1. HABERLER

  2. PSİKOLOJİ

  3. Çocuklar zorbalığı 'anne baba ilişkisi'nden nasıl öğrenir?

Çocuklar zorbalığı 'anne baba ilişkisi'nden nasıl öğrenir?

Dünyaya geldikten sonra ilk öğrenmelerin referansı olan anne baba, çocuğunun iyi bir insan olması, sağlıklı olması, mutlu olması gibi iyi temenni motivasyonları ile ebeveynlik yapar.

A+A-

Anne ve babanın ayrı ayrı çocukla kuracakları bağ çoğu zaman gerektiği kadar önemsenirken; “anne babanın ilişkisi” ile çocuğun arasında kurulacak bağ gözden kaçırılabiliyor. Çocuk evde “anne” ile “baba” ile ve “anne/baba ilişkisi” ile bağ kararak temelde üç ebeveynden yaşama dair çok şeyi öğrenir.

Kendi bireyselliklerinde iyi anne ve iyi baba olmaya uğraşırken; eş ilişkileri ile çocuklarına iyi model olma konusunda dikkatten kaçırdıkları durumlar oluyor. Çocuğun, anne babasının ilişkisiyle kurduğu ilişki, en az onlarla tek tek kurduğu ilişki kadar önemli. İlişkiyi başlatma ve sürdürme, empati kurma, anlayış, kendini tanıma ve tanıtma, hoşgörü, şefkat, eleştirilere açıklık, problem çözme, karşısındaki etkin dinleme ve anlama... gibi sağlıklı ilişki kurma özellikleri çocukluk dönemlerinde içinde bulunulan ilişki yapılarıyla öğrenilmektedir. Doğum ve erken çocukluk itibariyle bağlanma figürü olan anne, baba, bakıcı ile güvenilir, yakın ve sıcak ilişki kurma özelliklerinin zorbalık davranışları için temel koruyucu faktörler olduğunun bilinmesi her ebeveyn için önemlidir.

Anne baba arasındaki kavga, çatışma, anlaşmazlık, şiddet, ayrı yaşama veya boşanma gibi faktörler; çocuğun kendine güven kazanmasının önüne geçiyor. Bu şekilde empati kurmakta zorlanan, "sevilmediğini" düşünen, arkadaş edinmekte zorlanan çocuk zorbalık yoluyla sosyal ilişkilerini inşa etmeye çalışıyor. En temelde kendi ailesi içinde yaşanan ilişkisel problemlerin mağduru olan çocuk, bu mağduriyetini gidermenin yolunu zorbalık yapmakta buluyor. Akranlar arasında dışlama, aşağılama, hakaret, alay etme, lakap takma, kavga etme, tehdit etme gibi zorbalık davranışları ile kendini korumaya ve sosyal çevre oluşturmaya çalışıyor.

Akran zorbalığı uygulayarak kendi güçsüz ve zayıf  tarafını saklayabildiğini düşünen çocuk (aslında kendisi de mağdur olan çocuk), başka bir akranını mağdur ederek, onun güçsüzlüğünden güç alarak gerçekçi olmayan ve riskleri barındıran bir sosyal çevre inşa ediyor kendisine. Özellikle önergenlik ve ergenlik dönemi gibi kişisel güce daha fazla gereksinim duyulan yaşlarda akran zorbalığının arttığı ve mağduriyetlerin fazla olduğu görülmekte. Teknoloji ve ekran kullanımının çocuk ve gençlerde artması da son dönemde fiziksel ve duygusal zorbalığa, sanal zorbalık boyutuna da katmıştır. Sanal zorbalık yapan ergenler, sanal ortamda yazdıklarını, çizdiklerini, aldıkları ve gönderdikleri iletileri sildiklerinde ortadan kalkacağını düşünmektedir. Bu şekilde zorbalıklarının görülmediğini varsaymaktadırlar. 

Eğitim ortamlarında akran zorbalığının tüm boyutlarında yaşanan sıkıntının ortadan kaldırılması sürecinde okul yönetimi, öğretmen ve öğrencilerin bilgilendirilmeleri ve okulda alınan tedbirler dışında; ailelerin farketmeden çocuklarında neden oldukları ilişkisel hasarları telafi etme/düzenleme çabaları oldukça önem kazanıyor.

Ailelerle yaptığımız önleyici ve müdahale edici paylaşımlar esnasında ailelerden duyduğumuz aktarımlarda:

"Biz çocukların yanında kavga etmeyiz." (Ama çocuk uyurken veya başka odada tartışıp kavga ederiz)

"Ben çocuğumu dinleyen, sohbet eden, onunla oynayan iyi, sevecen bir anneyim/babayım." (Konuşup detaylandırdıkça çocuğunu dinleyen ama etkin geribildirimler vermeyen ebeveynler)

"Benimle de babasıyla da arası iyidir aslında." (Çocuğun tek anne ve babası ile ilişki kurabildiği ancak anne baba ilişkisinden mağdur olduğu aileler)

"Evde hiç zorbalık görmedi. Nereden öğrendi bilmiyoruz." (Evde fiziksel zorbalık olmayan, yaşanan duygusal zorbalığı da farketmeyen ebeveynler)

"Evde çocuğumuzun ekran kullanımını sınırladığımızda isyan ediyor, ağlıyor, evden gitmekle tehdit ediyor. Biz de karışmak istemiyoruz." (Daha erken yaşlarda çocuklarıyla sağlıklı ilişki kuramamış, problem odaklı ilişki kurmaya çalışan aileler)

Bunlara benzer aldığımız geribildirimler, aile içinde erken çocukluktan itibaren maruz kalınan ilişki paternlerinin önemini ortaya koymakta. Önleyici çalışmalar kapsamında okulöncesi dönemden itibaren ebeveynlere sağlanacak iletişim, sağlıklı ve güvenli ilişki, özgüven, duygusal dayanıklılık, problem çözme becerisi gibi temel alanlarda ebeveynlerin desteklenmesinin önemini daha fazla  gözler önüne seriyor.

Kendi güçsüzlüğü ve mağduriyetini sağlıksız akran ilişkilerinde arayan çocuklarımızın, kendi güçlerini en sağlıklı yollardan ortaya çıkarmalarının kaynağı sağlıklı anne baba ilişkisidir.

Zehra Kahraman

Uzman Psikolojik Danışman

Çift ve Aile Terapisti

Kaynak

Bu haber toplam 3510 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.