Bir tür Omega - 3 yağ asidi olarak tanımlayabileceğimiz DHA, insan beynindeki hücrelerin yenilenmesine katkıda bulunur ve beyin ile gözde retina hücrelerinin çoğalmasını sağlar. Bu hücrelerde DHA düzeyinin düşmesi depresyon, hafıza kaybı, şizofreni ve görme bozuklukları gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Balık tüketen insanlarda zihinsel gelişimin arttığı gözlenmiştir. Alzheimer beynin iletim sisteminin yapısal olarak bozulması sonucu ortaya çıkan bunama hastalığıdır. Bunun için DHA’dan zengin balık ve balık yağı Alzheimer gibi hastalıkların tedavisinde faydalıdır.

BALIK GİREN EVE DOKTOR GİRMEZ

Japonya’da günlük balık tüketimi kişi başına 100 gram olduğu için depresyona yakalanma oranı binde 12 gibi çok düşük bir oranda görülmektedir. Yeterli miktarda balık tüketilmesi şeker hastalığı oranını düşürür, romatizmaya bağlı eklem ağrılarını azaltır, üreme sistemini düzenler. Anne adayları da gebelik döneminde bebeğinin sağlığı açısından doymamış yağ asitlerini tüketmek zorundadır. DHA, cenin ve bebeğin normal gelişimi için beyin zarının yüzde 15-20, gözde retina tabakasının da yüzde 30-60’ının oluşmasına yardım eder. Omega-3 yağ asitlerinin tüketilmesi ile düşük, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebeğin doğma riski önemli ölçüde azalabilir.

DAVRANIŞ BOZUKLUĞUNU ÖNLER

DHA içeren besinleri alamayan annelerde doğum sonrası depresyon vakaları ve kan basıncında yükselmeler görülebilir. Gebe veya emziren kadınların günde 500-600 mg DHA almaları gerekir. Gebeliğin özellikle son 3 ayında anneden bebeğe önemli ölçüde Omega-3 yağ asitleri iletilir. Bu dönemde anne adayının bol miktarda balık tüketmesi yararlı olur.  Kanında Omega-3 yağ asitleri düzeyi düşük olan çocuklarda, belirgin oranlarda davranış bozukluğu, öğrenme güçlüğü ve sağlık problemlerinin olduğu rapor edilmiştir.