanları hesaplanırken, her bir madde toplanarak top­lam puan elde edilmektedir; yüksek puan duyguları ifade etme eğiliminin yüksekliği­ni göstermektedir.

Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizleri üniversite öğrencilerinden elde edilen ve­riler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin en düşük maddeler arası korelasyonu .06, en yüksek maddeler arası korelasyonu ise .59 olarak hesaplanmıştır. Ölçek puanla­rının ortalaması 4.6’dır (SS=.76). Duyguları İfade Etme Ölçeği’nin (DİEÖ) Cron­bach Alfa ile ölçülen toplam iç tutarlığı .78’dir. Doğrulayıcı faktör analizleri açıkla­yıcı analizlerin oluştuğu faktörlerin kullanımıyla yapılmıştır. “Olumlu duygu ifadesi” olarak adlandırılan faktörün iç tutarlığı .74; “olumsuz duygu ifadesi” olarak adlandı­rılan faktörün iç tutarlığı .67 ve “yakınlık ifadesi” olarak adlandırılan faktörün iç tu­tarlığı .63’tür. Tüm faktörler pozitif yönde ilişki göstermektedir; ancak “olumlu duy­gu ifadesi” ile “yakınlık ifadesi” faktörleri arasındaki korelasyon (r=.58) yüksek bu­ lunmuştur. Bununla birlikte “olumsuz duygu ifadesinin” hem “olumlu duygu ifade­si” (r=.29) hem de “yakınlık ifadesi” faktörü arasında (r=.37) böyle güçlü ilişki bu­lunmamıştır. Ölçekte yer alan 9, 13, 11, 4, 16, 3 ve 15. maddeler birinci faktör olan olumlu duygu ifadesinde, 6, 12, 1, 7 ve 8. maddeler ikinci faktör olan yakınlık duy­gu ifadesinde, 2, 5, 14 ve 10. maddeler ise üçüncü faktör olan olumsuz duygu ifade­sinde yer almıştır. Temel bileşenler analizinde, varimax (dönüştürme yöntemi) kulla­nıldığında öz değeri 1’den büyük olan ve varyansın %36’sını açıklayan üç faktör be­lirlenmiştir. İlk faktör için öz değeri 3.41; ikinci faktör için 1.30 ve üçüncü faktör için 1.10’dur. Birinci faktörde yedi madde toplanmıştır. Bu faktör olumlu duygu ifade­si olarak adlandırılmaktadır. Varyansın %14’ünü açıklamaktadır. İkinci faktöre beş madde ağırlıklı olarak yüklenmiştir. Bu faktör yakınlık ifadesi olarak adlandırılmak­tadır. Varyansın %12’sini açıklamaktadır. Üçüncü faktörde dört madde ağırlıklı olarak yüklenmiştir. Bu faktör olumsuz duygu ifadesi olarak adlandırılmaktadır. Varyansın %10’unu açıklamaktadır.

Ölçek sosyal beğenirlik ölçeği olan Marlowe-Crowne Sosyal Beğenirlik ölçeği ile negatif korelasyon göstermiştir (r= -.11, p<.03). Ölçüt bağıntılı geçerlik çalışması için, Duyguları İfade Etme Ölçeğinden alınan puanlarla, Çok Boyutlu Kişilik Ölçeği (ÇBKÖ; Tellegen, 1982), Yaşam Doyumu Ölçeği (YDÖ; Diener ve ark. 1985), Kısa Semptom Envanteri (KSE; Derogatis ve Spencer, 1982) ve Bradburn Pozitif Duygu Ölçeğinin (BPDÖ; Bradburn 1969) korelasyonlarına bakılmıştır. Sonuçlara göre Duy­guları İfade Etme Ölçeği ile Çok Boyutlu Kişilik Ölçeği (r=.27), Yaşam Doyumu Öl­çeği (r=.19), Bradburn Pozitif Duygu Ölçeği (r=.24), ve Kısa Semptom Envanterinin sekiz alt boyutu içinde yer alan suçluluk (r=.24) ve kaygı (r=.25) arasında .05 düze­yinde anlamlı ilişki bulunmuştur.

II. Psikolojik İyi Oluş Ölçekleri (Ryff, 1989)

Bireyin psikolojik iyi oluş halini değerlendirmek amacıyla geliştirilen 5 alt ölçek­ten oluşmaktadır. Alınan puanların yüksekliği psikolojik iyi oluşu göstermektedir. Psi­kolojik İyi Oluş Ölçeklerinin Türk kültürüne uyarlamasını Cenkseven (30) yapmış­tır. Ölçek 475 üniversite öğrencisine uygulanmış ve iç tutarlık katsayısı .93, toplam puan için test-tekrar test korelasyon katsayısı .84 olarak belirlenmiştir. Ölçüt bağıntı­lı geçerlik çalışmasında PİOÖ’nün korelasyonları; Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (1968) ile -.62, Yaşam Yönelimi Ölçeği (Scheier ve Carver, 1985) ile .48, Zung Dep­resyon Ölçeği (Zung, 1965) ile -.72, Yaşam Doyumu Ölçeği (Diener ve ark., 1985) ile .60, Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği (Watson ve ark., 1988) pozitif duygu boyutuy­la .52, Negatif Duygu boyutuyla -.52 ve Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği (Rotter, 1966) ile -.39 olarak belirlenmiştir ve hepsi .01 düzeyinde anlamlıdır.

Çalışmanın devamı ve PDF uzantılı dosyasını indirmek için TIKLAYINIZ

NOT: Kırık bağlantıları aşağıdaki yorum ekle bağlantısını kullanarak editöre bildirebilirsiniz.

Bu haber toplam 13997 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.