1. YAZARLAR

  2. Gülay Ünsal

  3. ÇOCUKLARIMIZ BÜYÜYOR
Gülay Ünsal

Gülay Ünsal

Yazarın Tüm Yazıları >

ÇOCUKLARIMIZ BÜYÜYOR

A+A-


             Siz  isteseniz  de  istemeseniz de  onlar  bir  şekilde göz  açıp  kapatıncaya  kadar büyüyorlar. 
              Hep  küçük kalsalardı diye  düşünenlerinizde  vardır.” Büyüğün,  büyük  derdi oluyor”  diyenler…
              Zor!   Anne-baba olmak çok  zor…

Çünkü  çocuğunuz  sizi  anlamıyor.
Hep  kendi  bildiğini  yapıyor.
Hep  onun  dedikleri  doğru.
Eve  zamanında  gelmiyor.
Odasına çekilip  hiç  çıkmıyor.
Pahalı  ve  markalı giysiler giymek  istiyor.
Bu anlamda kıyafet  tarzı size  uymuyor.
Müzik  tarzı zaten  berbat ve çok  gürültülü.
Gelenek, görenek, din anlayışı ve yorumu .
Meslek ve arkadaş  seçimi  tam  bir  fiyasko… 

           Daha sayamadığım  ama sizin  aklınıza gelen  bir çok  sorunlar  vardır.Fakat  şunu  söylemeliyim anne-baba olmak   kadar,  çocuk  olmak,   genç  olmakta  bir  o kadar   ZOR.  Siz  anne-babaların  karşısında.
  
           Sürekli  ve  çok  hızlı  değişen  bir dünyada,  anne-baba  rolleri de  yeri  geldiğinde  değişmelidir. Kendinizi karşı tarafın yerine koyun. Onu anlamaya çalışın. Siz genç olsaydınız bu durumda nasıl davranırdınız? Ben  şuan   bu  satırları  yazarken az  da  olsa  kendi  çocukluğuma  gittim  diye bilirim.O zamanlar   “benim  çocuğum olsa,  asla sizin  bana  yaptıklarınızı  ona  yapmıcam” dediğim  günler aklıma  geldi.Ama  şimdi bir  anneyim  ve  çocuğumun  her  dediğine  evet  demiyorum.Ama  hayır  diyorsam da  nedenini açıklamak  zorundayım. KONUŞUN
        
Çocuğunuzu  ciddiye  alın.
Ona olan sevginizi  ve  saygınızı  belli  edin.
Yıkıcı  ve  sert  konuşmalardan   kaçının. 
Çocuğunuzun  yanında  tartışmayın.


         Her yaşın gelişim özelliğine göre çocuğunuzu  tanıyın.Unutmayın ki altı yaşındaki  çocukla,  on  yaşındaki  çocuğun  bile  özellikleri ve  ihtiyaçları  farklıdır.
        Aileniz ile  ilgili konularda ve sorunlarda çocuğunuzun da  düşünce ve önerilerini alıp ona da danışın.O küçük  ne anlar  SAKIN DEMEYİN…
        Çocuğunuzun  her  şeyini  öğrenmek  istemeyin.Özeline  saygı  duyun .
        Çocuğunuzun  davranışlarını  değiştirmeye  çalışırken  lütfen  “benim  gençliğinde  veya  çocukluğumda…”  diye  başlayan  sözlerden  ve  öğütlerden  kaçının.
        Onun  örnek aldığı  ve  sevdiği  kişilerden  örnekler vermek  çoğu  zaman  daha  etkili  olabilir.
        Anne-babalar, her çocuğun kendine özgü niteliklerle donanmış ayrı bir birey ve keşfedilmeyi bekleyen ayrı bir dünya olduğunu düşünerek diğer çocuklarla ve kardeşleriyle kıyaslama yoluna gitmemelidir.Aksi  taktirde gereksiz bir kıskançlık  ortamını   SİZ  YARATIRSINIZ.
Sonuç olarak onları anlamak, onlarla sağlıklı iletişim kurmak, ancak ve ancak içinde bulundukları GELİŞİM DÖNEMİNİ  bilmekle  mümkündür. Böylece onların iç dünyalarının kapılarını biraz aralayıp, onlara elimizi uzatabiliriz. Belki de kuşaklar arasındaki farkı kapatabiliriz.
Çocuklarımızın  kendilerine güvenen, özgür ve sorumluluk alabilen, başarılı yetişkinler olabilmeleri için ailesi ile iletişimlerinin yeniden düzenlenmesi gerekir. Her yaşta   bireye sorumluluklar verilmeli, yetenekleri yönünde desteklenmeli ve özgürlüklerinin sınırları tekrar belirlenmelidir. Aile içinde anlaşıldığını, kendine güvenildiğini ve daha serbest bırakıldığını hisseden çocuklarımız, ailesi ile olan çatışmaları kolaylıkla çözümleyecektir.

Çocuğunuz siz  değil…
               Siz  çocuğunuz  değilsiniz…
                           AMA  BİR  ORTA  HEP  VARDIR…

Bu yazı toplam 8523 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum